"İSTİNYE DEVLET HASTANESİNDE ACİL HİKAYESİ"

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Cumartesi günü ve gecesini kötü geçiriyorum, pazar sabahı erkenden, İstinye Devlet Hastanesine gidiyorum. 

Fena grip olmuşum, boğaz ağrıyor, etler lime lime, kemikler tek tek kırılmış sanki, ağrıyor, öksürük var.

Grip olmuşum.

Acildeyim, hemen kayıt yaptırıyorum, hemen fiş alıyorum ve iki dakika içinde acil doktorunun önündeyim.

Kadın doktor, şikayetlerimi soruyor, grip olmuşsunuz, merak etmeyin iyileşeceksiniz diyor.

Ben çok hastayım hanımefendi, beni lütfen hemen eve yollamayın, kendimi kötü hissediyorum diyorum.

Merak etmeyin diyor.

Bu hastaneyi seviyorum ben, hastaları ne kadar iyi davranıyorlar, bravo derken, koluma serum bağlıyorlar ve yatıyorum.

Yaklaşık bir saat serum, sonrası bir saat daha yatıyorum, bu arada, bayılmakla, uyumak arasında gidip geliyorum.

Sonra bir bağırış çağırış, kıyametler gözümü açıyorum.

At kuyruklu, kaslı vücutlu bir genç adam avazı çıktığı kadar bağırıyor.

Annemi öldüreceksiniz, sonra sağlık memurlarını çalışanlarını hasta yakınları dövdü diyorlar, birazdan birilerine girişeceğim.

O hasta halimle anlamaya çalışıyorum ve sonra anlıyorum.

Bu genç adamın annesinin ayak bileğindeki varisi patlamış, aşırı kanaması var, adam arabasına atmış getirmiş.

Doktor hanım ve hemşire hemen pansuman yapmışlar, kanamaya tampon koymuşlar. Ve hasta yakınına bu damarın dikilmesi lazım, ameliyat lazım, bu cerrahi bizde yok, en yakın Şişli Etfal Hastanesine götürmeniz lazım.

Arabanız var mı, diye sormuşlar.

Adam arabam var ama, annemin kanaması var, yolda yatarak hemşire kontrolünde gitmesi gerekmez mi, benim arabam da oturarak hasta nakli olmaz, yolda kan kaybı olursa, ya ölürse diyor.

Ambulans isteyin o zaman diyor, oradaki doktor.

Adam ambulansı arıyor, acil diyor, ambulans adres soruyor, İstinye Devlet Hastanesi diyor, ambulans için telefondaki görevli, biz ambulansı hastaneye yollayamayız, ev adresi olması gerekir, madem hastanedesiniz, o hastane ambulansı ile yollasın diyor.

Adam, hastanedeki görevli doktora, ambulans yollamıyorlar, sizin ambulans ile sevki olamaz mı diyor, görevli bu işlem çok uzun sürer sizin hastanızın acelesi var, ambulansı tekrar isteyin, diyor 

Adama ambulansı tekrar artıyor, başlıyor tartışmaya, işte o andan itibaren bütün sesleri kulağımda duyarak içim acıyor.

Adam, yahu ben bu ülkenin vatandaşıyım, annem kan kaybından ölecek, ne demek hastaneden hasta alamazsınız, o zaman ben ev adresimi veriyorum, İstinye Hastanesinin önu benim evim, ev adresim bu, burada oturuyorum diyor, küfür ediyor ve telefonu kapatıyor.

Sonra koridorda bağırmaya başlıyor, şimdi bu ibn.....ri döveceksin, sonra sağlık personeline dayak attı diyecekler diyor.

Sağlık görevlileri, güvenliğe, polise haber verin diye bağırıyorlar.

Polis geliyor.

Bu arada ıbn....ler diye bağırıyor ama, doktor kadın, dört hemşire kadın, hasta bakıcı kadın.

Yani acilin tamamı kadın görevli.

O halimle diyorum ki...

Annenin varisi patlamış, kadın can derdinde, oğlu çaresiz, ambulans saçmalığı içinde debelenirken.

Sen annenin derdinde, çaresizlikle bağırıp çağırırken ve çok haklıyken, haksız duruma düştün.

Kadınlara ıbn...ler diye hakaret ediyorsun.

Kadın halimle, kanaması olan kadın hastaya çok üzülürken, kadın sağlık görevlilerine, kadınca ne diyeceğimi bilemedim.

Bak küfürbaz genç adam, umarım annen, ameliyata yetişti ve iyidir.

Funda'nın aklındakiler…

.... Köşe yazarları, gazeteciler baskı altındaymış, istediklerini yazamıyorlarmış.

Yalancılar.

Erkek, ameliyatla kadın olmuş, yani trans birey olmuş, sonrası sosyal medya fenomeni olmuş.  

Futbolcu nişanlısı var.

Geçen gün, bu futbolcu, trans bireye evlenme teklifi yapıyor, bunu videoya çekiyorlar.

Çatır çatır yayınlayıp, paylaşıyorlar.

Trans bireyin gözleri bağlı, bir mekana getiriyorlar, sonra gözünün bağını açıyorlar, futbolcu dizlerinin önüne çöküp, kalabalıkların gözü önünde evlenme teklif ediyor.

Parmağına 180 bin TL değerinde, 5.5 karatlık tek taş takıyor.

Köşe yazarı bunları anlatıyor...

Sonra "bir trans bireyle ilişki yaşayan bir adamın, yaşanan tüm zorluklardan sonra, evliliğe dair tüm klişe kalıpları, yıkarak, bu ilişkiye burun kıvıranları, bıyık altından gülenlere nanik yaptılar " diyor.

Trans bireyin sayfasında onbinlerce insan, like edenler, mutluluk dileyenler, Allah tamamına erdirsin diyenler.

Önce darısı başınıza diyeyim.

Sonra, muhafazakar gazetede bunu rahat rahat yazan, gay yazara, homofobik kadın olarak, tatliş seni, tatliş seni.

Diyesim var.

… Show TV Gelin evi, programda, bütün gelinler kavga ediyor, demediklerini bırakmıyorlar.

Hepsi birbirinin, kına elbisesini, nişan elbisesini, gelinliğini, düğün mekanını, yeni gelinin evini, salonunu, mutfağını, yatak odasını, perdelerini, halılarını, çeyizini, takılarını, eleştirip, yerden yere vuruyorlar.

KanalD, gelinim mutfakta, programda gelinler kavga ediyor, birbirine demediklerini bırakmıyorlar, kaynanalarına demediklerini bırakmıyorlar, sevimsiz kaynanalar kavga ediyor hem birbirlerine hem gelinlere, demediklerini bırakmıyorlar.

TV8 yemekteyiz programında, daha ilk gün ev sahibi ve konuklar, sesler yükseliyor, cıyak cıyak yüksek sesle, kavga etmeye başlıyorlar, herkes çok antipatik, biri konuşurken diğerleri, geviş getiriyor, dişlerini temizliyor, yarışmacıların çoğunun dişleri sapsarı, simsiyah, gri, çürük, eksik, bakımsız ve çok kirli.

İnsan bunların tamamını seyrederken yahut maruz kalırken, midesi nasıl bulanıyor anlatamam.

Allah size de hiç huzur vermesin, inşallah.