Artık önemli olan; bu kadar ağır yükü taşımak zorunda kalınca dikkat etmemiz gereken sağlıklı bir yaşam sürdürebilmektir. Konuşurken hep söyleriz ya; “Her şeyin başı sağlık”. Böylesine zor dönemlerde sağlıklı olabilmek, sağlıklı kalabilmek dikkat etmemiz greken en önemli olgu. Her şeyin başı sağlık, uzun yaşayabilmenin sırrı, taşıyacağımız tüm zorluklarla baş edebilmenin tek çaresi şağlıklı bir yaşam sürdürebilmeye bağlı ortamı oluşturabilmek.

      Zaman zaman darda olanları teselli etmek istediğimizde söylediğimiz o beylik sözlerden biri vardır ya, ne kadar etkili olacağını bilmediğimiz halde bunu hep söyleriz. “Bu durumlarda yaşadığın zorlukları aşabilmek için öncelikle geniş gönüllü olacaksın, her şeyi dert etmeyeceksin, günü kurtarmaya bakacaksın. Sorunlarını çözmen çok daha kolay olabilir”.

      Aslında çok doğru bir yaklaşım, sorunları kaldıramayacak kadar biriktirmek çözümün zorlaştırılmasından başka bir işe yaramıyor.

      Uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek istiyorsak, var olan ve farkında olmadan kronik alışkanlık haline getirdiğimiz sağlıksız yaşam takıntılarımızdan ivedilikle kurtulabilmenin yollarını bulabilmeliyiz.

      Sağlıklı yaşam için, kısa vadede olamasa bile, uzun vadede size zora sokacak, sağlığınıza zarar verecek, üzerinize çöreklenmiş olan bu alışkanlıklarınızdan bir an önce kurtulabilmenin yolların aramalısınız ve kısa sürede şartlar daha da zorlaşmadan bunlardan vazgeçebilmelisiniz. Buna karar verebilmeniz ve uygulayabildiğinizde göreceksiniz ki, sizi zora sokan, sağlığınıza olumsuz etki yapan bu kötü alışkanlıklarınızdan rahatlıkla kurtulabiliyorsunuz ve sağlıklı olarak çözüm üretmek zorunda olduğunuz ekonomik sıkıntılarınızla çok daha güçlü mücadele edebiliyorsunuz.

      Tüm bu direnci sağlamak için alışageldiğiniz yaşam biçiminizi tümüyle değiştirmenize gerek yok. Bu nedenle de radikal değişim sizi korkutmasın.

      Bunun için yapmanız gereken tek şey; kendinizi biraz daha disipline etmeniz, üzerinize çöreklenen kötü alışkanlıklarınıza karşı kontrollü olabilmeniz, yaşam şartlarınıza biraz daha özen gösterebilmenizdir.

      Yapılacak tek şey, kendinizi kontrol etme konusunda daha dikkali davranabilmenizdir.

      Öncelikli olarak sağlıklı yaşamın olmazsa olmaz şartlarından asla taviz vermemelisiniz. Sağlıklı bir yaşama direnebilmek ve o sağlıklı yaşamın uyum sağlayan bir parçası olabilmek için sağlığınıza olması gerekenden çok daha fazla özen göstermelisiniz.

      Her insan vücudunu iyi tanımalı, her insan kendi doktoru olduğunu unutmamalıdır. Vücudunuzun size yönettiği kadar siz de vücudunuzu yönetebiliyorsunuz. Vücudunuzun size gönderdiği sinyalleri iyi anlamalı ve yapılması gerekeni ertelememelisiniz. Vakit kaybetmeden sorunun tıbbi tahlili, tanısı ve tedavisine başvurmalısınız.

      Sağlıklı bir yaşam için kendinize iyi bakmalısınız. Vücudunuz, iyi çalışması gereken bir makine gibidir. Onu iyi kontrol etmeliyiz, bakımına özen göstermeliyiz.

      Beslenmemize dikkat etmeliyiz.

      Öncelikli olarak, beslenme adına klasik önlemlerden olan üç beyazı (şeker, un ve tuz) olabildiğince kontrollü tüketmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz.

      Şeker, protein ağırlıklı yiyecekleri azaltmalı, olabildiğince az veya kontrollü tüketme alışkanlığını edinmeliyiz.

      Kafein içeren; kahve, kola, çikolata gibi yiyecek ve içeceklerden uzak durabilmeli veya mümkün olduğunca az tüketmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz.

      Spor yapmalı, olması gerektiği kadar uyku uyumalı ve dinlenmeliyiz.

      “Programlarım çok yoğun” diyerek kendinize ve dinlenmenize ayırmanız gereken zamandan kısıtlamayın, enerjinizi bilinçli kullanın, stresden uzak durun, vücudunuzun sesini dinleyin. Hiç bir şekilde yarına bırakmayın.

      Sadece hastalık anında değil, en azından yılda bir vücudunuzu bakıma alın, check-up yapın, eski alışkanlıklarınızdan vazgeçin, sağlıklı yaşamın kurallarına mutlaka uyun ki, zorlaşan hayat şartlarına direnebilesiniz. Unutmayın, her şeyin başı sağlıktır.