DEAŞ VE SUUD'UN BENZEMEYEN TARAFLARI

Halil İbrahim İZGİ
Tüm Yazıları
Kanlı yapıların ne İslam'a ne de insanlığa katacağı bir şey olamaz. Sadece İslam dünyasının gerçek gündeminden sapmasına neden olur, vakit kaybettirir.

Aslında bu yazıyı, DEAŞ ve Suud’un benzeyen tarafları olarak kaleme alacaktım. Ama köşem yetmez, yetiştiremem diye tam tersini yazmaya karar verdi. 

-       DEAŞ, Suriye ve Irak merkezli hareket ediyor, Suudi ise Arap Yarımadasında.

-       DEAŞ, bir devlet olarak kabul edilmiyor, Suudi Arabistan dünya çapında bir devlet.

-       DEAŞ’ın hikayesi henüz taze, Suudi Arabistan’ın ise yüz yıllık bir geçmişe dayanıyor.

-       DEAŞ terörün kendisi olarak kabul ediliyor, Suudi Arabistan teröre karşı mücadelede bir müttefik olarak algılanıyor.

-       DEAŞ, ABD’nin müttefiklerine gönderdiği silahların aniden eline geçmesini bekliyor, Suudi Arabistan ise yüz milyarlarca dolar karşılığında savunma anlaşmalarıyla silah sevkiyatını sağlıyor.

-       DEAŞ’ın hayatta kalmak için hangi servislerle iş birliği yaptığı meçhul, Suudi Arabistan’ın kurucu ortağı ise açıkça İngilizlerdi.

-       DEAŞ, infazlarını açık alanlarda yapıyor, Suudi yönetimi konsolosluk binalarını tercih ediyor.

-       DEAŞ yaptığı işle açıkça böbürleniyor, Suudi Arabistan perde gerisinden sevinip perde önünde ise üzülmüş numarası yapmaya çalışıyor.

-       DEAŞ sempatizanlarını Nutella vaadiyle devşiriyor, Suud yönetimi ödemelerini para vererek yapıyor.

-       DEAŞ kendisi gibi düşünmeyenleri kafir ilan ediyor, Suud kendisi gibi düşünmeyenleri terörist ilan ediyor.

-       DEAŞ önce ele geçirip sonra yok ediyor, Suudi Arabistan’sa Yemen örneğinde olduğu gibi önce yok edip sonra ele geçirmeye çalışıyor.

-       DEAŞ’ın kötü görünmek gibi bir derdi yok, Suud herkesin sevgisinin ve ilgisinin kendi üzerinde olmasını istiyor.

-       DEAŞ devlet olmamasına rağmen ideolojik bağlara önem veriyor, Suud ise devlet olmasına rağmen aile ilişkileriyle yönünü belirliyor.

-       DEAŞ’ın son kullanım tarihi geçti. Suud ise son kullanım tarihini farklı hamlelerle uzatıyor.

-       DEAŞ’ın bayrak olarak tanımladığı flaması Peygamber Efendimiz’in mührünü, Suudi Arabistan bayrağı ise Kelime-i Tevhid’i içeriyor.

Gördüğünüz gibi aslında çok yakın gibi algılanan yapıların birbirlerinden farklarını yazmaya başlarsak birbirlerinden ne kadar ayrı olduğunu hemen anlayabiliyoruz. DEAŞ ve Suud’un infaz yöntemleri benzese de yer seçimleri arasında farklılıklar var.

Her ikisi de İsrail ile ilişkilerine toz kondurmuyorlar ve en fazla hasarı Müslümanlara veriyorlar. Her iki organizasyonun da perde gerisindeki akıl hocalarının aynı olabileceği şüphesini hatırda tutmakta fayda var. Zira organizasyonel faaliyetleriyle petrol alanları büyük ölçüde örtüşüyor.

Kanlı yapıların ne İslam’a ne de insanlığa katacağı bir şey olamaz. Sadece İslam dünyasının gerçek gündeminden sapmasına neden olur, vakit kaybettirir. Petrol hükümranlığı Venezuela örneğinde olduğu gibi beklenilenden yakın bir zamanda biterse Avrupa ve Amerika için Arapların hiçbir kıymeti kalmayabilir. Bizim için öyle değil, petrol için değil Kutsal Topraklar için sevgimizi koruyoruz ve bunu anlamaları için büyük bir musibetle karşılaşmamalarını umut ediyoruz. İslam dünyasının yüz yıl daha kaybetmeye tahammülü yok çünkü.