BİZE METROPOLLER DEĞİL, KOZMOPOLLER LÂZIM

Doç. Dr. Can CEYLAN
"Kozmopol" kelimesi "kozmos"tan gelir. Yunanca'dan gelen "kozmos" kelimesi, düzene sokmak, donatmak ve seyretmesi keyif veren şey anlamına gelir.

Yerel seçimlerin atmosferine iyice girmiş bulunuyoruz. İl ve ilçe belediye başkan adaylarının neredeyse tamâmı belli oldu. Artık aday tanıtımları bile seçim zaferini aratmayacak kadar gösterişli yapılıyor. Bu, bir tanıtım ve halkla ilişkiler stratejisi olsa gerek. Birçok parti, gerek ittifak olarak, gerekse kendi başına seçim propaganda takvimini başlattı. Bu takvim, 30 Mart 2019 Cumartesi günü saat 17:00’a kadar işleyecek. Sonra sandıklara gideceğiz.

AK Parti’nin ilân edip karar aldığı üzere, artık ses ve çevre kirliliğine sebep olacak şekilde propaganda yapılmayacak. Bu karar ve uygulamada bireyselleşmenin ön plâna çıkması ve sosyal medyanın sağladığı yakın iletişim imkânları da önemli rol oynamaktadır. Ayrıca “gönül belediyeciliği” anlayışının başladığı iddia edilen süreçte çevre sorumluluğunun ön plâna çıkarılması da sevindirici bir durumdur.

Yerel ama genel seçim gibi

Ne kadar belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve mahalle muhtarlarını seçeceğimiz bir seçim olsa da, Türkiye’de yerel seçimler genel seçim havasında oluyor. Bunun müşahhas örnek sebeplerinden biri, 1989’da Anavatan Partisi’nin görev başındaki başkan Bedrettin Dalan ile girdiği yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaybetmesiyle iktidarı kaybetme sürecinin başlamasıdır. İstanbul seçmeni, Bedrettin Dalan’a hiç hak etmediği bir tavır koymuş ve İstanbul’daki yenilgi, ANAP’ın 1991 yılında iktidarda inmesinin işâreti olmuştur.

Artık İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmak ve/veya korumak demek, iktidar olmak ve/veya iktidârı korumakla bir tutulur hâle gelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına giden siyâsî başarısı da bu kanaati güçlendirmiştir. Hangi parti olursa olsun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kazanırsa iktidara yürüyeceğini, iktidardaki parti de, kaybederse önemli bir yara alacağına inanılmaktadır.

Bu kanaatte haklılık payı yok değildir. Zira Türkiye nüfûsunun yüzde 25’i İstanbul’da yaşamaktadır. İstanbul’un demografik yapısı, ülkenin demografik yapısını bire bir yansıtmaktadır.

Metropol nedir?

İstanbul örneğinden devam edeyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İngilizcesi “İstanbul Metropolitan Municipality”dir. Yâni İstanbul, bir büyükşehir olarak metropol yapısına sâhiptir.

Türkiye’deki yerel yönetim kanununa göre, merkezinde birden fazla ilçenin bulunduğu illerin belediyeleri, büyükşehir belediyesi vasfına sâhip olmaktadır. Türkiye’de otuz il, büyükşehir belediyesince yönetilmektedir.

Metropol, “iç içe geçmiş büyük kentlerden ve banliyölerden oluşan, çevreye ve ülkeye göre kültür ve ekonomi yönünden en gelişmiş olan merkez şehir” olarak tanımlanmaktadır. Bu yansız bir tanımdır. Metropollerde en göze çarpan olumsuz özellik ise, yoğun bir nüfus yapısına sâhip olmalarıdır. Gün içindeki nüfus hareketliliği ve bunun getirdiği ulaşım sorunları da metropolün olumsuz özellikleri içinde yer alır. Bu ve daha birçok sorunların daha kısa sürede ve tek elden çözüme kavuşturulması için “büyükşehir kanunu” çıkarılmıştır. Bu kanunda zaman içinde yapılan değişikliklerle artık büyükşehir olan illerdeki köyler, mahalle statüsü kazanmıştır. Yâni artık köylere bile belediyenin çöp arabaları hizmet vermektedir. Bu açıdan bakıldığında, metropol demek, “sorunların yönetilme şekli” demektir.

