DOĞRU BİR ÜRÜNLE YALITIM YÜZDE 50 ENERJİ TASARRUFU SAĞLAR

Gülay YÜCEL 30 May 2019

Gülay YÜCEL
Isı yalıtımı konutlarda, binalarda ciddi enerji tasarrufu sağlıyor. Ne zaman? Doğru yapılırsa ve doğru ürün kullanılırsa. Bir binada doğru bir ısı yalıtımı yapıldıysa doğru bir ürünle yüzde 50'ye varan bir enerji tasarrufu sağlanabiliyor.

Yenilikçi, rekabetçi ve değişimin çok hızlı olduğu ve sürekli ileri doğru ilerleyen büyüyen bir şirket.. 1985 yılında taahhüt faaliyetleri yapmak üzere kurulur, 1996 yılında da yalıtım işine girer.. Alanında marka olmanın ötesine geçerek Türkiye’de lider, Avrupa’da ise ilk üçte yerini alır.. Şimdi hedefte global marka olmanın ötesinde, alanında tüm dünyaya Türkiye menşeli bir şirketin adını altın harflerle yazdırmak var.. Bugün yalıtım dendiğinde akla gelen ilk marka olan ODE’yi, her yönüyle Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir ile konuştuk.

İstanbul Havalimanı’nın yalıtımında ODE ürünleri tercih edildi…

Ürünlerimizle bu projede yer aldık. Üç ürünümüz kullanıldı orada, ısı yalıtımı için kullanılan Cam Yünü ürünümüz, su yalıtımı için ürettiğimiz Membranlarımız ve bir de mekanik tesisat yalıtımında kullanılan Refleks ürünümüz kullanıldı. Bu tabi peyderpey tedarik ettiğimiz ürünler oldu. Bütün proje sürecinde biz de projenin içindeydik. Böyle bir projede olmaktan da ve katkı sağlamaktan da çok mutluyuz. 

Türkiye’de başka hangi projelerde ODE imzası var?

Şehir hastanelerinde varız, Adalet Bakanlığının birçok yatırımında, cezaevleri inşaatlarında varız, TOKİ’nin birçok işinde varız, Emlak Konut’un birçok projesinde varız. Şu anda Kredi Yurtlar Kurumunun ciddi yatırımları var. Değişik illerde yurt binaları yapıyorlar o projelerde varız, saymakla bitmez.

Yurt dışında.. 
Biz beş kıtada 70 ülkeye ihracat yapıyoruz. Beş kıtada da referanslarımız ürün temin ettiğimiz büyük projeler var. İtalya’da alışveriş merkezleri var, Azerbaycan’da büyük plaza, bir de Sırbistan’da, yeni Waterfront diye Sırbistan’ın en büyük projesi mixed use bir inşaat projesi o, hem iş merkezleri var hem konutlar var hem alışveriş merkezi var, orada yine ürünlerimiz kullanılıyor. Katar’da, Orta Doğu’da yine birçok projede yine ürünlerimiz kullanılıyor. Dediğim gibi Avrupa’da, İtalya’da, Portekiz’de, İngiltere’de, İrlanda’da birçok projede ürünlerimiz kullanılıyor.

Başarılı bir yılı geride bıraktığınızı biliyoruz, bu yıl koyduğunuz hedefler neler, özellikle yurt dışı pazarda?

Şirketin DNA’sında sürekli büyüme, atılım var. Bu nedenle biz 2019 yılında da yine büyüme ve atılım planladık, bütçelerimizi ona göre yaptık. Büyümemizin iki ayağı var. Bir tanesi yurt içi pazar ikincisi yurt dışı pazar. Yurt içi pazarda hepimizin bildiği gibi sıkıntılar var özellikle finansmana erişim konusunda sıkıntılar var. İnşaat şirketlerinin finansman ihtiyaçları ve bunu karşılamadaki güçlükler söz konusu ve inşaat pazarının daralacağı da öngörülüyor 2019 yılında. Ama biz buna rağmen yurt içi pazarda da yine büyüme trendimize devam etmek üzere planlamamızı yaptık. İlk dört aylık sonuçlarda o çerçevede ilerliyor. Büyümemizin diğer bir kaynağı da ihracat olacak. Geçen sene biz dolar bazında ihracatımızı yüzde 30 arttırdık. Çok iyi bir yıl geçirdik ihracat anlamında. Bu senede benzer bir performans sergileyeceğiz, planlamamızı öyle yaptık. İlk dört aylık sonuçlarda yine benzer seyirde ilerlediğimizi gösteriyor. Geçen sene ihracatımızın toplam ciromuz içindeki payı yüzde 35’ti bu sene yüzde 40’ı hedefliyoruz ve önümüzdeki üç sene içinde de yüzde 50’ye ulaşmayı hedefliyoruz. Bütün planlarımızı buna göre yapıyoruz. Hem mevcut pazarlarımızda pazarı derinleştirerek, daha fazla ürün satarak hem de yeni pazarlara girerek, yeni pazarlar bularak ve orada tekrar yeni ürünlerimizi satarak ihracat pazarını genişletip ciromuz içindeki ihracatın payını yüzde 50’ye çıkartmayı hedefliyoruz.

