Bir tarafta dikkat çekmeye çalışan kimi eski-yeni partililer. “Acaba ne yaparız da gözüne çarparız” diye uğraşıyorlar. Çoğu zaman da bir çuval inciri berbat ediyorlar.

Kendilerince buldukları yöntemlerden en önemlisi konuşmanın içinde bir yerlerde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir övgünün mutlaka bulunması gerektiği. Tamam övgü iyi güzel de, yaptığınız açıklama abuk subuk. O abuk subuk açıklama ile Cumhurbaşkanı’nın adını bir araya getirdiğinizde ortaya ne çıkacağını göremiyor musunuz? Tıpkı Ayhan Oğan’ın “Yeni bir devlet kuruluyor” açıklamasında olduğu gibi.

Yahu Cumhurbaşkanı ne yapsın? Eski bir AK Parti MKYK üyesi bir televizyona çıkmış bu lafları etmiş. Bunun neresini düzeltsin? Hadi uğraş dur. Parti yetkilileri açıklama yapar, Bakanlar açıklama yapar. Muhalefet tabii ki pası kaçırmaz. Üzerine MHP lideri zehir zemberek konuşur. Al sana kaotik bir gündem. Zaten bölünme kaygısı taşıyan bir halka, olmadık zamanda olmadık bir korku aşılamanın nedeni, sadece, inanın sadece, dikkat çekme, belki yeniden bir görev alma çabası. Bu toz toprak içinde durun bir düşünün. Cumhurbaşkanı kendi başında olduğu devleti mi yıkacak?

Diğer tarafta ise Tayyip Erdoğan’ı “Ne kadar çok sevdiğini söyleyip” her tarafa saldıranlar. Kimi zaman kantarın topuzunun kaçırıldığı görülmüyor mu? Dışarıda bu tür yazarların ve kimi politikacıların ağzıyla konuşuluyor olsa millet birbirine saldırır. Bunun ne siyaseten, ne hukuken, ne de sosyal olarak bir karşılığı var. Kimi tiplerin belli ki kendi gündemleri var. Bunu kendi başlarına dile getirseler hiçbir etkisinin olmayacağının farkındalar. Buldukları yol, Sayın Erdoğan’ın adını bolca anıp kendi istediklerini söylemek. Bildiğin algı oyunu oynuyorlar.

Bu tipler bazen işi öylesine azıtıyor ki, “Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nı çok seviyorum. O kadar da savunuyorum. Ama falancanın parti yönetiminde ne işi var” a kadar getiriyorlar. Ne yani ülkenin en güçlü politikacısı bilmiyor sen biliyorsun öyle mi?

Ne zaman AK Parti’den “Bizim adımıza açıklama yapacaklar bellidir” diye bir açıklama gelse anlayın ki bu rol kapmaya çalışanlardan rahatsız olmuşlar. Daha ne yapsınlar? İsim vererek mi “Sus” desinler? 

Herkes herkesi tanıyor. Bir düşünün bakalım son 15 yılda tek bir kez bile olsa bu tiplere Bakanlar Kurulu’nda görev verildi mi? Dikkat çekmek için dışarıda kendilerini yırtanlar yürütmenin en üst organında kendine yer bulabildi mi? 

Bu tiplere benim önerim, eğer partili iseniz, dikkat çekmek, MKYK’ya girmek veya milletvekili olmak istiyorsanız, çalışın. Kısa yoldan tembellik yapmak yok.