Sistemi uygulamak için tüm stadyumlarda maçların yayını sırasında, bu sistemin sağlıklı uygulanabilmesi için gereken tüm hazırlıklar da olması gerektiği gibiydi. Bir kaç kameradan hele görüntülerle donatılmış VAR Sistemi’ni de, o sistemin uygulanması konusunda Dünya Kupası’nda görev alan tüm hakemlerin de, olması gerekenden çok daha iyi eğitilmiş olduklarını da izledik.

      Göze batan, VAR Sistemi’nin uyglanması sırasında, karşılaşmaları yöneten tüm hakemlerin oyunu çok fazla durdurmadan çabuk karar vermeleri konusunda da, göze batan pek fazla bir şey yoktu.

      Dünyada uygulanmaya başlanan bu mucizevi sistem iyi uygulanırsa hakemlerin işlerinin çok daha kolay olacağı, özellikle Dünya Kupası karşılaşmaları sırasında çok net görüldü. Çok fazla şikayet olmadığı gibi, Dünya Kupası’nda oynayan takımlardan da öyle  spekülasyona neden olacak şikayetlere de pek rastlamadık.

      Görünen o ki, bu sistem iyi uygulanırsa, hakemleri çok rahatlatacak, spekülatif olaylar hemen hemen ortadan kalkacak ve karşılaşmalar tarafları memnun edecek sonuçlarla bitecek.

      Dünya kupası sırasında VAR’ın uygulanması ile ilgili söyleyebileceklerimiz bunlar ama, daha birinci haftasını ve bir de Süper Kupa Final Karşılaşmasını geride bıraktığımız bizim futbol dünyamızda bu kısa sürede VAR tatışılmaya başlandı çoktan.

      Tartışmanın odağında ise Dünya Kupası’nda karşılaşma yöneten FİFa kokartlı hakemimiz Cüneyt Çakır’ın olması oldukça şaşırtıcı. Dünya Kupası sırasında yönettiği karşılaşmaların hepsinde VAR uygulamasına başvuran FIFA Kokartlı Hakemimiz Süper Kupa ve yönettiği Spor Toto Süper Ligi Lefter Küçükandonyadis Sezonu maçında VAR konusunda oldukça acemi gibi davrandı. VAR’a başvurma sürecinde yavaş hareket etti, teknolojiyi kullanma konusunda, pozisyonu kenardaki VAR Televizyonu monitöründen izleme konusunda pek net hareket edemedi.

      Bunun, yayıncı kuruluş tarfından hazırlanması gereken teknik donanım konusunda  eksiklerinin olması ve az kamerayla karşılaşmayı naklen yayınlamaya çalışmasından, görüntü açılarının azlığının neden olarak gösterilmesini, abonelerin de hak ettiğinden çok daha fazla ücret alan Digitürk açısından tam hazır olunamamasını göz ardı etmeyelim.

      VAR sistemi, hakem ve VAR’ın başında olan hakemlerin iletişimi ve diyaloğunun doğru olmasıyla çok daha iyi işleyecek bir sistem ama, sistemi kullanan ve karar doğrulamada tek otoritenin orta hakem olduğunu unutmayalım. Hakemin bu konuda çok deneyimli ve çabuk karar verebilen donanımda olması da çok önemli.

      Ligimizin bşlangıcında, hakemlerimizin VAR kullanımı konusunda henüz yeterince deneyim kazanamadıklarını, deneyim kazandıkça daha iyi olacaklarını düşünürsek ilk haftalardak bu durağanlık, ileriki haftalara daha hızlanabiir. Ama Dünya Kupası nedeniyle VAR kousunda çok daha deneyimli olan Cüneyt Çakı’daki bu yavaşlığı pek anlayamadık.

      İşin ilginci; karşılaşmalarda öne çıkan hakem kararları VAR uygulaması desteğine rağmen hala tartışılıyor. Ayrıca da, bu kez iki yönlü tartışılıyor.

      Bu tartışmalarda, VAR Sistemi’nin, hem Türk futbol seyircisi hem de spor yorumcuları tarafından henüz benimsenemediği ve yeterince güven veremediği izlenimi var.

      Sözü edilen, pozisyonlar açı çeşitliliğini yansıtacak görüntü zenginliğini sağlayan, teknik kurgu ve kamera sisteminin kurulması, VAR Sistem’i nedeniyle her pozisyonu tartışmalı gibi değerlendirip VAR’a başvurmak kolaylığından kaçılması ve hakemlerimiz kendilerinde olması gereken karar verme cesaretine güvenmeleri, bu sistemin çok daha sağlıklı yürümesi yolunu açacaktır.

      VAR’a hangi durumlarda başvurulacağı çok net belirlenmiştir. Hakemlerimiz görev ve sorumluluklarını VAR uygulamasına bırakmak gibi kolay bir yola başvurmamalılar.

      Hata yapma korkularını yenmenin yolu bu değildir. Maç yönetirken kuralları uyglama ve yorumlama konusunda normal yapmaları hereketleri yapsınlar yeter.