ERMENİSTAN:YENİ UKRAYNA MI YAPILMAK İSTENİYOR?

Prof. Dr. Fahri ERENEL
Tüm Yazıları
Ukrayna'nın Rusya'ya karşı taarruzu ile ele geçirmeyi başardığı topraklardan söz ederken birden Ermenistan-Azerbaycan arasında giderek yoğunlaşan çatışma haberleri ve her iki tarafın verdiği kayıplar gündeme oturdu.

Ukrayna’nın Rusya’ya karşı taarruzu ile ele geçirmeyi başardığı topraklardan söz ederken birden Ermenistan-Azerbaycan arasında giderek yoğunlaşan çatışma haberleri ve her iki tarafın verdiği kayıplar gündeme oturdu. Zamanlama çok manidardı. Rusya’nın Ukrayna karşısındaki son kaybını fırsat bilen ABD, Ukrayna’yı nasıl Rusya’ya karşı yem olarak kullandı ise bu kez Rusya’ya karşı yeni bir cephe açarak Ermenistan’ı yeni yem olarak kullanmayı hedefledi. Ermenistan-Türkiye ilişkilerinde devam etmekte olan olumlu havayı, Ermenistan-Azerbaycan arasında ki barış görüşmelerindeki gelişmeleri bir kenara atan sözde barış ve demokrasi havarisi ABD bu kez Ermenistan’ı kullanmaya karar verdi ve bir eylem planı kapsamında gerginliği çatışmaya dönüştürmeyi başardı. Her iki taraftan çok sayıda asker hayatını kaybetti. Yumuşama eğiliminde olan gerginlik hızla arttı.

Oysa AB nezdinde başlayan Azerbaycan-Ermenistan arasındaki Brüksel görüşmelerinde henüz kalıcı bir barış anlaşmasından uzak olunsa da  bazı ilkeler üzerinde mesafe kat edilebilmişti. ABD birden bu görüşmeleri yok sayarak Rusya’yı Kafkaslarda da çevrelemek ve Çin’in Kafkaslardan geçen orta koridoru kullanmasını engellemek veya zorlaştırmak için Ermenistan’da çatışma ortamını tercih etti.

MAŞA OLARAK

Aynı sahneyi Ukrayna’da da görmüştük. Minsk anlaşmalarının uygulanmaması için çaba sarf eden, Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi için adeta davetiye çıkaran ABD ve ABD’siz karar vermek yetkinliğinden uzak batının Rusya’yı kendilerinden uzak durması adına nasıl Ukrayna’yı kullandılar ise bugün Ermenistan’ı maşa olarak kullanmaya başladılar.

İki ülke arasında AB Konseyi Başkanı Michel arabuluculuğunda Aralık 2021’de başlayan görüşmeler, Şubat, Nisan, Ağutos 2022 aylarında devam etmiştir. AB Konseyi Başkanı Michel’in açıklamasına göre; taraflar arasında gelecek barış anlaşmasının hazırlanması için Dışişleri Bakanlarına talimat verilmesi, 26 Kasım Soçi bildirisi uyarınca iki ülke arasında sınır hatlarının belirlenmesi ve işaretlenmesi amacıyla Nisan ayı sonuna kadar ortak komisyon kurulması, taraflar arasında güven artırmak ve barış içinde birlikte yaşamak adına insani sorunlara bir an önce çözüm bulması, mayınların temizlenmesi için finansal ve uzman desteği verilmesi, iki ülke arasında demir yolu bağlantılarının kurulması ve kara yolunun restorasyonu için etkili çözümler bulunması konularında müzakereler gerçekleştirilmiştir.

Taraflar ilk iki konu üzerinde anlaşmaya varırken, son iki konu üzerinde müzakerelerin ve sürecin devam etmesi kararlaştırılmıştır. Liderlerin nihai barış anlaşmasını hazırlamak için Dışişleri Bakanlarına görev vereceği ilk defa duyurulmuştur. Barış anlaşmasının hazırlanması için Azerbaycan daha önce Ermenistan’a beş maddelik teklifini yapmış ve Ermenistan da bu teklifleri kabul etmekle birlikte ilaveleri ile barış görüşmelerine hazır olduğunu bildirmiştir.

KAYIPLAR

Taraflar arasında güvenin sağlanması ve barışın tesisi adına en önemli insani sorunlardan biri Birinci Karabağ Savaşı’nda kaybolan 3 bin 890 Azerbaycanlı konusunda Ermenistan tarafından gerekli bilginin sağlanmamasıdır. Son bir yılda sadece kayıp 100 kişinin bilgisi verilmiş ve gömüldükleri yerler tespit edilmiştir.

MAYIN TARLALARI

Öte yandan Ermenistan’dan zorla alınan mayın haritalarının ise sadece yüzde 25’i doğru çıkmıştır. Ermenistan tarafından döşenen mayınlar sonucu son 1 yılda 37 kişi hayatını kaybetmiş ve 161 kişi yaralanmıştır. Mayınlar Azerbaycanlı göçmenlerin geri dönmesi ve kuruculuk işleri önünde en büyük engel olarak durmaktadır.

