FERHAT GÖÇER 'AĞIR YARALI'

Micheal KUYUCU 01 Ağu 2020

Micheal KUYUCU
Tüm Yazıları
Müzik dünyasının cerrah yorumcusu. Pandemi döneminde de durmadı.

Müzik dünyasının cerrah yorumcusu.  Pandemi döneminde de durmadı. Çalıştı çabaladı ve her zamanki gibi üretti. “Ağır Yaralı” adlı şarkısının klibini özel izinle pandemi döneminde yaşanan sokağa çıkma yasağında müthiş bir klip çekti. İstanbul’u onun klibinde ilk kez böyle gördük. Ferhat Göçer ile teklisi “Ağır Yaralı” ve MSG başkan yardımcısı olarak karantina sürecinde kötü günler geçiren müzik sektörüne yönelik düşüncelerini konuştuk.

“Ağır Yaralı’nın sözlerini ilk okuduğumda tüylerim diken diken oldu”

 “Ağır Yaralı” pandemi sürecinin izlerini taşıyan bir şarkı. Zeynep Talu’nun sözleri, müziği bana ait olan bir şarkı. Bu süreçte bana yolladığı melodilerden bir tanesiydi. Aşağı yukarı 15-20 gün sonra yani melodiyi kendisine yolladıktan 15-20 gün sonra beni bir gece aradı: “Ferhat bir sözler yazdım sana bir bak” dedi. Hemen aldım, baktım, çok etkilendim. Tüylerim diken diken oldu. Özellikle belki de “Benim Hikayem’de mutlu sonlar yasak” diye bir cümle var. Bir de “İçimdeki savaşta çoktandır ağır yaralı” diye bir cümle var, bunlar beni derinden etkiledi. Stüdyoya girdim hemen demo kayıtlarını okudum. Aslında başka bir çıkış şarkısı düşünüyordum bu süreçte. Planlarımız tamamen değişti. “Ağır Yaralı”nın huzurunuza geliş hikayesi böyle.

“Bir daha çekilemeyecek bir klip çektik”

Sokağa çıkma yasağı olan bir gün İstanbul bomboşken şarkının klibini çektik. Açılış sahnesi Galata Köprüsü’nün üstünde. Tamamen bomboş, ıssız. Beyoğlu Caddesi’ni, Taksim Meydanı’nı, Rumeli Hisarı’nı böyle bir daha belki göremeyebileceğimiz sahneler çıktı ortaya.  İstanbul’da bambaşka bir klip hazırladık. Ümit ediyorum herkes çok sevecek ve beğenecek. Tem otobanında, Kefken Pembe Kayalar’a kadar çekim yaptık. Yani İstanbul’dan başladı, Kefken Pembe Kayalar’a kadar yürüyerek, molalar vererek, dinlenerek, çadırlar kurarak geçti klip. İnanılmaz bir tecrübeydi bizim için.

“Müzik sektörü komaya girdi”

Pandemi sürecinde gerçekten en çok etkilenen sektörlerden bir tanesi, müzik sektörü oldu. En çok etkilenen diyebilirim. Tamamen çünkü durdu. Yani kalp atışları durdu, öyle söyleyeyim. Tam bir koma dönemi yaşandı. Hala da devam edecek bu. Benim tahminime göre 2021’e kadar yoğun bakımdan çıkma ihtimali de yok müzik dünyasının. Ufak tefek denemeler yapılıyor. Yapımları da alkışlıyorum yani saygıyla eğiliyorum ama bu konuların tamamen moral ve bir çaba olduğunun ötesine geçme ihtimali biraz zayıf görünüyor. Biraz pesimist olabilirim bu konuda ama gerçekçi konuşmak gerekiyor. Müzik adına olan bu çabaları da olumlu ve alkışlayarak karşılıyorum. Çözüme odaklı bir şey olmasına imkan ve ihtimal yok. Bilimin de imkanları belirli ölçülerde.

