İngiliz Savunma Bakanlığı, Sivil Havacılık Dairesi ve Qinetiq isimli özel havacılık şirketi bir araya gelerek İngiltere semalarında drone savaşlarını başlatıyor. Sebebi de insansız hava araçları olan drone’ların giderek askeri kullanım tekelinden çıkıp özel sektör firmaları tarafından kullanımlarının artması. Bu radikal artış beraberinde drone’ların hava trafiğini tehlikeye atarak kaza yaşanması riskini de yükseltiyor. ABD Federal Havacılık İşletmeleri, araştırma yaparak önümüzdeki iki yıl içinde özel sektörün 7.500'den fazla küçük ticari drone sahibi olacağını ve bunların hava trafiğinde kaza riskini arttıracağına dair öngörülerini paylaştı. İngiltere'de de drone'ların yolcu uçaklarıyla çarpışmaktan kıl payı kurtulduğu vaka sayısının gittikçe yükselmesi Savunma Bakanlığı ve Sivil Havacılık Dairesini hareket geçirdi. 

Testlerde çeşitli çarpışma senaryoları hesaplanacak ve denenecek, sonuçların yıl sonunda rapor olarak açıklanması planlanıyor. Özellikle bir drone, uçak camlarına veya yakıt tankına çarparsa ne kadar hasar oluşabileceğinin araştırılmasına ağırlık verilecek. Testler hakkında detaylı bilgi açıklanmadı, şimdilik tek bildiğimiz çarpışma deneylerinin kapalı hava sahalarında ve askeri uçaklarla gerçekleşeceği. Avrupa Uçuş Güvenliği Ajansı, drone’ların her yıl milyonda 2.2 kaza yapacağını tahmin ediyor. Oldukça düşün bir ihtimal olmasına karşılık yeni gelişmekte olan bir sektör için tek kaza bile kritik bir imaj hatasına neden olabilir. Bu nedenle bir zamanların meşhur Efsane Avcıları programı gibi ilginç testler gerçekleşeceğini tahmin etmek mümkün.

Yanlışlıkla karbondioksitten yakıt ürettiler

ABD'nin Tennessee eyaletinde yer alan Enerji Bakanlığı'na bağlı Oak Ridge Ulusal Laboratuarı'nda çalışan bilim insanları tesadüf eseri olarak karbondioksiti (CO2) etanole çevirmenin yolunu keşfettiklerini açıkladı. Etanol, yakıt olarak da kullanılabilen, benzinin içinde de bulunan bir kimyasal. O kadar ki Brezilya'da benzinin yüzde 25'inden fazlasını etanol oluşturuyor.

Araştırma ekibinin başındaki Adam Rondinone, amaçlarının küresel ısınmaya sebep olan kirleticilerden biri karbondioksiti etanole çevirerek fosil yakıta alternatif, karbon emisyonsuz yakıt üretmek olduğunu söyledi. Ekip, karbondioksiti bir dizi karmaşık ve pahalı kimyasal işlemden geçirdikten sonra etanol elde etmeyi planlıyormuş. Gelin görün ki daha ilk katalist (kimyasal reaksiyonu başlatan madde) olarak bakırı eklediklerinde görmüşler ki bütün o karmaşık reaksiyonu bakır tek başına hem de çok hızlı şekilde yürütüyor. Böylece alternatif temiz yakıt olarak CO2'den etanol üretimi düşük maliyetli ve verimli bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

Yöntem yaygınlaşırsa sınırsız bir CO2-etanol döngüsü bizi bekleyecek. CO2'den üretilen etanol yakıt olarak tüketildiğinde yine CO2 üretecek ve bu yeni oluşan CO2 de yine yakıt üretiminde kullanılacak. Mesela 1 litre dizel yakıt yandığında kilo karbondioksit oluşuyor. Bu oluşan karbondioksit de tekrar işleme tabi tutularak yakıda çevriliyor. Kağıt üstünde şahane görünen bu yöntemin laboratuardan dışarı çıkıp çıkmayacağı ise şimdilik meçhul.

Nazilerin gizli deney üssü bulundu

Rus araştırmacılar, Finlandiya'nın kuzeyinde kutup bölgesinde yaptıkları araştırmalar sırasında kanıt olmadığı için şehir efsanesi sanılan gizli meteorolojik deney üssünü keşfetti. 

Bazı yazılı kaynaklarda anlatıldığı halde şimdiye kadar varlığına dair en ufak bir kanıt bulunamadığı için Nazi mitlerinden olduğu kabul edilen gizli üs, Kuzey Kutup Dairesi'nde Alexandra Land Adası'nda bulundu. Üs hakkında bilinenler, Eylül 1943 - Temmuz 1944 arasında çalıştığı, iklim kontrolüne yönelik bazı meteorolojik deneyler yapılmak üzere kullanıldığı ve 1944'te terk edildiği şeklindeydi. Kumanyanın azalmasından dolayı kutup eti yemek zorunda kalan mürettebat, enfeksiyon kapmış olan etten trikinosis kaparak ciddi seviyede hastalanınca meteorologların Nazi hükümeti tarafından kurtarıldığı, geri kalan her şeyin olduğu gibi terk edildiği, geçen yıllar içinde de zorlu kutup iklimi koşullarının üsten geriye kalanları yok ettiği düşünülüyordu. Aradan 72 sene geçtikten sonra bu savaş dönemi efsanesi sanılan gizli deney üssünü keşfeden Rus araştırmacılar, içeride 1940'lardan kalma pek çok eşya ve svastika gibi Nazi sembolleri bulduklarını açıkladı. Şimdilerde hava koşullarının düzelmesi ve gerekli izinlerin çıkmasını ardından üsteki malzemeleri bir an önce anakaraya götürerek incelemeyi ve sonrasında kamuoyunun ziyaretine açmayı bekliyorlar.