​ÇEKİRGE BİR SIÇRAR, İKİ SIÇRAR, ÜÇÜNCÜSÜNDE…

Bertan ERMAN 30 Ağu 2017

Bertan ERMAN
Tüm Yazıları
Ve beklenen an geldi.

Ve beklenen an geldi. Eurobasket 2017 yarın başlıyor. D Grubu’na ve sonraki turlara ev sahipliği yapacak olmamız, büyük bir avantaj doğal olarak. Şimdi kısa bir flashback yapalım. 

2001’de ev sahipliğini yaptığımız Eurobasket’te 12 Dev Adam, ilk dev başarısını elde etmişti. Hırvatistan, Almanya gibi önemli takımları dize getirerek finale kaldık. Ancak finalde, o dönem bölünmemiş Sırbistan-Karadağ takımına diş geçiremedik ve ikinci oldu. 2010’daki Basketbol Dünya Kupası’nda (o dönem adı Dünya Basketbol Şampiyonası idi) yine ev sahibiydik. Grup maçlarını Ankara’da, final aşamasını İstanbul’da oynayan Milliler, finale namağlup gelmişlerdi. Hele ki, yarı final maçında Kerem Tunçeri’nin o son saniyede attığı turnike ve ardından Semih Erden’in yarım salise içinde yaptığı blok, halen daha hafızalarımızda. Fakat finalde basketbolun uzmanı olan ülkeye, yani ABD’ye kaybettik ve bu turnuvayı da ikinci sırada tamamladık.

Şimdi sıra Eurobasket 2017’de… 

Ne varsa gençlerde var 

Ataşehir’de oynayacağımız grup maçları öncesinde Milli Takım’ın son hazırlık maçlarını yakından takip ettim. 12 Dev Adam, hem Ukrayna’yı, hem de Karadağ’ı farklı mağlup etti. Ukrayna karşılaşması, turnuva için önemli bir kıstas değildi. Karadağ maçı ise, grupta oynayacağımız karar maçlarının provası gibiydi. 84-70 kazandığımız maça kötü bir başlangıç yapmıştık. İlk çeyrekte sadece 10 sayı atmıştık ve bu endişe vericiydi görünürde. Ancak yeni jenerasyonun enerjisi, Milliler’i galibiyete sürükledi. Tabii, o maçta Karadağ’ın başantrenörü Bogdan Tanjevic ile Tyrese Rice arasında yaşanan gerginlik de, rakibi oyundan düşüren bir faktördü. Neyse… Biz şimdi bizimkilere bakalım. 

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, “Bütün ümidim gençliktedir.” demiş. Bu turnuvada da bütün ümidimiz genç oyuncularımızda. Önümüzdeki sezon NBA’de forma giyecek Cedi Osman ve Furkan Korkmaz, 12 Dev Adam’ın kilit isimleri olacak. Özellikle Karadağ karşılaşmasının ikinci çeyreğinde bir enerji patlaması yaşayan Cedi “The Jedi” Osman, maçın seyrini değiştiren isim olmuştu. Onunla birlikte Furkan Korkmaz da harika bir performans çıkardı. Gerek 3 sayılık basketleri, gerekse içeriye yaptığı penetreler… Hele hele o gün bir poster smacı vardı… Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu iki ismin cesur oyunları, bizi ileri aşamalara taşıyacak en önemli faktördür Eurobasket’te.

Cedi Osman ve Furkan Korkmaz ile birlikte Kenan Sipahi de, takımda önemli misyona sahip olan bir diğer genç oyuncumuz. Turnuvada her ne kadar Bobby Dixon’ın (Ali Muhammed) deneyimlerinden ve nimetlerinden yaralanacak olsak da, o da bir insan ve doğal olarak yoruluyor. Özellikle Ukrayna maçında ağrıları nedeniyle grup maçları için dinlendirilen Bobby Dixon’ın yokluğunda oyundaki misyonunu yerine getiren Kenan Sipahi de, 12 Dev Adam’ın rotasyonunu genişletecek. Kenan’ın yer yer bulacağı üçlükler ve savunmadaki enerjisi, rakipleri bir hayli sıkıntıya sokacaktır. 

Gençlerimiz haricinde bir X Factor oyuncusu varsa, o da Sertaç Şanlı’dan başkası değil… Sertaç da kenardan gelerek hücuma önemli katkılarda bulunuyor. Beşiktaş Sompo Japan’deki geliştirdiği oyununu Milli Takım’da da sergiliyor. Tabii her şeyden önemlisi, seyircimizin büyük desteği olacaktır. Vatandaşlarımız, salonu tıklım tıklım doldurmalı…

Son bir toparlama yapacak olursak, 2. veya 3. sıradan gruptan çıkarız. Final aşamaları ise bambaşka… Hep birlikte izleyip göreceğiz. Ama ev sahibi olunca, madalya almadan duramıyoruz. 2001 ve 2010’da madalyanın rengi gümüştü. Şimdi altın olsun istiyoruz. Çekirge üçüncü kez sıçramaz.