“350-400 bin lira civarında bir para toplayabildik”

Bir festival hazırladık, biraz bir para toparlayabildik. Onları da şimdi ihtiyaç sahibi olan rodiler, ışıkçılar, sahne emekçileri ve bütün müzisyenlere verdik. Aşağı yukarı 350-400 bin lira civarında bir para toplayabildik. Onları da dağıtacağız bu arada, onların işlemleri de başladı. Bu süreç içerisinde MSG olarak aşağı yukarı 600-700 bin liraya yakın bir para bir maddi yardım yapabilme şansımız oldu. Bu ne kadar merhem olabilir müzik camiasına, sadece birkaç gün nefes aldırabilir. Önemli olan burada sektörü tekrar canlandırabilecek projeler üretebilmek ve normalleşme sürecini en az zararla atlatabilmek. Bu en çok arzu ettiğimiz şey.

“Sabahattin Ali projem kursağımda kaldı”

Sabahattin Ali projem benim kursağımda kaldı. Tam Türkiye turnesi ve Amerika planlarımız yapıldı. Aşağı yukarı 35-40 konserlik belki daha fazla olacaktı. Turnenin tam başlangıcında pandemi krizi çıktı. Dolayısıyla benim içim de heves hala. Heyecanla bu oyununu yani Sabahattin Ali’nin hayatını anlattığımız “Aldırma Gönül Müzikali” tiyatro sahnelerinde tekrar canlandırmak istiyorum. Çok önemli benim için, çünkü müzik dünyamızın en önemli, en değerlilerinden, kalemine güvendiğim gerçekten hem vizyonuyla, zekasıyla çok kıymetli biri Sabahattin Ali. Bizim için çok değerli.

TRT 2’de her akşam bir film var

Türkiye’nin kültür sanat kanalı TRT 2 her ay sunduğu sinema şöleni Ağustos ayında da devam ediyor. Birçok alanda özel yapımları izleyiciyle buluşturan TRT 2, ağustos ayında her akşam farklı bir filmi sinemaseverlerin beğenisine sunuyor.

Edebiyattan tarihe, resimden tiyatroya, müzikten felsefeye birçok alanda yapımları izleyiciyle buluşturan TRT 2, ödüllü ve prestijli filmleri TRT 2’nin kaliteli ekranlarından izlemek isteyenler bu fırsatı kaçırmasın. İşte bu ayın filmleri.

Akademisyen müzisyenden sağlık çalışanlarına şarkı

Akademisyenliğinin yanı sıra söz yazarı ve besteci de olan Acıbadem Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Güney, Kovid-19 pandemi sürecinde büyük bir özveriyle çalışan sağlık emekçilerine "İsimsiz Şarkılar" adlı şarkısını armağan etti. Akademisyen kimliğinin yanı sıra müzisyen kimliği ile de dikkatleri çeken ve nerdeyse her yıl bir yeni şarkı ile müzikseverle buluşan İrfan Güney, bu kez notalarını sağlık emekçilerine armağan etti.

Prof. Dr. İrfan Gney, "2020 yılında Kovid-19 virüsünün beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmasıyla dünya genelinde yaşanan salgında milyonlarca kişi hastalandı ve yüzbinlerce kişi hayatını kaybetti. Bulaş riskini azaltmak için günlerce hatta aylarca evde karantina günleri yaşadılar. Sevdikleriyle tekrar beraber olabilmenin hasretini çektiler. Bu süreçte sahada fiili olarak özveriyle çalışan gecesini gündüzüne katarak, kendi canlarını ortaya koyan hemşireler, hekimler ve tüm sağlık çalışanları iyileşen hastalarla mutluluk duyan isimsiz kahramanlardı. Hastalığı ailelerine ve yakınlarına bulaştırmamak için günlerce evlerine gitmediler, otellerde ve misafirhanelerde kaldılar." yorumunu yapıyor.

YAYBİR korsan kitap için uyarıyor

Bir zamanlar korsan kasetler ve korsan CD’ler elden ele dolaşırdı. Müziğin tamamen dijitalleşmesi ile birlikte artık korsanı yapılacak ne kaset kaldı ne de CD. Korsan müzik tarihe karıştı ama korsan kitap sorunu hala devam ediyor. Bu konuda özellikle Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Meslek Birliği (YAYBİR) çok ciddi çalışmalarda bulunuyor. Korsan kitapla yapılan mücadele sonucunda epey korsan kitap ele geçirildi.