Peki çöp, su, ulaşım, enerji, altyapı gibi sorunların dışında, insan hayâtının kalitesine yönelik konular ne olacak? Bu da il ve ilçe belediyelerinin kültür işleri başkanlıklarının sorumluluğuna verilmiştir. Yâni metropol yönetimi anlayışında “kültür, bir iştir”.  İş demek, yapmak ve yaptırmak için para gerektiren şey demektir. Her işin yapıldığı kendine has yerler vardır.

Ama kültür, öyle “oto sanayi sitesi” gibi belli mekânlarda yapılan bir şey değildir. Kültür, doğal olarak gerçekleşen, iyisiyle kötüsüyle yaşanan ve insana has sosyal olgular bütünüdür. Bu yüzden kültür, her şeye “iş” olarak bakılan metropollerde değil, kozmopollerde yaşar ve gelişir.

Kozmopol nedir?

Kozmopoller, metropollerin aksine, sorunların değil, insânî yaşama tarzının ön plâna çıktığı yerlerdir. Târihsel açıdan, kozmopoller binlerce yıllık geçmişe sâhiptir.

Kozmopollerde kültür, metropollerin aksine, “-mış gibi”, “iş olsun diye” yapılmış bir şey değildir; sâhiden yaşanır, içine girilir ve gözlemlenir. Kozmopollerde, kültürleme ve kültürlenme yoktur; kültürleşme vardır. Çünkü metropollerin aksine, kozmopollerde etkin veya edilgen taraf ayrımı yoktur. Kültürel renklilik, metropollerde “iş için malzeme” iken, kozmopollerde insanın lâyık olduğu yaşama şeklinin varlık sebebidir.

Kozmopollerin olmazsa olmazı, güvenlik görevlilerinin koruduğu siteler, gökdelenler ve AVM’ler değil; insanların gezip dolaştığı mahalleler, çarşı ve pazarlardır. Bir kozmopolün nüfûsu ne kadar hareketli ve değişken olursa olsun güven vardır. Kozmopollerde güven, kolluk güçlerinden önce sivil kültür ile sağlanır.

Kozmopollerde anadil okulda değil evlerde, yabancı dil kurslarda değil sokaklarda öğrenilir. Herkesin kulağı en az üç-dört yabancı dile alışıktır. Herkes lâzım olduğu kadar başka dili anlar, derdini anlatır. Kozmopollerdeki yabancı diller, yabancılık ve ötekilik sebebi değil, kültürel zenginliktir.

Metropoller, küreselleşmenin şekil bulmuş hâli olarak birbirine benzerken, her kozmopolün kendine özgü karakteri ve görüntüsü vardır. Metropoller botokslu şehirlerdir, ama kozmopollerin genci de yaşlısı da güzeldir.

“Kozmopol” kelimesi “kozmos”tan gelir. Yunanca’dan gelen “kozmos” kelimesi, düzene sokmak, donatmak ve seyretmesi keyif veren şey anlamına gelir. Güzelleşmek için kullanılan “kozmetik” de aynı kökten gelir. Kozmopoller, “güzel şehirler”dir.

“Gönül Belediyeciliği”

Yerel iktidardan en çok pay alan parti olarak AK Parti’nin 31 Mart 2019 yerel seçimlerindeki sloganı “gönül belediyeciliği”dir. Gönlümüz ister ve diler ki, gönül belediyeciliğinde hem büyükşehirlerimiz hem de diğer il ve ilçelerimiz, yaşama şekli olarak metropollükten kozmopollüğe terfi etsin.