DÜŞME PAHASINA

Mehmet Arif DEMİR
Gaziantep – Göztepe maçında, 90 dakikalık normal sürenin sonlarına doğru (durum sıfır-sıfır berabere ve İzmir temsilcisi küme düşmekteyken), topun Göztepe'de olduğu anlarda yaşanan bir sakatlıktan dolayı bir duraklama oldu.

Hikâyeyi hepimiz biliyoruz. Geçen Cumartesi akşamı Gaziantep’te akşam saatlerinde dünya futbol tarihine geçecek bir dizi hadise yaşandı. İzmir’in köklü futbol kulüplerinden Göztepe’nin Süper Lig’e veda etmesiyle sonuçlanan zincirleme reaksiyon sonucunda ortaya; centilmenlik, asalet, fair-play ve bol miktarda tartışma çıktı.

Gaziantep – Göztepe maçında, 90 dakikalık normal sürenin sonlarına doğru (durum sıfır-sıfır berabere ve İzmir temsilcisi küme düşmekteyken), topun Göztepe’de olduğu anlarda yaşanan bir sakatlıktan dolayı bir duraklama oldu. Ardından oyun hakem atışı ile başladı ve Göztepeli oyuncu orta yuvarlak civarından Gaziantep kalecisinin biraz önde olduğunu görerek direk kaleye şutladı, bu aşırtma direkten döndü ve Adis Jahoviç’in önüne düşünce golcü oyuncu da işini gayet güzel yaparak golü buldu ve takımını 1-0 öne geçirdi. Bu gol aslında Göztepe’nin umutlarını ilerleyen haftalara taşıyor olmasına rağmen topun oyuna sokulduğu anlarda markaj yapmayan Gaziantepli oyuncular ve tribünler yaşananlara şiddetle itirazda bulundular. Hakem normal olarak oldukça nizami olan golü verdi, santraya koştu. O sırada yaşanan kısacık sürede tribünlerin yoğun protestosuyla ortalık karıştı.

Maça Gaziantep başladı santradan sonra, bu sırada kolektif bir kararla Göztepeliler savunma yapmaksızın golün atılmasını beklediler adeta. Ve beklenen oldu durum 1-1’e geldi. Kronometreler 100’lü dakikaları göstermeye devam ederken yapılan bu ikinci santradan sonra Gaziantep hücum ederken benzerlerine bu sene çok rastladığımız “dandik” bir penaltı oldu bu sefer de. Bunu da Muhammed Demir dışarı atarak ilerleyen haftalarda belki kendilerine çok lazım olacak bir üç puandansa birer puanın paylaşılmasını kesinleştirmiş oldu.

Az gittik, uz gittik, dere-tepe düz gittikten sonra 90+6’daki duruma ve şartlara dönülmüş oldu. Maç berabereydi ve Göztepe küme düşmüştü bu sonuçla.

Böylece Malatya’dan sonra daha ligin bitmesine dört hafta kala Göztepe de küme düşmüş oldu. (Eğer Altay matematiksel olarak devam eden şansını realize edemezse İzmir’in Süper Lig’de temsilcisi kalmamış olacak.)

Bu yaşananlara kolektif akıl tutulması, bahis şikesi, aptallık falan diyenlere inat biz tarihi bir olaya şahitlik ettiğimizi düşünüyoruz. Yaşananlar ancak bize özgü bir delikanlılık halinin tezahürüdür. Sonucu kendi aleyhine olmasına rağmen doğrudan yana taraf olan asalet bu topraklara özgüdür ve o damar hâlâ canlıdır. Göztepe düşer-çıkar ama bu yaşananlar unutulmaz.

İzmir tribünlerinden duyduğumuz “çok yaşa şanlı Göztepe” tezahüratının da hakikat olduğunu ve Göztepe’nin gerçekten şânına yakışır “şanlı”  bir camia olduğunu hepimize bir kez daha göstermiş oldular. Yaşasınlar, var olsunlar.

Bu sezon yaşanan onca skandala, tartışmaya, hakem kararlarına, MHK ve TFF’deki istifalara, VAR’lara, AVAR’lara, naklen yayın ihalesindeki çetrefillere ve ortalığa saçılmaya başlanan tapelere rağmen bu hadise belki de “hamamın namusunu kurtarmış” olarak tarihe geçecek.

Önümüzdeki Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, sağlık ve afiyetler diliyoruz.