ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜZERİNE DİPLOMASİ
İki ülke arasında bir sorun oldu mu bunu çözmek için diplomasi kullanılır ve bir sonuca varılır… İşte bunun içinde Rahip Brunson olayı ile ilgili Türk-Amerikan heyetleri Washington'da bir araya geldi ve bizler bir olumlu sonuç beklerken olay yine çözümsüzlüğe doğru kaydı gitti…
Şimdi yeni Amerikan yaptırımlarından bahsediliyor… Yani içişleri ve adalet bakanlarımıza ABD’nin uyguladığı anlamsız kısıtlamalara bir başka önde gelen yetkililerimize veya ekonomimize yaptırımlar uygulayacaklar…
Amerikalılar “rahibi bırakın” diyor başka bir şey demiyor… Sanki Türkiye totaliter rejimle yönetiliyor, mahkemeler siyasilerden aldıkları emirlerle karar veriyor… Hâlbuki olacaklar üzerine konuşsak, olması imkânsızlar üzerinden konuşmasak bir yerlere varabiliriz…
Amerika böyle bir tutumla Türkiye’yi dize getiremez. Aksine ABD Türkiye’nin üzerine gittikçe insanlar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan etrafında kenetlenir ve her şeye rağmen yönetimimiz güçlenir…
Amberin Zaman New York Times gazetesinde Amerikalılara “aman Türkiye’ye boyun eğmeyin, Ankara’ya sert davranın” meyyalinde akıl verebilir ama çok yanıltıcı olur… Zaten onlar Amberinleri, Aslıları dinleye dinleye Erdoğan’ın 24 Haziran seçimlerini kaybedeceğine inanıyorlardı ama işte kazın ayağının öyle olmadığını gördüler… Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz…
ABD Türkiye’ye ne zaman baskı uyguladı da Ankara’yı dize getirdi? Her seferinde bu silah ters tepti ve sonunda ABD havlu atmadı mı?
Rahip Brunson olayı da, Türkiye-ABD arasında diğer meseleler de çözülür ama bu önce iyi niyet, sonrada eşitler arası ilişki ile çözülür… Yani arka kapı diplomasisi gerekebilir… Dayatma ancak çözümsüzlük getirir.