YAYBİR’in güvenlik güçleriyle yaptığı iş birliği sonucu 2018 yılında depo ve matbaalara yapılan 231 baskında 1.007.712 (bir milyon yedi bin yedi yüz on iki) adet korsan yayın ele geçirildi. 2019 yılında düzenlenen 191 baskında ise el konulan korsan yayın adedi 849.635 (sekiz yüz kırk dokuz bin altı yüz otuz beş) oldu. Böylece son iki yılda 500'ün üzerinde baskınla, 2 milyonun üzerinde korsan materyal dolaşımdan kaldırıldı. Korsanla mücadele 2020 yılında da aktif bir biçimde devam ediyor. 

PDF dosyalarına dikkat!

Basılı olarak ele geçirilen korsan kitaplar bir yana, YAYBİR basılı olmayan ve pdf olarak elde ele dolaşan dosyaların da korsan olduğu konusunda uyarı yaptı. Pandemi döneminde vatandaşların evde geçirdikleri zamanın artmasıyla, kitap okuma oranlarında yükselme görüldü. İnternetteki bazı siteler ve sosyal paylaşım platformları üzerinden ulaşılan dijital formatlardaki kitaplar da elden ele dolaşmaya başladı. Bu paylaşımların yasadışı ve korsan yayıncılığın bir türü olduğunu fark etmeyen okurlar telefon, tablet ve bilgisayarlarda okudukları kitapları “pdf” dosyası formatında birbirlerine gönderdi. Okurları dijital korsana karşı da uyaran YAYBİR, pandemi sürecinde binlerce yasadışı yayının engellenmesini sağlayarak, PDF linki verilen internet sitelerini de kaldırttı. YAYBİR’in korsana karşı verdiği yoğun mücadele, sanal ortamda da hız kesmeden devam ediyor.  Aslında e-kitap pazarı fena gitmiyor ama yine de dünyaya göre gerideyiz. Biz hala kitabı dokunarak okumayı tercih ediyoruz. Dijitalleşen dünyada e-kitap kavramının da gelişmesi lazım ki bu pdf olarak elde ele dolaşan ve korsan niteliği olan korsan kitaplar da yok olsun.

Ayşe Özyılmazel’den Sezen’li dönüş

Uzun zamandır ortalıkta gözükmeyen yazar ve aynı zaman yorumcu kimliği ile dikkatler çekmeyi başaran Ayşe Özyılmazel, Sezen Aksu imzalı bir şarkı ile müzik kariyerine devam ediyor. Yeni şarkısı “Geri Dönülmüyor”u 2020 yılında dünyanın yaşadıklarını çok iyi ifade eden bir şarkı olduğunu söyleyen Ayşe Özyılmazel şarkısı için “sözleri ve müziği ile adeta yılın ruh halini yansıtıyor” yorumunu yapıyor.

Haziran ayının en çok konuşulan ünlüleri

Medya Takip Merkezi (MTM)’nin geleneksel olarak gerçekleştirdiği ve nabzını tuttuğu magazin ve sanat dünyasının gündemde olan isimlerini kapsayan araştırmasının Haziran ayı raporu açıklandı. Haziran ayının en çok medyada konuşulan isimler arasında Acun Ilıcalı birinci sırada yer aldı. İkinci sırada ise geçirdiği trafik kazasında ölümden dönen Alişan yer aldı. Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen konserde sahne alan Demet Akalın ise seslendirdiği ve çok sert eleştirilen “Mihriban” adlı türkü yorumu ile sosyal medyanın gündemine oturdu. Bu liste aslında hem önemli hem önemsiz. Önemli çünkü Türkiye’de popüler kültürün fotoğrafını gösteriyor. 

Bu listede yer alanlar medyanın gündeminde olan isimler. Markalarının büyümesi ve bu markaların daha yüksek fiyata pazarlanması adına önemli. Önemsiz çünkü, bu liste nitelikten çok niceliği gösteriyor.  Yani çok haber olmanız sizin ille de çok önemli bir iş yaptığınızı veya çok önemli bir insan olduğunuzu garanti etmiyor.  Ama parayı onlar kazanıyor. Çünkü popüler kültür öyle işliyor.