Kaynıyor kaynıyor bir türlü pişmiyor her ne hikmetse! Bazen dibi tutuyor bazen de taşıp ortalığı tarumar ediyor yine de pişmiyor. Kısaca kendine ve çevresine zarar vermek dışında hiçbir faydası olmuyor Ortadoğu ülkelerinin. 

    Türkiye'nin bölge üzerindeki gücünü hiç kimse inkar edemez. Bununla birlikte Irak Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları içerisinde yer alan toprakların Türkiye'nin hassas noktası olduğu da unutulmamalı. 

     Irak'ta bir süredir başlayan ve kısmi olarak bazı noktalarda devam eden olayların dumanı hâlâ tütmekle birlikte her an yeni olayların patlak vermesi de yüksek ihtimal.

    Irak genelinde her kademede rahatsızlık var. Bakanı, doktoru, memuru, polisi... Maaşların üçte biri veya dörtte biri veriliyor. Gerisi hükümetin kasasında. Kısaca Irak hükümeti şu an herkese borçlu!

       Maaşların alınamaması, elektrik başta olmak üzere yönetimin vatandaşa hizmet verme konusunda sınıfta kalması, usulsüz işlerin alıp başını gitmesi...

Haddinden fazla sorun var. 

      "Düzenin olmadığı yerde saman altı işleri çok olur!" Irak'ta bu yönde de büyük şikayetler var. Usulsüz, kontrolsüz, herkesin başına buyruk olduğu bir ülkede büyük sorunlar kaçınılmaz olur. 

“Gözlemlerime dayanarak şunu çok kesin söyleyebilirim; IRAK kısa zaman içerisinde büyük iç çekişmelere ve sonrasında girilecek bir savaşa gebe!!!” 

Bölgeye yığılan her çeşidinden askeri mühimmat, yoklukla galeyana getirilmeye çalışılan halk, sırtı sıvazlanıp eline silah verilen gruplar, gizli anlaşmalar, alt ve üst gelir çıtasının koparak birbirinden uzaklaşması, ülke ve bölge kaymağının altın tepsilerde  sadece bir kesime sunulması.... 

     Bu gidişle; SADDAM HÜSEYİN ULUSAL KAHRAMAN İLAN EDİLEBİLİR dersem şaşırmayın!  

      İran faktörünün olumsuz ve baskıcı yansımalarını elinizi uzattığınız her noktada hissedebiliyorsunuz. Hükümet, kurumlar, iş dünyası, vatandaşlar... Kısaca IRAK kesinlikle ve kesinlikle İRAN'dan haz etmiyor ve istemiyor. 

      Türkiye'den Irak’a doğru mercek uzattığımızda PKK, PYD, YPG ve adı her gün evrim geçiren türevi yapılar görüldü şimdiye kadar. Peki o bölgede Türkiye açısından tehdit oluşturabilecek başka bir terör yapısı daha görünmüyor mu sizce?

      Bu noktada bir tespitimi daha sizlerle paylaşmak istiyorum; “Irak ve bilhassa Irak Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları içerisinde FETÖ terör örgütü okulları son sürat işliyor!

Ve bu okulların daha fazlasını açmak için bölgeden ortaklar buluyorlar!”

   Türkiye ile Irak arasındaki ticaret işleyişi evet devam ediyor fakat bu yetmez. Türkiye en kısa zamanda siyasi ilişkiler açısından da Irak ve bilhassa Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile yakınlaşmak zorunda. 

     Zira Türkiye'nin Irak’tan elini çekmesi ile Türkiye karşıtı oluşumlar bölgede rahatlıkla cirit atar hale gelmeye başladı. 

   Ve son bir hatırlatmam da gümrük işleyişinden yana olacak. Habur sınır kapısı "karınca yuvası" misali. Gümrükten geçişlerde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Habur sınır kapısı daha da geliştirilmeli, büyütülmeli ve personel açısından güçlendirilmeli.

 İşleyiş açısından güçlendirilmiş sınır kapılarının Türkiye'nin sigortası olduğu unutulmamalı.

   IRAK, sıkıntılarından kaynaklı büyük işleyiş sorunlarının olması sebebiyle terör örgütlerinin yuvalanmasına çok müsait. Terör unsurlarının Türkiye'den kaçış ve Türkiye'ye giriş yapma ihtimalleri de çok yüksek!