BU KEZ SERHAT'A DESTEK OLALIM

Micheal KUYUCU 26 Oca 2019

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
2016 yılında San Morino'yu Eurovision Şarkı Yarışmasında temsil eden başarılı müzisyen ve prodüktör Serhat Hacıpaşıloğlu bir kez daha San Marino tarafından Eurovision Şarkı Yarışmasına davet edildi.

2016 yılında “I Didn’t Know” adlı şarkısı ile San Marino’yu Eurovision Şarkı Yarışmasında temsil eden Serhat Hacıpaşalıoğlu bu yıl bir kez daha Türk’ün adını dünyaya duyuracak.

Uluslararası Başarıların Adamı

Geçtiğimiz çarşamba günü bir basın toplantısı ile haberi dünya ile paylaşan San Marino devlet televizyonu RTV’nin genel müdürü Carlo Romeo, 10. kez katılacakları Eurovision Şarkı Yarışması için, uluslararası başarılarını yakından takip ettikleri ve daha önce San Marino’yu “I Didn’t Know” şarkısıyla yarışmada temsil eden ve Amerikan resmi Billboard dans listelerinde, 25 numaraya kadar yükselen Serhat’a, bir kez daha teklif götürdüklerini açıkladı ve “Teklifimizi kabul ettiği için çok mutluyuz, birlikte büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz’’ dedi. Bu açıklama hem Türkiye hem de dünya basınında bomba etkisi yarattı. Haberi duyduğumda ben de çok sevindim. Kısa bir süre önce Serhat Hacıpaşalıoğlu, Yunanistan’ın uluslararası yorumcusu ve aynı zamanda Eurovision Şarkı Yarışmasında birincilik elde eden Helena Paparizou ile düet single hazırlamıştı. Bu projesi vesilesiyle buluştuğum Serhat Hacıpaşalıoğlu San Marino ile yaşadığı Eurovision Şarkı Yarışması serüveni ve dünya listelerindeki başarılarını da anlatmıştı. Bu röportajın bir bölümünü YeniBirlik Gazetesinde de yayınlamıştık.

Eurovision’da Yıllar Sonra Türkçeyi Duyurdu

İki yıl aradan sonra San Marino adına ikinci kez Eurovision’da yarışacak olan Serhat, duygularını “Hem San Marino hem Türkiye adına yarışacağım, Türk olarak gurur duyuyorum” aktarırken bir kez daha Türklüğünü unutmadığını kanıtladı. 2016 yılında yapılan yarışmada Serhat, yarı finallerde yarışmış ve şarkı bittiğinde Türkçe sözlerle “Teşekkürler Avrupa” sözü ile uzun yıllar sonra Eurovision Şarkı Yarışması aracılığı ile de olsa güzel Türkçemizi milyonlara duyurmuştu. Türkiye kamuoyu o dönem Serhat’a destek olmamıştı. Bunu bizzat incelemiş yazmış, çizmiştim. Hatta samimi söyleyeyim buna tepkide vermiştim. Bu sene yani 2019 yılında İsrail’de düzenlenecek yarışmada Serhat bir kez daha San Marino adına yarışmada yarışacak. Bir kez daha bir Türk dünyanın en büyük müzik yarışmasında sahne alacak. Bu gururu bize bir kez daha yaşatacak. Bu kez Serhat’a sahip çıkalım. Bunu bireysel bir olay olarak bir Türk’ün yurt dışındaki başarısı olarak görelim. 

Hangi Türk Yorumcu Başardı Bunu?

Allah aşkına bunu hangi pop starı yapabildi? Özellikle son zamanlarda eski Doğan Grubu yeni Demirören medyasının pompaladığı Twitter’daki hesabında “Anadolu Turnesine Hazır mısınız” iletisine “HAYIR” yanıtını veren takipçisine “Maymunlar Giremiyor Zaten” diye cevap veren Edis mi?  Türkiye’nin pop müzik kadın starları Demet Akalın ile Sıla mı? Tarkan mı? Kim başarabildi bunu? Ben size söyleyeyim, hiç kimse.

