Önce Bağdat Caddesi, sonra stat etrafında görüştüğüm çokça Fenerbahçe taraftarının birbirinden farklı düşünceler içinde olduğunu gördüm.

Kimisi ciddi ciddi ligde kalma-düşme matematiğindeydi, kimisi ise Ersun Yanal ile bir rüzgar yakalanıp yukarılarda yer bulunacağı görüşünde.

Çok sağlıklı veriler olmasa da genel geçer hava böyleydi taraftar cephesinde.

Maça gelirsek…

Hep bir ağızdan ‘Ersun Yanal’ tezahüratları yapan tribünler coşkuluydu.

Aynı coşkuyu ilk yarıda sahada ki Fenerbahçeli futbolcularda da gördük.

O coşkuyla 18.dakikada Ayew, 27.dakikada Skrtel’in golleri ile Erzurumspor’un gardını düşüren sarı-lacivertliler devreye iki farklı önde gitti.

İlk yarıdaki coşkulu Fenerbahçe ikinci yarıda yerini geride kalan 15 hafta öncesi dinginliğine bıraktığında ise önce kalesinde ilk golü gördü, sonrasında son dakikalarda ikinci golü ve aslında işinin ne kadar zor olduğunu!

Bitirelim.

Fenerbahçe dün yine yerinde saydı.

Kazanarak 1 haftalık küme düşme kabusundan çıkacakken, yine kabusu gördü.

Bitirelim.

Sarı-lacivertliler ilk yarının son maçında haftaya deplasmanda Antalyaspor ile karşılaşacak.

Bu sezon üst sıraları zorlayan Antalyaspor, Fenerbahçe için de zor bir rakip olacak.

Sarı-lacivertliler sezon arasına nasıl girecek haftaya göreceğiz.

Kazanırsa ne ala, yok eğer puan kaybına devam ederse işte o zaman daha başka konuşacak ve yazacağız.

Erzurumspor bu ligin zayıf halkalarından.

Dün kendileri için 6 puan değerindeki maçta özellikle ilk yarıda hiçbir varlık gösteremediler.

İkinci yarıda ise büyük direnç göstererek çok önemli 1 puan aldılar ancak devre arasında mevcut kadrosunu güçlendiremezlerse işleri zor.