Yeni pazarlardan kastınız nedir?

Şu; yalıtım ürünleri biraz havaleli ürünler. Yani lojistik maliyeti oldukça yüksek. Ürünü bir yerden bir yere taşıma maliyeti oldukça yüksek. Öyle olunca tahmin ediyorum diğer yalıtım şirketleri de Türkiye’deki ancak belli bir yere kadar gidebiliyor ürün onun ötesine taşıma maliyeti nedeniyle çok anlamlı olmuyor ürün ihraç etmek. Fakat biz özellikle ARGE’deki projelerle yeni ürün geliştirmeyle ve katma değerli ürün geliştirme faaliyetlerimizle ürünlerimizi daha katma değerli hale getirip, daha uzun mesafelere gitme şansına sahip oluyoruz. Yeni pazarlardan kastım İrlanda, İngiltere, buralara çok ciddi ihracatımız başladı ve çok olumlu seyrediyor. Daha da uzaklara gitmeyi planlıyoruz, hedeflediğimiz pazarlar var. Güney Amerika gibi. Afrika’da özellikle sahra altı ülkelerde yine hedef pazarlarımızın içinde dolayısıyla hem mevcut pazarlarımızda daha derinleşmek hem de yeni pazarlara daha ziyade katma değerli ürün satmak ihracattaki stratejimiz olacak.

Isı yalıtımı ve enerji verimliliği.. Sıradan kullanıcı bu konuda çok da bilgi sahibi değil.. 
Isı yalıtımı konutlarda, binalarda ciddi enerji tasarrufu sağlıyor. Ne zaman? Doğru yapılırsa ve doğru ürün kullanılırsa. Bir binada doğru bir ısı yalıtımı yapıldıysa doğru bir ürünle yüzde 50’ye varan bir enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Dolayısıyla hepimizin gündeminde her ay gelen doğalgaz faturaları ısınmak için kullandığımız enerji maliyeti, iyi bir yalıtım yapılmış bir binada bize gelen o doğalgaz faturalarının yarıya kadar düşmesi mümkün. Bu konuda tabi insanlarımızda bilinç giderek artıyor. Çünkü enerji maliyetleri arttıkça bunun önüne geçme veya bundan tasarruf sağlamak için insanlar bir arayış içine giriyor ve bununda en kestirme yolu ve en sağlıklı yolu binalarda yalıtım yapılması. Isı yalıtımında malzeme kadar uygulamanın kalitesi de çok önemli istenen sonucu almak için. Şimdi binalarda Enerji Kimlik Belgesi var. 2009 yılında çıktı Enerji Kimlik Belgesi kanunu. Yani her binanın bir Enerji Kimlik Karnesi, enerji karnesi olacak. Bu işte beyaz eşyaların üzerinde olan A sınıfı, B sınıfı, C sınıfı diye dolayısıyla binalarda da olacak bu. 2021 yılının Ocak ayında Enerji Kimlik Karnesi olmayan herhangi bir bina ne kiralanabilecek ne de satılabilecek. Dolayısıyla bu enerji verimliliği adına atılmış çok olumlu bir adım. 
Ama aralarda erteleniyor bu. Daha önce 2018’di ertelendi 2021’e. Çünkü Türkiye’de 10 milyon civarında bir bina stoku var, bu 10 milyon binanın bugüne kadar ancak 800 bininin Enerji Kimlik Belgesi çıktı. Yani alınacak çok yol var, bu ertelemeler olmaz ve bu tarih kesinleşirse, şu anda kesin gibi görünüyor, ama herkesin beklentisi yine bir erteleme olacak diye.

Avrupa’da uzun yıllardır var bu. Artık Avrupa B ve A sınıflarını geçmiş durumda. Artık pasif ev yani enerji tüketmeyen ev, dışarıdan hiçbir enerji kaynağına ihtiyaç duymayan evler konuşuluyor Avrupa’da ve çok hızlı yayılıyor bu. Bizde de bir takım pilot uygulamalar var pasif ev konusunda. Zannediyorum üç, dört tane denemek için yapılan pasif evler var, işliyor Türkiye’de de, işlememesi için bir neden yok. Dolayısıyla da önümüzdeki dönemde yalıtım sektörünün ve ilgili bakanlıkların hedefi Türkiye’deki binaların C sınıfına çekilmesi bu ciddi anlamda bir iyi yalıtım uygulaması yapmayı gerektiriyor. Daha uzun vadede de binaların enerji verimliliğini B ve A sınıflarına çekmek hedefi var. Bununla ilgili bir takım düzenlemeler var, bakanlıklarımız ciddi çalışıyorlar bu konularda. Gerek Enerji Bakanlığı gerek Çevre Bakanlığının çok güzel projeleri var. Bu sene başında, bankaların kredi verme koşullarını belirleyen bir yönetmelik çıktı. Orada da ipotekli ev satışlarında banka kredisi konutun değerinin yüzde 80’ini banka kredisi olarak verebiliyor ama şöyle bir madde konuldu oraya, eğer binanın enerji sınıfı B-A ise bu yüzde 85-90’lara çıkabiliyor. Yani bankalar enerji sınıfı yüksek binalara daha yüksek oranda kredi kullandırabiliyor. Bu tip enerji tasarrufunu teşvik edici uygulamaların yapılması enerji yalıtım malzemelerinin uygulanmasının önünü çok daha fazla açacaktır. Bu da tabi ki hem cari açığımızın düşmesinde hem enerji ithalatımızın düşmesinde çok olumlu katkılar sağlayacaktır.

