Bir erkek müsveddesi, etrafı kolaçan ederken, diğer müsvedde, kadına tecavüz ediyor. 

Kadın davacı oluyor, yerel mahkeme gözetlemeye üç yıl, tecavüz edene beş yıl, ceza veriyor.

Suçlular utanmadan, karara itiraz ediyor ve dava istinaf mahkesine gidiyor.

Demek istinaf mahkemesi orada da var.

Bu mahkeme kararı bozuyor. 

Suçluları, kadın çirkin ve erkeksi, o yüzden tecavüze uğramış olamaz diye bir gerekçe gösteriyor.

Böyle adice bir gerekçe olamaz.

Bizde olsa kıyamet kopar, orada da kıyamet kopuyor. Bu karar, kadına değil adalete tecavüz diyorlar.

Kadınlar bir yürüyüş düzenliyor...

Bu protestolar işe yarıyor.

Ve dava kararı bozuluyor.

Sen! Tecavüze uğrayabilecek kadınlar var, tecavüze uğrayamayacak kadınlar var diye bıyıklarınızla karar veremezsiniz diyorlar.

Demek ki böyle inanılmaz davalar ve kararları dünyanın her yerinde var.

Kadın olmak bizim ülkede çok zor derken, Avrupalı yalanı da, böylelikle bu anlayışla gün yüzüne çıkıyor.

Tecavüz karşısında, kimse susmasın, tecavüze uğrayan, tecavüz eden utansın diye, çıkıp cayır cayır anlatsın.

Bu anlayış, bu cesaretle yok edilebilir.

Bu adamlar dünyadan yok oluncaya kadar, bağırmaya devam.

Funda'nın aklındakiler...

... Demet Akbağ'ın kocası Zafer Çika, elim bir trafik kazasında vefat etti.

Geçmiş senelerde, Horhor Antikacılar Çarşısı’nda karşılaşmıştım, antikaya çok meraklıydı.

Ateş düştüğü yeri yakıyor biliyorum.

Ama ne kadar çok seveni varmış, ne kadar çok kişinin kalbine ateş düşmüş inanılmaz.

Sevgili eşi ve oğlu, hiç ummadıkları anda, bu acı ile karşılaşıyorlar.

Hayat nasıl da birdenbire yarım kalıyor.

Başınız sağ olsun Demet Akbağ

Başınız sağ olsun Ali Çika 

Allah sabrını verecektir.

... Bu hafta İstinye Devlet Hastanesi’ne gittim..

İnanılmaz kalabalık var, yaşlı, bastonlu insanlar sıranın kendisine gelmesini bekliyorlar.. İki çok genç kız üst üste yatmış uyuyor, ilk bakışta biri bayılmış sandım..

Çok genç çocuklar koltularda uyuyorlar veya cep telefonu ile ilgileniyorlar ki yer vermesinler diye.

Kim acaba bu grup, soruyorum, polis adayı arkadaşlar, tam teşekküllü hastaneden rapor almak için gelmişler.

Çok sinirleniyorum, kamuya açık alan olduğu çin video çekiyorum ve eleştiriyorum.

Siz çakı gibi polisler olacaksınız, ayakta kalmaya dayanıklı olmalısınız falan diye hem kızıyorum, hem bozuluyorum.

Onlar da bana çok kızıyorlar... Ve bana çalışma saatlerini anlatıyorlar…12 saat çalışıyorlarmış. Hatta seçim dolayısıyla bu saattler 16 saati buluyormuş. 

Çocukların ayakta duracak hali kalmamış ki, ben de bilmeden ne yazıyorum.

Yapmamam lazımdı, morallerini bozdum, bana da yakışmadı.

Yani polis kardeşlerimin çalışma şartları inanılmaz çetin.

Hak veriyorum onlara, yazdıklarım olmamış ve haksızlık etmişim.

Polis çok arkadaşım ve dostum var, onlar beni bilirler, ülkesini seveni ne kadar çok severim bilirler..

Bu nedenle, ülkesini seven, bayrağı için karda kışta, nöbet tutan, fedakarca çalışan, katili, caniyi arayan kahraman polislerimizden çok özür dilerim.

Siz iyi ki varsınız…