Azerbaycan’ın 10 Kasım bildirisini temel alarak Zengezur koridoru ismiyle tanımladığı ulaşım yolunda Ermenistan “koridor” ifadesine karşı çıkmaktığı görülmektedir. Fakat taraflar arasında 10 Kasım 2020’de imzalanan bildiriye göre bu geçişin engelsiz olması, yani Ermenistan gümrüğünün olmaması gerekmektedir. Azerbaycan, Ermenistan’ın 10 Kasım bildirisindeki yükümlülüğünden kaçınması halinde karşılıklılık ilkesini uygulayacağını, Laçın koridoruna da gümrük koyacağını beyan etmektedir. Taraflar arasında barış sürecinin önündeki en önemli engellerden biri Rus barış birliklerinin bulunduğu bölgeden hala silahlı Ermenilerin çıkartılmamış olmasıdır. Üçlü bildirinin dördüncü maddesinde, Rus barış birliklerinin bölgeye girmesine paralel olarak Ermeni silahlılarının çıkartılması gerektiği ifade edilmiştir.

Görüldüğü üzere tam bir barış anlaşması için epey bir mesafe kat edilmesi gerektiği ve bu görüşmelerin desteklenmesinin bu mesafeyi kısaltacağı  süreçte Ermenistan’ın adeta kendini yok etmek üzere bu tür bir hamleye girişmesi Batı yanlısı Paşinyan’ın hem ABD’nin kendisine verdiği görevi yerine getirmek,hemde iç kamuoyunda giderek bozulan itibarını kazanma hamlesi olarak görmek gerekmektedir.

Ermeni tarafı mikro savaş olarak adlandırdığı bu hamleyi Azerbaycan’ın Rusya’nın içinde bulunduğu durumdan yararlanarak Karabağ’daki durumunu daha ileri seviyeye taşıma hamlesi olarak görürken, Azerbaycan, Ermenileri mayın döşeme ve ani saldırılarının bu çatışmaya neden olduğunu belirtmektedir.

BARIŞ GÖRÜŞMELERİ

13 Eylül’de başlayan çatışmaların öncesinde, üstelik Kasım ayı içinde yapılacak barış görüşmelerine az bir zaman kalmışken, ABD ile bağlantılı gerçekleşen politik hamleler Ermenistan’ın bu çatışmaya nasıl adım adım hazırlatıldığını göstermektedir.

-Ermenistan Savunma Bakanı’nın ABD ziyareti ve ciddi destek sözü alması,

-ABD Savunma Bakanı Austin’in Rus askeri varlığına değerli bir alternatif sunmaya hazır olduklarını belirtmesi,

-Ermenistan Eski Başbakanı Sarkisyan’ın Ermenistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü(KGAÖ)’nden ayrılması gerektiğini açıklamasıİ

-Kafkasya Müzakerelerinden sorumlu ABD’li diplomat Reeker’in Ermenistan görüşmeleri,

-ABD Başkan Yardımcısı Pelosi’nin 08 Kasım’da ABD yapılacak seçilerde Ermeni lobisinin oylarını alma amacınıda kapsayan ani Erivan ziyareti ve Türkiye-Ermenistan gerginliğini azaltma çabaları ile Azerbaycan-Ermenistan barış görüşmelerine darbe vuran davranış ve söylemleri,bu görüşmelerde Ermenistan Meclis Başkanı Simonyan’ın Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı kuvvet kullanılması talebini red eden Kolektif Güvenlik Örgütü Anlaşmasını “Kurşun Atmayan Tüfeğe” benzetmesi,

2023 yılında Kolektif Güvenlik Örgütü Anlaşmasının güncellenme süreci başlayacaktır.Paşinyan’ın, Batıdan KGAÖ’den çekilmesi karşılığı  300-400 milyon dolar yardım sözü aldığı, Azerbaycan karşısında örgütün Ermenistan’a yardım etmediği gerekçesi ile örgütten çekilme niyetinde olduğu değerlendirilmektedir.

Rusya’nın Kafkaslardaki konumunu zayıflatmak, AB için önem taşıyan enerji ve ulaşım hatlarının geçtiği bölgeleri yani orta koridoru Rusya’nın kontrolünden kurtarmak hamlesini ABD’nin Gürcistan’dan sonraki ikinci hamlesi olarak görmek uygun olacaktır.Bu hamle aynı zamanda Kuzey Koridoru’nun savaş nedeniyle kapanması ile Çin açısından da önemi artan orta koridoru kesmek amaçlıdır.

Ancak, Rusya’nın Ermenistan’daki askeri varlığı, Ermenistan’ın en önemli enerji kaynağı olan eski ve çok riskli tek nükleer santralini çalıştırıyor olması, Rusya’ya olan borçları ve üstelik Rusya-Azerbaycan-İran arasında Basra Körfezine varacak şekilde, kuzey-güney ulaşım koridoru açılması konusunda yeni varılan bir anlaşmasının mevcudiyetini dikkate aldığımızda Kafkasların yeniden geniş bir çatışma ortamına döüşebileceğini dikkate almak gerkmektedir.

Irak’tan sonra 2’nci ABD Büyükelçiliğinin bulunduğu Ermenistan,küresel hesaplaşmanın yeni adresi konumuna adım adım itilmektedir.Ermenistan ile ilgilenen aktörler arasına, Ermenistan askerlerine eğitim veren Fransa ile SİHA satmak isteyen, Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ın yanında görüntü veren İran’ı da eklemek gerekmektedir.