İKİNCİ EL'DE 'ARKADAŞ'IN ÖNEMİ!

Ahmet ÇELİK 24 Ara 2018

Ahmet ÇELİK
Tüm Yazıları
Sıfır otomobil pazarı için son haftaya geldik. Beklentiler revize edildi ve 100 binlerden 80 binlere gelindi. Şimdi daha da aşağısı olacağı telaffuz ediliyor. Bu açıdan bu son bir hafta çok önemli. Sıfır otomotiv pazarına artık bu saatten sonra doktor "ne yersen ye" diyebilir.

Ben bu hafta ikinci el otomobil pazarına göz atmak istiyorum. Çünkü orada daha büyük bir pazardan söz etmek mümkün. 2018’in ilk on ayında 4,5 milyonun üzerinde ikinci el otomobil satışı olmuş. Bir başka bakış açısıyla bu dönemde satılan sıfır otomobillerin 10 katından daha fazla. İkinci el otomobil pazarı geçen yıldan bu zamana yaklaşık yüzde 8 büyüme göstermiş. Artan maliyetlerle sıfır otomobil alma tercihleri büyük bir ölçüde ikinci el otomobile kayıyor. Bu rakamlar aslında Türkiye’nin sıfır değil ikinci el pazarı olduğunu gösteriyor.

İkinci el pazarı, apartman altı galericilerden kurtulur, daha kurumsal bir yapıda daha denetlenebilen bir sistem ile işlerlik kazanırsa daha yüksek rakamlara da ulaşılabilir. Sayfada haberini okuyacaksınız, Türkiye’deki otomobil kullanıcılarının ikinci el satın alma alışkanlıklarına yönelik önemli bir araştırmaya imza atan LeasePlan Türkiye, CarNext.com Araştırması Raporu’nu yayınladı.

Rapora göre, Türkiye’deki kullanıcıların ikinci el araç satın alma nedenleri arasında yüzde 68 ile tanıdığı ve güvendiği birinin aracını satışa çıkarması en başta geliyor. Katılımcıların yüzde 36’sı uygun fiyat nedeniyle ikinci ele yönelirken, ikinci el araçtan istenilen en temel beklentiler arasında yüzde 21 ile aracın hasarsız olması öne çıkıyor. İkinci el araç almanın endişeli ve yorucu bir süreç olduğunu rakamlarla ortaya koyan LeasePlan araştırması, yaşanan endişelerin başında yüzde 43 ile aracı uzak bir yerden almanın geldiğine dikkat çekiyor. İkinci el araç satın alan kullanıcıların yüzde 62’si ise bu süreçte oldukça yorulduğunu ve yıprandığı itiraf ediyor.

Yıllar önce ikinci ol otomobil alım satımı yapan bir tanıdığım ikinci el otomobil alımında kendi gözlemini şöyle özetlemişti: “Otomobil alacak olan kişiler buraya geldiğinde en çok hangi yönlendirme ile geldiklerini soruyoruz. Hemen hemen hepsinin ortak yanıtı şuydu: ‘arkadaş tavsiyesi’. Kim bu arkadaşlar! Biz de işte o “arkadaşların” peşine düştük. O arkadaşları bulsak işimiz çok kolay… Ben, bunca yılın tecrübesiyle şu tavsiyede bulunabilirim. Birincisi, ne kadar çok sorarsanız kafanız o kadar karışır. İkincisi de en basit tavsiye: “Onu alacağına üstüne biraz daha koy şunu al demek! Sizi siz olun yine de otomobil alırken arkadaşınızı değil cüzdanınızın sesini dinleyin.”