Oyuncu Kerem Bürsin ve dizi partneri oyuncu Hande Erçel ile video çekmiş ve paylaşmışlar.

Adam anlatıyor, kadın başını sallayarak onaylıyor.

Çektikleri video o kadar dip dibe ki, dahası olmaz ya da dahası olursa, biri diğerinin kucağına oturması lazım.

Ne kadar yan yana olmalarını ben niye tanımlıyorum, Kovid var ya hani, onun dışında nasıl oturdukları, benim neremde olabilir ki, bana ne yani.

Dizi setleri ana baba günü, öpüşüp sevişip duruyorlar zaten.

Kerem anlatıyor, "bu kafelere gidenler var ya maskelerini çıkaranlar "siz salaksınız siz" diyor.

Ve Amerikan aksanı ile "I am sorry" diyor.

Aslında biz çalışalım, dizilerimiz devam etsin, kafelerde çalışanlar aileleri, çoluk çocukları ekmek paraları kimin umurunda demek istiyor.

Çay kahve burundan içilmediğine göre, insanlar maskeyi tabi ki çıkaracak.

Sen dizide öpüşürken maske ile mi öpüşüyorsun mesela.

Aslında, maskesiz yan yana çektiği videoda ne kadar egoistler onu anlatıyor.

Kendileri dışında insanlar kimin umurunda kafası.

Ne kadar tuhaf bir dönemden geçiyoruz.

Herkes can derdinde uğraşırken,

Herkes ekmek derdinde uğraşırken.

Herkes çoluk çocuğunun ekmeğini nasıl kazanacağının derdinde iken,

Cep delik cepken delik derdinde iken,

Herkes pahalılık derdinde, mutfağı sofrası derdinde iken.

Gerçekten öyle bir insafsız durumla karşı karşıyayız ki!

Yüzleşmenin bu kadarı olamaz.

İnsanlığın kendisi ile yüzleştiği başka bir dönem asla olamaz.

Ne kadar egolu, ne kibirli, ne anlaşılmaz insanlarımız varmış.

Dizi oyuncuları her yer kapansın, biz bölüm başı eşşek yükü paralarımızı kazanalım.

Biz maskesiz çalışalım, ama herkes maskeli dolaşsın,

Biz önce aşıya karşıydık ama şimdi önce biz aşı olalım.

Her gün metrobüslerde, halk otobüslerinde, minibüslerde tıkış tıkış giderek ekmek parası derdindeki insanlardan bize ne.

Kafa bu.

Ya diğerleri!

BİM'ler üst üste ne biçim insanlar bunlar, bunların yüzünden, bizim şoförler rahat rahat Makro' ya gidemiyorlar,

Şoför korona olmuş o umurunda değil de, ya taşıdığı poşetlerle eve getirirse derdi,

Kendi canının derdinde yani.

Bu fakirlerden bıktık,

Bu fakirler evde otursun, onların kalabalıkları yüzünden biz tuzu kurular ölmek istemiyoruz hali.

Benim anladığım bu.

Geldiğimiz son durum bu.

Kimin ne hali varsa görsün, biz cebimize paralarımızı koyalım, sıcak evlerimiz de oturalım.

Halbuki.

Onurlu vicdanlı yaşayan ne çok insanlarımız var, artık onların da hükmü kalmadı.

Paranın her şeyin önüne geçtiği, bir ülkede insanlık kimsenin umurunda değil.

İnsanlar yüreğin de vicdan taşımıyor ve kötülük taşıyorsa vah halimize.

Merhamet yerlerde sürüyor ise.

Kimse kimse için ağlamıyor ise.

Unutmasınlar.

Herkesin son kullanma tarihi var.

Ben gördüklerimden, yaşadıklarımdan anladım ki!

ÇOĞU İNSAN YAŞARKEN ÇÜRÜYOR.

 

 Funda'nın aklındakiler…

 ... Cenk Eren Instagram sayfasında paylaşmış.

Canım Cenk şöyle demiş:

Bana göre aşı sıralaması nasıl olmalı biliyor musunuz;

Aşı çadırlarını toplu taşıma duraklarına koyalım, her sabah evine ekmek götürmek için işe gitmek zorunda olan insanlar var ya, o insanlardan aşılamaya başlayalım.

Ne milletvekili, ne futbolcu, ne gazeteci, ne de başkaları öncelikli sırada olmasın.

Ne kadar doğru.

Ne kadar vicdanlı.

Ne kadar merhametli.

Çok seviyorum seni Cenk.

 

 ... Bugün benim için çok özel bir gün.

Beraber yol arkadaşlığı yaptığım, el yordamı ile hatalarıyla, sevaplarıyla büyüttüğüm.

Oğlumun doğum günü.

Doğum günün kutlu olsun akıllı, vicdanlı, namuslu oğlum.

Seni çok seviyorum.

Kalbine sıkı sıkı sarıldığım oğlum.

Sana gelirken aldığım yollarda kaderime, kaderime ortak oldun.

Teşekkür ederim sana.

Umarım sana layık bir anne olmuşumdur.