FARK EDİLİR OLMAK!

Fehmi KETENCİ 07 Mar 2021

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Bu konu o kadar önemlidir ki birçok iş adamı kişisel imajları ile ilgili genel konseptlerini oluşturabilmek için adalına imaj maker denilen uzmanların görüş ve bilgilerine başvururlar.

      Yaşamımızın olmazsa olmazlarından en öne çıkanı tanınmamızda ve kişisel markamızı oluşturmamızda dikkat etmemiz gerekendir kişisel imajımızı oluşturmak.

      Bu konu o kadar önemlidir ki birçok iş adamı kişisel imajları ile ilgili genel konseptlerini oluşturabilmek için adalına imaj maker denilen uzmanların görüş ve bilgilerine başvururlar. Giyimlerinden davranışlarına, vücut dillerini kullanmalarına ve farklılaşmaya kadar kişisel imajlarını değiştirmek, farklılaşmak için bu uzman desteğina ihtiyaç duyar.

      Bu davranış sadece iş dünyasındakilerin başvurma ihtiyacını hissettikleri şeyler değildir. Sanat dünyasında gelişmenin yükselmenin farklılaşabilmenin en etkin yöntemlerinden biridir kişisel imaj oluşturabilmek. Kişisel imaj kendi markanızı yaratmak için az veya çok uygulanması gerekendir. Bu yenilenme sadece marka olmak endişesiyle başvurulan bir yöntem değildir. Giyim tarzınızı değiştirmek, kullandığınız renkleri değiştirmek saç şeklinizi değiştirme ve bunun gibi kısa değişimleri denemek de değişim için kişisel imaj değişikliğinin ihtiyacını hissedebilmenin başlangıcıdır.. 

      Toplumdaki varlığımızın en önemli göstergelerinden biridir kendinizi markalaştıran kişisel imajımız. Sosyal yaşamınızın her alanında yansıttığınız kişisel imajınız sizin hakkınızdaki etkileyici ilk izlenimdir. Yansıttığınız ilk izlenim kişisel imajınızın etkinliği açısından çok önemlidir. Bu konuda etkili olan davranışınızın akılda kalınırlığıdır. Bunu güçlendiren fark edilmenizde en etkili görsel iletkenlerden biri olan, sürekli size uyum sağlayan renkler veya sürekli kullandığınız renklerden biridir. Vücut dilinizin net anlatabildikleri, konuşma tarzınız, alışkanlık haline getirdiğiniz vurgulamalarınız da olabilir.

      Ancak, “yaşamsal” olmanızda en önemli imajınız, size özel olan, sizi yansıtan, sizin ilk akla getiren kalıcı özelliklerinizden biridir.

      Kısacası; sizi en iyi anlatan yansıttığınız ilk izlenimlerinizdir.

      İlk izlenim, oluşma ortamı ve süresine göre değişebilir. Farklı koşullar altında ve farklı zamanlarda, kişiler hakkında edinilen ilk izlenimlerin oluşturulma süreci değişiklikler gösterebilir. Telefon iletişimlerinde bu süreç, 10-15 saniye aralığında oluşabildiği gibi, yazılı iletişimlerde ise bu süreç çok daha uzayabilmektedir.

      Yüz yüze iletişimlerde ise, süreç ve etki daha farklıdır. Yüz yüze, iki kişi arasında oluşacak potansiyel ilişki, birçok faktörün etkisindedir. Ancak bu gibi durumlarda, ilk izlenimin oluşma süresi, “ilk dört dakika engeli” diye nitelendirilen baraj sürecinin aşımına göre değerlendirilebilir.

      “Ilk dört dakika engeli” nedir?

      “İlk dört Dakika Engeli” adlı kitabın yazarları Leonard ve Natalie Zunun tarafından ayrıntıları ile ortaya atılmıştır. Bu konuyu şöyle anlatmaktadırlar; “Dört dakika kadar kısa bir süre içinde kişiler arasındaki ilişkilerin temeli atılmaktadır. İlişki, devam ettirilebilir hale getirilir veya ilişki yüzeysel bırakılır, ya da, iletişimin önemi göz ardı edilir”. İlk karşılaşanlar, genelde ilk dört dakikalık süreçte ilişki kurabilecek ortamı yaratabilirler veya o ilşki sadece ilk karşılaşma ortamlarında olabilen geleneksel ilişkinin ötesine geçmez. Birbirlerinden uzaklaşırlar.

      Yazar Zuninler’e göre bu süre neden “dört dakika”dır.

      Zuninler belirtilen bu süreyi, sosyal ortamlarda, kişilerin, ilişkilerini sürdürmek ya da ilişki kurmak için gerçekleştirdikleri eylemleri, farklı zamanlarda ve değişik yerlerde sürekli gözlemleyerek saptamışlar.

      Belirlenen bu süreç, her tür ortam için geçerlidir.

      Genel olarak ilk izlenimlerin oluşma sürelerinde en belirleyici olan etken, kişilerin kendi özellikleirini nasıl ortaya koyduklarının yansımasında sergileyecekleri yeni görünüşleri, davranışları ve konuşma tarzlarında netleşmektedir.

      İlk izlenim oluşturan kişilerin; öncelikle görünüş, ikinci olarak ses tonu ve vurgulaması, üçüncü olarak da, kişinin söyledikleri ve söyleyiş biçimi önem taşımaktadır.

      İlk izlenimin ilk dört dakika barajı aşıldığında o kişiyle ilgili bir imaj biçimlendirilmektedir.

      İlk izlenimin oluşabilmesi için en belirgin ve etkili ögesi görünüştür. Görünüşün ilk izlenimdeki etkisini arttıran ise, vücut dilinin anlaşılır kullanılabilmesidir.

      Konuşma, konuşmada anlam kazandıran abartıya kaçmadan yansıtılabilen, anlaşılır vurgu ve görsel etki yaratabilecek çok abartılı olmayan, genelde beğenilen renklerin iyi kullanılabilmesidir.