İÇERİDE BİTEN PKK'YI DIŞARIDA CANLANDIRMAK

Faruk AKTAŞ 31 Ara 2019

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
Gel gelelim içerde durum böyle iken dışarıda PKK'yı canlandırmak için yoğun bir çaba söz konusu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıkladı.

Türkiye içindeki PKK’lı terörist sayısı 500’e kadar düşmüş.

Dikkat edilirse PKK uzun süreden bu yana Türkiye içinde herhangi bir eylem yapamıyor.

Yapmak istemediğinden değil, yapamıyor.

PKK, daha önce çeşitli sebeplerle birçok kez eylemsizlik kararı aldı. Eylemsizlik dönemlerinde bile zaman zaman çeşitli eylemler yapıyordu. Bu kez durum öyle değil. Her zamankinden daha hunharca eylemler yapmayı arzuluyor ama bırakın eylem yapmayı eylem planlamaya bile fırsat bulamıyorlar. Saklandıkları mağaralardan başlarını çıkaramıyorlar.

Gel gelelim içerde durum böyle iken dışarıda PKK’yı canlandırmak için yoğun bir çaba söz konusu.

Tahmin edileceği üzere bu çabayı en çok ABD gösteriyor. ABD ve onun güdümündeki Türkiye karşıtı cephede yer alanlar.

Geçtiğimiz hafta sonu Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir Suriye konulu toplantı yapıldı. Riyad ve Kahire’nin öncülük ettiği toplantıda amaç Ankara’ya yakın olan Suriye muhalefetinin yapısını değiştirmek. Suudi Arabistan ve Mısır uzun süredir bu yönde bir çaba içinde. Suriye muhalefetini Türkiye karşıtı bir yapıya dönüştürerek PYD’yi de buna dahil etmek.

 PYD’nin yan kollarından Suriye Demokratik Meclisi Eş Başkanı İlham Amed’in Kahire’de ağırlanması da bu çabaların bir ürünü.

İlham Amed, Erbil merkezli Rudaw televizyonuna yaptığı açıklamada Mısır ve Suudi Arabistan’ın kendilerine yönelik yaklaşımının önemli ölçüde değiştiğini, önümüzdeki günlerde bu konuda daha somut gelişmeler olacağını söyledi.

Kahire ve Riyad cephesinde bu gelişmeler olurken uzun süredir PKK eksenli Türkiye karşıtı cepheyi genişletmeye çalışan ABD, Suriye muhalefetinin içinde yer alan Erbil destekli Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile PYD’nin ortak hareket etmelerinin sağlanması yönündeki çabalarını yoğunlaştırdı.

Geçtiğimiz hafta içinde Suriye’de PYD’nin denetimindeki Haseke’de ABD’nin girişimi ve zorlamasıyla bu yapı ile ENKS arasında toplantılar gerçekleştirildi.

Söz konusu toplantılar daha önce birçok kez yazılarımızda dikkat çekmeye çalıştığımız “Kürtlerin birliği” adı altında yapılıyor. Yani, Kürtleri Türkiye’ye PKK’nın çatısı altında birleştirmek ya da PKK dışındaki Kürt yapıları aynı şekilde Türkiye karşıtı bir rotaya oturtmak.

Bu çabalara ABD ve Fransa öncülük ediyor. Bu yılın başlarında PYD ve ENKS yöneticileri Paris’te buluşturulmuş ve bu yöndeki çabalara start verilmişti. Son bir yıldır bu çabalar aralıksız sürüyor.

Haseke’deki son toplantılarla ilgili yine Rudaw’a konuşan PYD’li Fewza Yusuf, açık bir şekilde “ABD ve Fransa Kürtlerin yakınlaşmasına destek veriyor” derken ENKS yetkilisi Süleyman Oso, “ABD, Kürt birliği için eskisinden daha ciddi ve baskıcı” ifadelerini kullandı.

“Kürtlerin birliği” adı altında Kürtleri Türkiye’ye karşı savaştırma çabaları salt Suriye ile sınırlı değil.

ABD ve Fransa eş zamanlı olarak Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile PKK’nın arasının bulunması yönünde yönündeki çabalarını da arttırmış durumda. Aynı içerikteki toplantılar geçtiğimiz aylarda Erbil’de de yapıldı. Hatta söz konusu toplantıların ardından DSG’nin başındaki Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin yeni başbakanı Mesrur Barzani’ye ziyarette de bulundu.

Yine aynı şekilde geçtiğimiz ay Türkiye’deki Mesut Barzani’ye yakın irili ufaklı 8-10 parti Diyarbakır’da  HDP ile “Kürtlerin birliği” adı altında toplantılar gerçekleştirdi.

Bu toplantılar sonucunda oluşturulan bir heyet de önümüzdeki günlerde Erbil’e giderek Mesut Barzani ve diğer Kürdistan Bölgesi yöneticileriyle görüşecek.

Hâsıl-ı kelâm, ABD ve Fransa’nın öncülük ettiği, Türkiye karşıtı cephede yer alan Suudi Arabistan ve Mısır’ın destek verdiği çabalardan henüz somut bir netice alınamamış olsa bile 2020’de Türkiye içerdeki PKK’lı sayısını sıfırlasa bile dışarıda genişlemiş bir “Kürt cephesi” ile karşılaşabilir.

Dolayısıyla içerde PKK’ya karşı yürütülen güçlü askeri mücadelenin dışarıda da güçlü bir diplomasiyle desteklenmesi şart.

Tüm okurlarımıza sağlıklı, huzur dolu yeni bir yıl diliyorum…