Bugün bir Türk’ün sanattan bilime hangi dal olursa olsun bir başka ülke tarafından - hangi ülke olursa olsun- göreve çağrılması milli ve gurur verici bir meseledir. Müzik dünyasında özellikle popüler kültürü ile içine kapanan Türkiye adına anlamlı bir hadisedir. Son yıllarda artan beyin göçü yüzünden Türkiye pek çok bilim adamını, pek çok sanatçısını elin yabancı ülkelerine kaptırdı. Bu gidenlerin hepsi de küskün ayrıldı ülkelerinden. Serhat ise her yurt dışı başarısında Türklüğünü hatırladı bunu bulunduğu ülkelere de hatırlattı. Bu aşamadan sonra bu adama destek olmamanın Türkçesi “nankörlük” ve “kıskançlıktır”. Bunun için sanatçısından medyasına kadar herkesin Serhat’a Eurovision Şarkı Yarışmasında destek olması gerekiyor. Türk pop müziği piyasasının onu kıskandığından adım gibi eminim. Çünkü popçularımız maalesef Edirne’den Artvin’e kadar uzanan hatta kilitlenip kaldılar.

Buradan hem müzik dünyasına hem de medya dünyasına bir çift lafım olacak:

Türkiye sınırlarına hapsolan yurdum popçular siz yapamadınız bari destek olun efendiler.

Ucuz magazincilikle bir adım bile ileri gidemeyen yurdum medyası bu huyunuzdan vazgeçin de bir Türk’e destek olun. Onun başarısına paydaş olun da ülkenize bir hayrınız dokunsun!

Matemin Siyah Rengi

İ.T.Ü. Devlet Konservatuvarının müzik dünyasına son kazanımı olan Ayberk Akmaz “Siyah-ı Matem” adlı yeni teklisinde iddialı bir başlangıç yaptı. O Ses Türkiye’de uygulanan ticari bir kural değişikliği ile elenen Ayberk müzik aşkı ile yanıp tutuşan yetenekli bir genç. İlk teklisini anlatıyor.

“Siyah’ı Matem” bana hediye geldi”

“Siyah-ı Matem”in sözü müziği şarkıyı bana hediye eden Bertan Coşar’a, aranjesi ise Barış Yağcıoğlu’na ait. Şarkıyı Bertan Coşar yazdıktan sonra beni aradı “Stüdyoya gelir misin?” diye. Gittim, şarkıyı seslendirdim ve kaydettik. Aradan 5-6 ay geçtikten sonra beni aradı “Sana bir şarkı kaydetmiştik hatırlıyor musun?” diye. Şarkıyı kime dinletse bana çok yakıştırmış ve başkasını aramaması gerektiğini söylemişler. “Gel sana bu şarkıyı single yapalım” dedi ve sağ olsun bana “Siyah-ı Matem”i hediye etti. İlk single’ım da böylece doğmuş oldu. 

“7 yaşında gitar çalmaya başladım”

Babam gençliğinde akordeon çalarmış, müzik bana babamdan geçti. Abim de burada konservatuvar okudu ve kendisi benim müzik hocamdır. Küçükken abimle beraber halk eğitim merkezlerinde gitar derslerine giderdik. Yerimizde oturmuyorduk hemen enstrümanlara sarılırdık, sürekli çalardık. Bir gün odadayız ve abim odada gitar çalıyor, ben birden ağlamaya başladım. Babam geldi ve abime “Dövdün mü çocuğu?” dedi. En sonunda bana sordu “Ne oldu?” diye. Ben de “Gitar istiyorum” dedim ve o akşam eve gitar geldi. Bu şekilde 7 yaşındayken müzik serüvenim başladı.

“16 yaşlarında ilk ödülümü kazandım”

Lisede güzel sanatlar okumayı istemiştim ama ailem müzik konusunda destek olup bir yandan da “Bileğinde bilezik olsun” diyorlardı. Bu yüzden özel bir lisede yabancı dil okudum. O dönem KASDAV diye liseler arası müzik yarışması vardı ve ben 16-17 yaşlarındayken bu yarışmada “En İyi Beste” ödülünü kazandım. Lise bittikten sonra üniversitede gönlüm müzik okumaktan yanaydı. Aileme “Konservatuvar okuyacağım” dediğimde direkt “Yok” dediler. Beni kendi istekleriyle İngilizce Öğretmenlik Bölümü’ne yazdırdılar. Ben de ailemden gizli İTÜ’nün Ses Eğitimi Bölümü’ne hazırlandım. Sınava gizli girdim ve Türk Sanat Müziği-Ses Eğitimi Bölümü’nü kazandım. Adımın yer aldığı listeyi ailemin önüne götürdüğümde “Seni tutamayacağız biz, git ne diyelim” dediler. Sonuç olarak şu an istediğim yer olan İTÜ’deyim. 

