DOMATES, BİBER, PATLICAN!

Fehmi KETENCİ 25 Şub 2019

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
      Başlıktaki sözleri görünce aklınıza gelen ilk şeyi hemen hisseder gibiyim. Rahmetle andığımız büyük sanatçımız Barış Manço'nun ülke dışında bile dillerde dolaşan o meşhur şarkısının adıdır "Domates, Biber, Patlıcan".

      Tabii ki, ben bu başlığı Barış Manço’nun bu çok ünlü şarkısından söz etmek için atmadım. Yıllar önce sevgili Barış Manço’nun dillerden düşmeyen şarkısına konu olan şu meşhur “Domates, Biber, Patlıcan” bugün de gündemin birinci sırasında. Başta mutfağın sultanları kadınlarımız olmak üzere toplumumuzun tüm kesiminin sinirlerini hoplatan mutfağın en çok tüketilen maddelerinden biridir. Nam-ı değer, son aylarda oldukça şımaran bu sebzelerimiz, fiyakalarını olabildiğince bizlere hissettirmeye başladılar. Öyle ki; birden bire zıplayan fiyatlarıyla neredeyse mücevher değerine ulaştılar.

      Bir aydan fazladır çok konuşulan bu afilli sebzelerimiz, gariban yemeğinin en çok kullanılan sebzesi olan soğanı da yanlarına aldılar ve elyakan fiyatlarıyla yanlarına yaklaşılmaz oldular. Neredeyse bir aydan fazla bir süredir çarşı pazarın kendini naza çeken yok satan sebzeleri olarak en çok adından sözedilen oldular. İşi o kadar azıttılar ki; soğan, patates, patlıcan ve biber el yakan fiyatlarıyla mutfakta yangın çıkarırken, ülkemizin en korkulu rüyalarından biri olan enflasyonu bile azdırdılar.

      Bir zamanlar fakir-fukaranın karnını doyurabildiği bir öğün yemeğini oluşturan soğan- ekmek, sosyete mutfaklarına terfi etti. Dargelirliler artık, pazar ve marketlerden bu nazlı sebzeleri kiloyla değil adet olarak satın alır duruma geldiler.

      Bir ara üreticinin kilosunu yetmiş-yetmişbeş kuruşa bile satamadığı soğan-patates, yedi-on lira fiyatlarına kadar çıkıverdi, patlıcan on lirayı geçti. Dolmalık biber on-onbeş, sivri biber ise yirmi liraları buldu.

      Mutfakların olmazsa olmaz temel tüketim maddelereinden olan bu nam-ı değer sebzeler fiyat şımarıklıklarıyla mutfaktaki yangını iyice arttırırken, farkında olmadan dar gelirliye biraz iyilik yaptılar da. Temel tüketim maddelerindeki yüksek fiyatlardan oldukça zorlanan, geçim sıkıntısı çekenlerin farkedilmelerine yardım ettiler. Domates-biber-patlıcan- patates, birden bire kıymete binerken, yükselen fiyat artışlarından canı yanan, feryat eden ev kadınlarının sesi duyuldu ve iyice kontrolden çıkan gidişatın tedavisi için hızla alınması gereken önlemlerin uygulamaya koyulmasını sağladı. Mutfağın temel tüketim maddeleri olan sebzenin, aşırı fiyat artışlarına neden olan sebepleri, dikkatle araştırılmaya ve yapılması gerekenler, alınması gereken önlemler hızla uygulamaya koyulmaya başlandı. Başta; Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere ülke genelinde, sebze meyve satışlarında hızla yükselen fiyat artışlarını kontrol için, ucuz sebze satan “Tanzim Satış Noktaları” oluşturuldu. Çarşı-pazar-marketlerde satılan fiyatların oldukça altına sebze-meyve satışı yapılmaya başlandı.

      Bu uygulama toplumun bir kesimini memnun etmiş gibi görünüyor. Her ne kadar, oluşan uzun kuyruklar çok öne çıkmaya başlasa da, bu uygulama şimdilik, geçici bir rahatlama sağlamış gibi görünmesinin yanısıra, semt pazarları ve marketlerdeki fiyatlar üzerinde azıcık da olsa bir etki yarattı.

 Bu uygulama ile mutfaktaki yangın azalır mı, ne kadar etkili olur ve en önemlisi geçici önlemler olmanın ötesine geçer mi. Umarım geçer.

      Bakalım neler olacak, bekleyelim görelim!

BİR TUTAM TEBESSÜM!

BİLİM ADAMI TEMEL

      Temel, bilim adamı olmak ister ama bir araştırma yapması gereklidir.

      Düşünür ve aklına bir fikir gelir.

      Odasındaki masanın üzerine bir beyaz bez serer ve bir pire alır. Elindeki cımbızla pireye “zıpla” der ve pire zıplar.

      Pireyi cımbızla alır bacaklarını keser, tekrardan bezin üzerine koyar pireye “zıpla” der, pire zıplamaz, tekrar eder ve pire zıplamaz.

      Ve bilgisayarının başına giderek yazmaya başlar; 
      -“Uzun araştırmalarım sonucu anlaşılmıştır ki, bacakları kesilen pirenin kulakları duymayi”.