Herhalde aritmetik öğretmeye yarayan çocuk tekerlemesini bir ana okulu kitabında görmüştüm. Nedense unutmamışım:

“Sağ elimde beş parmak, sol elimde beş parmak.                                   

Say bak, say bak, say bak. Hepsi eder on parmak.”

FETÖ soruşturmalarında açığa çıkan bir gerçek kafamda tazeledi anısını. Sol elinin işaret parmağı kopuk biri cemaat pistonuyla savaş uçağı pilotu yapılmış. Zihnim de hemen tadilat yaptı tekerlemede günümüze uysun diye:

“Sağ elimde beş parmak, sol elimde dört parmak.                                              

Say bak, say bak, say bak. Toplamı dokuz parmak.”

      ***

          Parmak deyip de geçmeyin. İnsan anatomisinin en eylemci, en vukuatlı uzvudur. Elinizin parmakları olmadan katakulli belgelerine imza atamaz, bıçak  tutamaz, tetik çekemezsiniz. Entrikaların mimarı aranırken hep o akla gelir: Kadın parmağı, mafya parmağı, CIA parmağı…

Yokluğu dramatik göründüğü için “parmaksız” sözcüğü her zaman ilgi çekmiş, adeta benimsenmiştir. Bakın internete, kaç ailenin soyadının Parmaksız olduğunu görün. Benim adresimin birkaç kilometre ötesinde, Büyükçekmece ilçesinin Parmaksız Caddesi var.

(Caddenin parmağı olamayacağına göre, orada yaşamış eksik parmaklı bir kabadayıyı onurlandırmak için yakıştırılmış sanırım.)

     ***

Dönelim bizim esrarengiz pilota. Her şeyden önce insan şunu merak ediyor: Cemaat ite kaka kokpite sokmak için on parmaklı birini bulamamış mı? O da başka bir soruyu getiriyor gündeme: Murada erilince, kaytarmalı adayın ne yapması bekleniyordu?

Serde üniversite yıllarımdan kalma pilotluk var ya, soruna bilirkişilik taslayarak yaklaştım. Bir de sanal deneme yaparak sol işaret parmağımı içe kıvırdım, gözlerimi yumdum, uçak kullanmaya çalıştım. İniş kalkışta, normal uçuşta pek sorun yoktu.

Ama havacıların İngilizceden çevirerek it dalaşı (“dogfight”) dedikleri hava çatışmasında iki elden de tam ve hızlı kavrama beklenir. Bir saliselik gecikme felakettir. İşte orada işaret parmaksız sol elle çuvallayacağım kesindi.

Öyleyse eksikli ama kaytarmalı pilottan ne bekleniyordu? Uçağı kaldırıp indirmekten başka yapabileceği ne vardı?

Bombaları koyveren kolu çekmek, makinelilere ateş açtıran düğmeye basmak… Onları kolayca yapabilirdi. Gökte düşmanla savaşmasını değil, kendine yakışan irtifada uçarken vatandaşlarını öldürmesini isteyen kişilerin emrine girmişti.

Ya onlar kimin emrinde?

    ***

Haddim olmayarak bir basit gerçeği dile getireyim.

Eksik parmakla darbe denenebilir. Ama arızalı beyinle darbe yönetilemez.