KAYSERİ FF'NİN SUÇU NE?

Sema SEZEN 06 Ara 2019

Sema SEZEN
Tüm Yazıları
7. Kayseri Film Festivali'ne nedensizce saldırılar sosyal medyada hala devam ediyor. Nedensizliğini özetleyeyim mi?

Öğrencilerin dişini tırnağına takarak 7 yıl önce başlattığı; kısıtlı bütçesiyle devamlılığı için gönüllülerle devam ettirdiği halkın festivali Altın Çınar'da sinema salonu yetersizliği de var. Topu topu tek sinemada iki salonda, 4 günde, tüm filmleri festival jürisine seanslar çakışmadan nasıl gösterebilirsiniz?

Üstelik ülke genelindeki sinema izleyicisini değerlendirirsek; film boyunca sürekli açılan, izleyicinin gözünü alan cep telefonu ışığı, sürekli yanındakiyle konuşup gülüşenler, filmin ortasında gelip bacağına çarpa çarpa koltuğuna geçenler.. Bunlarla hiç mi karşılaşmadı filmini ısrarla jürinin sinema salonunda izlemesini isteyip olay çıkaranlar?

Açıkçası yakınlarımda birisi cep telefonu açıp whatsapp'ına baktığında tüm konsantrasyonum gidiyor, filme yeniden odaklanmam ise en az 3 dakikamı alıyor. Eeee bu 3 dakikada filmin temelini anlatan en can alıcı noktayı kaçırmışsam nasıl o filmi beğenebilirim?

Ha tabii ki yönetmenlerin, yapımcıların çektikleri filmleri sinema salonlarında izletmek istemesi en doğal hakları, zaten bu konuda kimsenin bir itirazı yok. Ama böyle kısıtlı günde, kısıtlı salonda jürinin sağlıklı karar verebilmesi için jüriye özel oluşturulmuş odalarda bu filmlerin izlenmesi mantıklı bir çözüm değil midir?   

Ayrıca  yönetmenlerin en çok şikayet ettiği konu, salonlarda filmlerin gerçek rengiyle izlenememesidir. Öte yandan özel odada kaçırdıkları yeri geri alıp yeniden izleme lüksüne sahipler. Bu durumda jüri hiçbir filmin hiçbir yerini kaçırmaz, filmi sağlıklı bir şekilde değerlendirebilir.

Biraz uzun bir cümleyle süreci bir değerlendirmeye alırsak;

Tüm olay, genç bir yönetmenin -veya filmin hak sahiplerinin - daha önce katıldığı film festivallerinde    -Bir önceki 6. Kayseri FF dahil- festival şartnamesini imzalayıp, filminin jüriye gösterim şartlarını onaylayıp, daha önceki film festivallerinde bu duruma itiraz etmeyip filmlerini gösterip ama Altın Çınar'da filminin jüri tarafından özel odada  izlemesinden vazgeçip, sosyal medya hesabından linkli gösterimin günah keçisini Kayseri Film Festivali olarak ilan etmesinden kaynaklandı. Sonra öbür filmin yönetmeni de jürinin linkten izlemesini kabul etmedi. E canlarım bu itirazları diğer büyük festivallerde neden yapmadınız? Neden Kayseri FF?

Şartnamede bu olayı ilgilendiren hangi madde var hemen paylaşalım; "Yapımlar izleyiciye ve seçici kurula, festival yürütme kurulunun uygun göreceği salonlarda ve yaptığı izlenceye göre sunulur. Festival süresince yapılan gösterimler için televizyon hariç filmlerin yapımcılarından ayrıca izin alınmaz. Gösterimler sırasında eser sahipleri tarafından festival yürütme kuruluna ya da salon yetkililerine, salon ya da izlence değişikliği önerilemez."  

Ha bir de Kayseri FF'nin açıklamasından şu cümleyi paylaşmak istiyorum: “Yarışmaya başvurmuş eser sahipleri, festivalin başlangıç tarihinden 15 gün önce yazılı bir belge ile festival yürütme kuruluna başvurmak koşuluyla filmlerini yarışmadan çekebilirler” maddesine uymayarak ve yaptıkları açıklamalarla festivali itibarsızlaştırma girişiminde bulunmuşlardır."

Diğer filmin yapımcı yönetmeni ondan sonra açıklama yaptı "Filmimiz yarışmadan çıkarıldı" diye.. Kardeşim, jüriye sinema salonu haricinde filminizin izlenmesini yasaklıyorsunuz, sonra da yarışma dışı bırakıldık diye yakınıyorsunuz sosyal medyada.. Jüri izlemediği filme nasıl puan versin! Tabii ki yarışmadan çıkarılacaktınız.

Ayrıca diğer yarışan 8 film neden sizin gibi ayrıcalıklı gösterim istemedi? Onların filmi de sinema salonunda izlenmeyi hak etmiyor mu? Filmlerinizi jüri izlesin, ödül versin diye mi yapıyorsunuz?

Ve o jüri sinema konusunda deneyimleriyle ikinizi de 20'ye 50'ye katlayacak jüri.. Siz Francis Ford Coppola mısınız da bu jüriye güvenmediniz? Ki o bile böyle ayrıcalık istemezdi.

Bu güçlükle yokluklarla ayakta kalmaya çalışan, tek Talas Belediyesinin üstlendiği festivale hiç anlayış gösteremez miydiniz? Ki yokluklara rağmen üst düzey bir festivaldi..

Zaten kaç film festivalimiz var Türkiye'de, Anadolu'da bir film festivali var, bunu destekleyip büyüteceğinize yerin dibine sokmaya çalışıyorsunuz ki en çok sizin desteklemeniz gerekiyor filmlerinizi halkla buluşturmanız için. En çok sizin!

Bir de şu konu var; olayın devamında Kayseri Film Festivali süresince orada bulunmayan, bizzat tanık olmadan, orada bulunanları arayıp sormadan önyargılı ne kadar sinemacı, eleştirmen varsa sosyal medya hesaplarından festivale yönelik linç kampanyasına destek oldular. Hele ki bazılarının yorumları gerçekten nefret doluydu. Siz oradaki şartları biliyor muydunuz? Bu, araştırmadan, sorgulamadan, orada bulunan arkadaşlarınızı aramadan, gözü kapalı linç hareketi değil midir?

Bu konuyu değerli hocam Burçak Evren yazısında çok güzel ifade etmiş: “Ne yazık ki genç yönetmenlerin şikayetlerini ve de suçlamalarının kaynağını ve nedenlerini, bilmeden dinlemeden, görmeden, danışmadan, bilgi almadan, adeta faşizan bir tutumla kendi üyelerini yargılama hakkına sahip olduklarını sanan, kimi kurum yöneticilerinin -üyelerinin değil- tutumları... Üzücü ama gerçek."