ERKEN SEÇİM MANİPÜLASYONU

Yusuf DİNÇ 16 Şub 2018

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Manipülatörler gene niyeti bozmuştur.

 Batı kaynaklarında Afrin temalı erken seçim söylentileriyle yurtiçi piyasalar baskı altına alınmaya çalışılmaktadır.

Bu kaynaklarda Türkiye’nin beka mücadelesi bir iç politika aracıymış gibi lanse edilmektedir. Aynı zamanda devletin kendi pozisyonu iktidarın pozisyonuymuş gibi ele alınmaktadır. Çarpık bir düşüncedir.

Afrin üzerinden Türkiye için hem içeride hem dışarıda bir ortam hazırlanmaktadır. Bu konuda uyarmak ve uyanık olmak gerekir. Afrin, belli çevreler tarafından rezerv tutulmaktadır. Bu çevreler aksi gidecek bir hal karşısında Afrin’i günah keçisi olarak göstermek eğilimindedir. Afrin’i iç siyasetin bir aracı olarak devletin değil, iktidarın savaşı olarak yorumlayanlar bu rezervi hazırlayanlardandır.

Belli ki Afrin, yalnız sınır dışındaki tehditlere karşı değil bilakis tam içimizdeki tehditlere de karşı verilen veya verilmesi gereken bir mücadeledir.

Geliştirilen manipülasyonlar sayısız defa dayanıklılığını ispatlamış bir ekonomi için nafiledir. Manipülatörler bir şey elde edemeyecektir.

Tatmin edici büyüme verileri sonrası gelen cari açık rakamları da piyasa üzerinde olumlu etkisini gösterecektir. Cari açık, kurdaki gelişmeler ve ihracat performansıyla sürdürülebilir seviyelere inmiştir. Üstelik global yatırımcı için piyasalarımız hayli ucuzdur.

 

Grafik, Türk Lirası reel efektif döviz kurunun 14 yılın en düşüğünde olduğunu göstermektedir. Yatırımcı için Türkiye yatırım yapılabilir cazibeye sahiptir. Bölgenin en gelişmiş ekonomisidir. Bölgenin en sanayileşmiş ekonomisidir. Bölgesinde AR-GE yatırımlarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı bakımından 3. sıradaki ekonomisidir. Bölgesinde bilime en büyük katkıyı yapan ekonomidir. Bölgesinin en büyük ekonomisidir.

Yani Türkiye, riskin coğrafi dağılımı hedefindeki yatırımcılar için en önemli ekonomilerden birisidir. Bölgenin istikrarsızlığını sona erdirmeye dönük giriştiği harekâtlar gücünü perçinleyecektir. Türkiye’nin gücünün pekişmesi tüm bölge ekonomilerinin yararınadır.

Elbette bölgede istikrarsızlık isteyenler bundan rahatsızdır. Dışarıdakiler Türkiye’nin bunu mümkün kılacak gücü olduğunu bilmekte ve görmektedir. İçerideki destekçileriyse Türkiye’nin gücü hakkında gerçekten fikir sahibi değildir. O yüzdendir ki gafildirler. Bedbaht olacaklardır.

Bu güç merkez ülke doğurur. Dünyada cari olan merkez ülkelere bir bakılsa kendi bölgelerinin en önemli ekonomileri olduğu görülür. Mesela ABD, Almanya, Japonya böyle ekonomilerdir.

Türkiye bu pozisyona yaklaşmaktadır. Kaderidir bu. Sorumluluğudur.

Bu yolda ülkemiz ve Mehmetçiğimiz için yapacağımız duadır ki; dostları mahzun olmasın.