Yatırımlarınız..
2017 yılında çok ciddi bir yatırım yaptı şirketimiz yaklaşık 100 milyon TL civarında bir yatırımla Eskişehir’de yeni bir üretim tesisi kurduk. 2017 yılında da yalıtım sektöründe yılın yatırımı ödülü almış bir tesis. Yeni yatırım anlamında aslında sürekli yatırımlarımız devam ediyor. Planlanmış öyle büyük bir yatırımımız yok ama sürekli yatırımlarımız devam ediyor çünkü biz mevcut makine parkımızın revizyonu, yenilenmesi, daha verimli çalışması adına sürekli yatırım yapıyoruz. Bu sene tabi daha ilginç bir sene özellikle ihracat pazarlarımızdaki hedeflerimizi gerçekleştirmek adına ki biz zaten bölgesel bir marka olmuş durumdayız ODE Yalıtım olarak. Ama bizim hedefimiz global bir marka olmak., Türkiye’den çıkmış global bir marka.

‘YALITIM DEYİNCE AKLA MANTOLAMA GELİYOR’
Deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülkeyiz. Deprem ve yalıtım ilişkisini anlatır mısınız?
İnsanların çok bilinçli olmadığı bir konu bu. Yani ne olabilir ki? Deprem ve yalıtım? Yalıtım ve deprem? Çünkü Türkiye’de yalıtım deyince akla mantolama geliyor maalesef. Ama yalıtımın çok değişik alanları var. Su yalıtımı bunlardan bir tanesi, ses yalıtımı bunlardan bir tanesi, yine çok önemli bir konu tesisat yalıtımı yine bunlardan bir tanesi o da çok önemli bir konu. Binalardaki deprem güvenliği ile yalıtım ilişkisi aslında su yalıtımıyla ilintili. Şöyle ki; binaların temellerinde daha bina ilk yapılırken temeli kazıldığında oradaki temel elemanları yerleştirildiğinde su yalıtımı yapılması lazım. Çünkü o temelden binaya su yalıtımı yapılmaz ise, yeraltı sularının binaya girme durumu var. Binaya etki etmeye başlıyor bu yeraltı suları ve o temel demirlerinin, temel betonlarının erimesi sonucunu doğuruyor. Bunu biz çok kötü tecrübelerle sektör olarak öğrendik. Gerek Marmara Depremi gerek Kartal’da yıkılan binalar… Bunların temellerinde çok ciddi sıkıntılar olduğu görülüyor. Su yalıtımı yapılmadığı için asıl binayı taşıması gereken temel yapı sistemlerinin artık taşıma kabiliyetini kaybettiği görülüyor, korozyon nedeniyle. Dolayısıyla su yalıtımı çok önem kazanıyor deprem güvenliği için. Su yalıtımı sadece evde rutubet olmasın, çatımız akmasın diye yapılan bir şey değil aslında, binanın depreme karşı güvenli olmasını temin eden çok önemli faktörlerden bir tanesi.

‘YÜZDE YÜZ TÜRK SERMAYELİ EN BÜYÜK YALITIM ŞİRKETİYİZ’
Dünya devi şirketlerle rekabet ediyorsunuz, pazardaki konumunuz nedir?
Biz ODE Yalıtım olarak yüzde yüz Türk sermayeli en büyük yalıtım şirketiyiz. Tabi daralan pazarda rekabet oldukça sert geçiyor. Ama uluslararası yabancı sermayeli firmalarla, rakiplerimizle sıkı bir rekabet içindeyiz. Bizim ana hatlarıyla dört ana grup ürünümüz var, bu dört ana grup ürünün ikisinde Türkiye’de lideriz. Mekanik tesisat yalıtımında kullanılan elastomerik kauçuk köpüğü ürününde Avrupa’da ilk üç içindeyiz, Türkiye’de lideriz. Su yalıtımı ürünlerinde Türkiye’de lideriz, diğer iki grup ürünümüzde de Türkiye’de ilk üç içindeyiz. Tabi ki önümüzdeki dönemde de yine şirket DNA’sı ve yapacağımız yatırımlarla bu liderliğimizi daha da geliştirip daha iyi noktalara gelmeyi planlıyoruz.