JOHN BOLTON'UN SEÇİM ÖNGÖRÜSÜ VE PKK'YA TAVSİYESİ

Faruk AKTAŞ 07 Ağu 2020

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
Trump ile Erdoğan arasındaki ilişkiyi "Amerika ve müttefikleri için büyük bir tehdit" olarak nitelendiren Bolton, "Kuzeydoğu Suriye'de birkaç defa tekrarlanan olaylar bunu kanıtlıyor" diyor.

Başkan Donald Trump tarafından Beyaz Saray’dan kovulduktan sonra yazdığı “Olayın Gerçekleştiği Oda” isimli kitabı büyük yankı uyandıran ABD eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Erbil merkezli Rudaw televizyonuna verdiği mülakatta dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarına bakılırsa Bolton, Türkiye’ye karşı hasmane politikalar uygulaması konusunda danışmanı olduğu Trump’a çok baskı yapmış ancak bu konuda yeterince başarılı olamamış.

Bolton, “Erdoğan nasıl bu kadar kolay Trump’ı ikna etmeyi başarıyordu? Trump’ın Erdoğan’a bu kadar saygı duymasının nedeni nedir?” sorusuna verdiği “Keşke bu soruya iyi bir yanıt verebilseydim. Ben kendim de anlayamıyorum… İzah etmesi çok zordur…” şeklindeki yanıtıyla bu durumdan ne denli muzdarip olduğunu dile getiriyor.

Trump ile Erdoğan arasındaki ilişkiyi “Amerika ve müttefikleri için büyük bir tehdit” olarak nitelendiren Bolton, “Kuzeydoğu Suriye’de birkaç defa tekrarlanan olaylar bunu kanıtlıyor” diyor.

ABD’nin müttefikleri dediği PKK’nın Suriye uzantısı PYD.

Boltun’un bu görüşleri önemli ölçüde biliniyordu.

Bunların bir kısmını kitabında da dile getirmişti.

Benim asıl önemsediğim Bolton’un açıklamaları ABD seçimleri ve sonrasına dair öngörüleri ve tavsiyeleri.

Bolton söz konusu kitabı para kazanmak için yazdı ancak en büyük beklentilerinden biri de Trump’a seçimi kaybettirmek. Bu konudaki niyetini de gizlemiyor zaten.

Bolton, bu mülakatta “Kitabınızın Trump’ın seçimlerde başarısız olmasına vesile olacağını düşünüyor musunuz?” şeklindeki soruya “Bu sorunun cevabını bilmiyorum. Trump’ı mağlup görmemiz için daha çok erken” yanıtını veriyor.

Yani ABD’deki seçim anketlerinin aksine Bolton, hiç istemediği halde Trump’ın seçimi kazanabileceğini düşünüyor.

ABD’nın, PYD’nin denetimindeki Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgelerden çekilmesinin ardından Türkiye’nin bu bölgelerde kontrolü sağlamasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Bolton, Kasım ayındaki seçimlere kadar bu bölgede çok önemli değişiklikler beklemediğini belirterek, “Trump’ın yeniden seçilmesi konusunda duyduğum endişelerden biri bu. 3 Kasım’dan sonra atacağı diğer adımları kestiremiyoruz” diyor.

Trump’ın yeniden seçilmesi halinde ABD’nin PKK/PYD’ye verdiği desteği tamamen kesebileceğini ve bu bölgelerden çekilebileceğini söyleyen John Bolton, “Joe Biden’in ABD Başkanı seçilmesiyle bir ihtimal bölgenin durumu 2018’deki sürece geri dönebilir” ifadelerini kullanıyor.

Ancak Bolton, Trump’ın kazanma ihtimalini güçlü gördüğü için PKK ve PYD’ye umutlarını ABD’ye bağlamamalarını salık vererek, “Bana göre sizler ABD’de yapılacak seçimlerden sonrası için hazırlık yapmalısınız. Joe Biden ya da Trump kazanırsa önümüzdeki Ocak ayında yeni başkan görevi devralacak. ABD’nin politikasında iyi veya kötü yönde bir değişim olacaktır. Avrupa ülkeleri ile istişareye devam edin. Kürtlerin Avrupa’da iyi dostları var” diye tavsiyelerde bulunuyor.

Burada şöyle bir not düşmek gerek.

Rudaw televizyonu Barzanilere ait olmasına karşın Bolton’a soruyu yönelten kişi, kendisini Türkiye’ye karşı PKK/PYD’den yana konumlandırdığı için Bolton da yanıt olarak “sizler” ve “Kürtler” tabirlerini kullanıyor. 

Bolton’un bu açıklamalarını şunun için bu köşeye aldım.

Birincisi, ABD’deki seçim anketlerinin gösterdiğinin ve birçok uzmanın söylediğinin aksine ben de Bolton gibi Trump’ın yeniden seçilme ihtimalinin çok daha güçlü olduğu kanısındayım.

İkincisi, yine ben de Bolton gibi Trump’ın yeniden seçilmesi halinde ABD’nin Ortadoğu politikalarında büyük değişimler olacağını, PKK/PYD’ye verilen desteğin önemli ölçüde kesileceğini, Ankara-Washington ilişkilerinin gelişeceğini ve tüm bunların Türkiye’nin hem terörle mücadelede çok daha önemli sonuçlar almasına hem de bölgesel gücünü ve etkinliğini çok daha üst seviyelere taşıyacağını düşünüyorum.

Ancak Bolton’un, böyle bir durumda ilişkilerini geliştirmelerini tavsiye ettiği Avrupa’nın da PKK’yı kurtarmasına ihtimal vermiyorum.

Belki bazıları el altından birtakım destekler sağlayabilir veya siyaseten arkasında durabilir ancak Washington’un bölgesel politikalarının değişmesi ve Ankara ile ilişkilerinin gelişmesi halinde hiçbir Avrupa ülkesinin aleni şekilde PKK’nın arkasında duramayacaktır.

Dolayısıyla Trump’ın yeniden seçimleri kazanması halinde Türkiye’nin 40 yıllık terör belasından kurtulma ihtimali çok yakın olacaktır.