GÖZÜNÜ DÖRT AÇMALI!

Sezai ŞENGÖNÜL
İstanbul da "Uluslararası Öğrenci Ofisi" bünyesinde görev yaptığım için dünyanın birçok ülkesinden Türkiye'ye gelip de yükseköğrenim gören üniversite öğrencileri ile muhatap oluyor ve dertleşiyoruz. Sorunlarını konuşuyor, çözüm noktasında çalışmalar yapıyoruz. Dertlerine, sıkıntılarına dair notlar alıyoruz. Önerilerine de kulak veriyoruz kimi konularda.

Tabii bu konuşmalar arasında ara ara FETÖ'de gündeme geliyor, "Sezai Bey bizim yaşadığımız ülkelerde bu meseleyi az çok biliyorlar fakat, bu konuyla ilgili daha çok konferanslar verilmeli, konsolosluklar, kültür ataşelikleri eliyle ya da diğer sivil toplum kuruluşları marifetiyle değişik çalışmalar daha çok yapılmalı, bu konularda şu an için biraz zayıf gibi bu tür çalışmalar" minvalinde eleştirilere de şahit oluyorum.

Aynı konu hakkında Türkiye içinde de yeterince, bu işin hakkını vererek çalışmaların yapıldığına dair şahsen bende de kanı yok. Bu genel manada değil, eğitim alan, üniversitelerde, liselerde okuyan gençlere yönelik çalışmalara dair. Mesela merak ediyorum, 2016 yılında FETÖ darbe girişiminde bulundu, üzerinden de 2 yıl geçti, acaba Milli Eğitim Bakanlığı bu konulara dair, öğrenciler için ders müfredatına bir şeyler ekledi mi? Ya da bu çalışmalar var mı? Yine aynı bakanlık ve Kültür Bakanlığımız öğrencilerimize tavsiye niteliğinde bazı kitaplar önerdiler mi? Bu konularda çalışmalar var mı merak ediyorum açıkçası. Haa "kitap var mı ki, önerelim" derlerse, cevaben "evet,  bu konulara dair benim bildiğim; hatta okuduğum en az 15 civarında yazılmış kitap var" derim. Hatta bunlar içerisinde yabancı dile çevrilen bazı kitaplar da var. Öyleyse gereken ne denli yapılıyor ya da niye yapılmıyor?

Aynı şekilde, bu tür kitaplar devlete özellikle kolluk kuvveti yetiştiren polis akademilerinde, askeri okullarda, askeri liselerde vb. diğer eğitim kurumlarında yeni yetişecek nesle tarihi bilinç verme, eğitim, donanım amaçlı okutuluyor, tavsiye ediliyor mu? Bu tür milli egemenliğe tehdit unsurlar hakkını vererek tanıtılıyor mu? Şu ana kadar bu konularda ne tür bir çalışma yapıldı?

Yurt dışında, devlet marifetiyle ya da bir takım kelli-felli sivil toplum kuruluşları bu konulara dair ne tür çalışmalar yaptı ya da yapıyorlar mesela...

Tamam, medya da görsel ya da yazılı olarak işlenip, geçip gidiliyor, lakin bu işi kurumsallaştırmak, bir temel üzerine oturtmak daha akıllıca geliyor bana.

Bence bu işleri organize etmek ve takip etmek içinde bir denetleme, takip mekanizması kurulması gerekiyor. En azından bir 10 yıl. Siyasi bir mesele değil bu. Siyasiler gelir, gider. Siyaset üstü bir hale getirmek lazım bu işleri.

Başka devletlerde bu tür bir konu olduğunda gayet iyi biliyorum ki; bizdeki gibi "üstünkörü" geçilip gidilmiyor. Hafızalara nakşedercesine işleniyor. Özellikle genç nesillere; taa ilk okul yıllarından başlayarak. Yıllarca ve hatta yüzyıllarca! Böyle konularda "üstünkörü" davranmamalı. Milli şuuru "kör" etmemeli. Tam tersine gözünü açmalı. Bu bağlamda bu tür işlerde "kör" insanlara dikkat etmeli... Gözünü dört açmalı!

Sağlıcakla kalın...