BU NE YAMAN ÇELİŞKİ ANNE!

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
Ahmet KAYA Merhumun en bilinen şarkılarından birisiydi; Penceresiz kaldım Anne, uçurtmam tellere takıldı…. diye giderdi.

UEFA’nın Finansal Fair Play kısıtlamalarının Avrupa’nın kalburüstü (bkz. Manchester City, Paris Saint Germain vb.) takımlarına uygulanamadığını, muktedirlerin güçlerinin orta karar Avrupa takımlarıyla gariban Doğu Avrupa takımlarına yettiğini, ortaya saçılan “futbol-leaks” belgelerinde gördüğümüz için zerre kadar hazzetmesek de Finansal Disiplinin kötü bir şey olmadığını bilmekteyiz. Denk bütçe günümüz ekonomik şartlarında beş kişilik bir aile için bile vazgeçilmezken, spor/futbol kulüplerinin gelir-giderlerini denkleştirmemeleri düşünülemez zaten.

Geçen hafta, yeni teknik direktörleri Ersun YANAL ile birlikte basının karşısına geçtiklerinde Fenerbahçe Başkanı Ali KOÇ gelen bazı sorulara ilginç cevaplar vererek camiayı şaşırttı. Bunlardan belki de en önemlisi Finansal Fair Play ile ilgili olarak söyledikleriydi. Kulübün şu an itibariyle dahi FFP’nin oldukça uzağında olduğunu bu sebepten dolayı denk bütçe projesini bir sezon daha erteleyip önce kadro derinliğini temin etmenin kendileri için doğru çözüm olduğunu ifade etti açıklamalarında Ali Bey.

Cocu-Comolli ortaklığının transferini gerçekleştirdiği vasat ve vasat altı oyuncularla ilerlemenin mümkün olmadığı sezon başlarken gören gözlere âşikârdı ama yeni yönetimde bunu fark edecek kimse ne yazık ki yoktu. Kadro Mühendisliği Dersi’nden ikmale kalınca ve lig yarışında 17. sıraya kadar gerileyince ne yapsınlar başka çareleri kalmamış oldu. Önce geç kalmış bir şekilde Hoca’yı değiştirdiler şimdi de devre arası transfer sezonunda bulabildikleri kadarıyla takviye etmeye çalışacaklar takımı.

Fakat eğer bu karar uygulamaya konulur da borç-harç yeni futbolcular kadroya dahil edilirse hiç beklenmeyen şekilde kriz büyüyebilir ve mevcut dertlere eklenecek yeni dertler edinilebilir. Öncelikle UEFA, FFP’ye uymadığı için acaba ve sadece bir yıl men cezası mı verecektir Fenerbahçe’ye? Bunun ön görüşmesi ve garantisi sağlanmış mıdır? İkinci olarak Fenerbahçe bu sene acaba Avrupa Kupalarına iştirak edebilecek midir? (Ki bu cezayı önümüzdeki sezon çekebilsin) Şu anda Lig’de bulunduğu durumdan ne kadar yukarıda tamamlayabilecektir sezonu? İlk 10 belki hadi şansı yaver gitti diyelim ilk 5’e girse bile Avrupa Lig’i garanti değil ki. Geriye sadece ZTK (Ziraat Türkiye Kupası) kalıyor orada da Ümraniye’yi geçip son 8’e kalsa bile deve dişi gibi rakipler bekliyor kendisini.

Bunlara ilave edilebilecek diğer bir önemli soru da; gelen futbolcular kim olacak ve kadroya uyum sağlayabilecekler mi? Yazın, ana transfer sezonunda, koskoca üç ayda tüm takımlar ihtiyaçlarını giderdikleri için alınabilecek kalburüstü bütün oyuncular zaten kontratla bir yere bağlılar. Boşta oyuncu yok gibi bir şey. Boşa çıkacak oyuncular elbette olacaktır ama onlar da takımında huzur bulamamış, bir yerlerde arıza çıkarmış ve istenmeyen oldukları için satış/kiralama listesine konmuş oyuncular olacaktır. Geriye sadece lig sezonları tamamlanan Güney Amerika Ülkeleri kalıyor Pazar olarak ama oralar zaten Porto gibi Shaktar gibi takımların arka bahçesi durumunda. Ucuza ve uygun oyuncu bulmak ve o oyuncunun Türkiye’ye adaptasyonu neredeyse imkânsız.

Eldeki verilerden yaptığımız analiz sonucunda bu hamlenin sağlıklı bir sonuç doğurma ihtimali oldukça düşük görüldüğü gibi. Ali Bey başka çaresi kalmadığı için “denize düşen yılana sarılır” yapıyor ama bu hamle pokerde elinizde beşbenzemez varken (Fenerbahçe), elinde floş royal olan birine (UEFA) rest çekmeye benziyor. Restimizi görürlerse; “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oluruz” Allah muhafaza!

Hepimize iyi bir sene diliyorum.