CHP NASIL BAŞARILI OLUYOR?

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
CHP maça üç puan ya da bir puan için çıkmıyor. CHP'nin amacı, rakip takıma en az iki puan kaybettirmek.

Başlığı okuduğunuzda aklınıza şu soru gelmiştir: “Başarı” kelimesi ve CHP aynı cümlede nasıl yan yana gelebilir?

Böyle bir soruyu düşünmede yerden göğe kadar haklısınız. Ancak işin içinde CHP ve CHP’nin seçimlerde kurduğu ittifakların oluşturduğu seçmen tabanı olunca, farklı düşünmek gerekiyor.

CHP, genel ve yerel seçimlerde elde ettiği “başarı”yı, normal bir başarı için gerekli olan sebep-sonuç ilişkisi içinde elde etmiyor. CHP, başarı kazanmıyor ama başarıyı elde ediyor. Kazanmıyor, çünkü yeniliyor ama kendi çapında başarı elde ediyor.

CHP yönetimi bu durumunda farkında mıdır, bilmiyorum ama bunu şöyle yapıyor: AK Parti’nin kazanmasını engelliyor. Yâni CHP için başarı, seçim kazanmak değil; AK Parti’nin kazanmasını engellemektir. Bunu yaparken de hiçbir siyâsî etik kural tanımıyor. Başarı için her yolu mübah görüyor.

AK Parti’nin milletvekili çıkaramadığı ya da belediye başkanlığı kazanamadığı her yerde CHP kendini başarılı addediyor. Bu, AK Parti’ye özel bir uygulama değil. İktidarda başka bir parti olsaydı, durum yine aynı olurdu. AK Parti öncesi siyâsî târihimiz bunun örnekleriyle doludur.

Oynatmama taktiği

Türk devletinin rejimini değiştirip Cumhuriyet’i kurarken CHP’nin o zamanki yöneticilerinin kullandığı akıl, şimdiki yönetimin elinde ziyan oluyor. Futboldan bir benzetmek yaparsak, CHP maça üç puan ya da bir puan için çıkmıyor. CHP’nin amacı, rakip takıma en az iki puan kaybettirmek. CHP’nin liderliğe ve şampiyonluğa oynamak gibi bir amacı ve derdi de yok. Bu sorumluluğu almak istemiyor. Ligde yâni muhalefette kalıp, liderden puan kopararak “görevini yapıyor”.

Mahalle dedikodusu yapanların en ortak özelliği, kendi özel hayatlarında gizlemek istedikleri şeylerin olmasıdır. Dedikoducular, komşusunun karısı, kocası, oğlu, kızı, evi, arabası, düğünü, çeyizi, aldısı, verdiği üzerinde konuşup dikkatlerin kendi üzerinde yoğunlaşmasını engellemek isterler.

CHP de iktidar partisine çamur atıp kendi beceriksizlik ve başarısızlıklarını örtmeye çalışıyor. Bunda da %25 oranında başarılı oluyor. Bu oran da CHP’ye yetiyor. Hatta yetiyor da artıyor bile. O kadar ki, ihtiyaç durumunda İYİ Parti’ye gönderilen milletvekilleri gibi, başka partilere milletvekili gönderip destek bile oluyor. Yâni CHP’nin oy tabanı, bir yerden sökülüp başka bir yere takılan demonte mobilyalara benziyor. Seçmen de bundan pek rahatsız değil. “Atatürk’ün partisi en iyisini bilir” diye bir teselliyle, iktidar partisinin kazanmasını engellemek için çevrilen dümenlere tepki göstermiyor. Yine futbol tâbiriyle söylersem, “oyun oynatmama” üzerine bir taktik uyguluyor.

Yan etki

Elbette bu taktiğin yan etkileri de var. Bunların başında yönetim ve icraat becerisinin körelmesi geliyor. CHP, karşı tarafı oynatmamaya o kadar kaptırdı ki, kurucu bir siyâsî parti olarak aslî görevini unuttu. Bunu ilçe belediyeleri seviyesinde bile görmek mümkün. Elindeki il ve ilçe belediyelerinde başarılı icraatlar yaparak daha çok belediyeye ve daha çok milletvekiline tâlip olduğunu gösteremiyor. İcraat iddiaları hep lafta ve pankartlarda kalıyor.