“O Ses Türkiye’de kamera arkasında eleme yaptılar”

Bir arkadaşım benim adıma O Ses Türkiye’ye başvuru yaptı. Bunun üzerinden bir yıl geçtikten sonra “O Ses Türkiye’den arıyoruz” diye beni aradılar. Ben inanmadım ve “Kesin oradan arıyorsunuzdur” dedim. Beni tekrar aradılar “Otele bekliyoruz” dediler. Gittim bir baktım cidden O Ses Türkiye seçmeleriymiş. Seçmeler sonrasında 15 gün içinde bilgi verilmesi gerekiyordu. 15. gün oldu, ‘artık bu saatten sonra aramayacaklar nasılsa’ diye ben de yola çıktım. Şehir dışına tatile gidiyorken aradılar ve 15. gün yoldan yarışma için geri döndüm. Aileme bahsettim. “Oğlum aman üzülürsün” dediler. Çekimlere gizli gizli gittim. Hadise’nin takımına girdim. O yarışmada o dönem ilk aşamayı uzun tuttular elemelere 320 kişi alındı. Her jüride 80 kişi vardı ve yarışmacıları 5’erli gruplara ayırıp her gruptan teker teker 3 kişiyi elediler. O dönemde getirilen bu kuralla ben ve benimle beraber birçok kişi aslında sahneye çıkmadan, kamera arkasında elenmiş olduk. Bunun nedenini bana çok kişi sordu, herkese söyleyemedim, buradan size açıklamış oldum.  

Mehmet Erdem 3. klibini çekti

Mehmet Erdem’in son albümü ‘Neden Böyleyiz’in üçüncü video klibi, albümün en beğenilen şarkılarından ‘Sensiz Ben Olamam’a çekildi.

Sözleri ve müziği Erdem Ergün’e, düzenlemesi Alper Atakan’a ait olan şarkının beklenen video klibi, Antalya Gazipaşa’da dağlar ve Akdeniz’in kesiştiği tarihi kentlerin muhteşem doğal görüntüleri eşliğinde kaydedildi.

Ritmi Duyduğun An

2018 Mart ayında yayınladığı ‘Karanlık’ albümüyle büyük beğeni toplayan, son olarak Buray’ın ‘Kehanet’ isimli albümünde yer alan ‘Haykırasım Var’ isimli şarkıya yaptığı düetle dikkatleri üzerine çeken Kezzo’nun sözü, bestesi ve aranjesi kendisine ait olan yeni teklisi “Ritmi Duyduğun An” dijital platformlara sunuldu.

Sosyal medyanın ses şampiyonu

Ulviye Koçak, ikinci çalışması sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Sadece’ ile müzik yolculuğuna devam ediyor. Klibini büyüdüğü İzmir'in Aliağa ilçesinde Aliağa Belediyesi sponsorluğunda çeken Ulviye, Sosyal medya üzerinden katılmış olduğu ses yarışmalarından ardı ardına birincilik elde ederek dikkatleri çekmişti.

Tuna ile Yıldız tekrar bir arada

 ‘Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları 2’ serisinin dördüncü şarkısı Yıldız Tilbe düeti ‘Gelse de Ayrılık’ oldu. İki yıl önce ‘Yine Sevebilirim’ düetiyle müzikseverlere sürpriz yapan ve büyük ilgi gören ikili, sözü ve müziği yine Kiremitçi’ye ait ‘Gelse de Ayrılık’ şarkısında yeniden buluştu. Her ay farklı bir sanatçıyla, kendisine ait şarkıları seslendiren Tuna Kiremitçi, bu şarkıların videolarını ilk kez YouTube’da paylaşıyor.