KONSTANTİNAPOLIS BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI!

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
Milletin dinî hassâsiyetini kullanmak için partisinden ve isminden çok soyadına vurgu yaparak konuşan İmamoğlu'na geri dönelim.

“Konstantinapolis Büyükşehir Belediyesi” diye bir makam olmamasına rağmen, bu makamı “hayallerde var ederek” rüyâlar görenler var. Bizans’tan kalma çakıl taşına bile anıt muamelesi yapıp, koyacak yer bulamayanlar, gerçek ve çirkin yüzlerini Gezi Parkı eylemleri sırasında gösterip duvarlara “Zulüm 1453’te başladı” yazmışlardı.

1453’te neyin bitip neyin başladığı târih kitaplarında yazıyor. Ama birileri kendi uydurdukları yalana inanıp mitomanyaklık örneği sergilerken, biri de “olmamış gibi yapıp”, İstanbul üzerinde olmayacak dualara âmin diyorlar.

Makaryos’un Heykeli

Kıbrıslı Rumların, Başpiskopos Makaryos liderliğinde Türklere yaptıkları soykırım henüz tâzeliğini korumaktadır. Yakın târih, canlı şâhitlerin ağzında yaşarken, Türkiye’deki bir belediye başkanı bu papazın heykelini yanına başkalarını da katıp yönettiği ilçenin meydanına koydu. Her ne kadar anıtın üstünde Kıbrıslı Türklerin mücâdelesinin mücâhit lideri Rauf Denktaş’ın ismi yazıyor olsa da, Denktaş’ın yanında resmedilenlerin arasında sakalıyla, cübbesiyle Makaryos arz-ı endam ediyordu.

En iyi yaptıkları iş olan “heykel dikme” yolunu kullanarak, kendilerini âit hissettikleri kesime şirinlik yapmak için diktikleri bu heykeli bile, kendileri gibi, içi boş ve fiberglastan yaptıranlar, heykel parçalansa bile hedeflerine ulaşmıştı. Şirinlik ve bağlılık mesajı, muhatabına ulaşmıştı.

Dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu mârifetine(!) rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterildi. Ekrem İmamoğlu’nun bu heykel ve anıt merâkının nereden geldiğini merak edebilirsiniz. Beylikdüzü’nde halk arasında “Beton Ekrem” olarak anılan Ekrem İmamoğlu, başkanlığı sırasında Beylikdüzü’nde dikey mimârinin de anıtsal örneklerini ortaya koymuştur. Dolayısıyla ilçenin merkezine anıt “dikerken” hiç zorlanmamıştı.

CHP yönetimi yâni Kılıçdaroğlu ve arkasındaki güç, her zamanki gibi kendi hafıza kaybını millete mâl edip bu ismi ödüllendirircesine Büyükşehir’e aday gösterdi. Kaybedeceğini bile bile yapıldığına dâir sinyaller verilen bu adaylık, CHP’nin bu seçimlerdeki temizlik kampanyasının bir adımı da olabilir.

“Andrianapolis” neresi?

Elbette CHP’de bu gibi skandallar saymakla bitmez. CHP’nin Edirne Büyükşehir Başkan adayı Recep Gürkan, reklam için astırdığı afişlerde, Harf İnkılâbı’na aykırı olarak Yunan alfabesi kullandığı metinde, kendini “Adrianapolis Büyükşehir Belediye Başkan Adayı” olarak tanıtıyordu.

“Edirne” kelimesi “Adrianapolis”ten gelmektedir ama artık böyle bir şehir ismi yoktur. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan CHP için hiç olmamalıdır. Utanmasalar İzmir için “Symirna”; Konya için “İkonya”; Kadıköy için “Khalkedon” diyecekler.

Bizans dönemi restorasyon

Milletin dinî hassâsiyetini kullanmak için partisinden ve isminden çok soyadına vurgu yaparak konuşan İmamoğlu’na geri dönelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olup 31 Mart 2019 gecesi bitecek olan bir “başkanlık rüyâsı”na dalan İmamoğlu’nun terfi hamlesinden önce Beylikdüzü’nde bu terfiye zemin olacak icraatlarına bakalım.

Bu terfi için belediyecilik hizmetleri açısından örnek bulmak biraz zor. Sıradan belediyecilik hizmetleri dışında, halkın yaşam kalitesini arttıracak orijinal bir hizmeti yok İmamoğlu’nun. Ayrıca Huzurlu Marmara gibi projelere imar konusunda ihmâlkâr  davrandığı da bilinmektedir.

Ancak nereden bulduysa İmamoğlu, Bizans döneminden kalma kalıntıları ortaya çıkarıp târihe hizmet(!) ediyor. Ama bunun oy karşılığı olmadığı için gündeme getirilmiyor. Konu sâdece kendi belediyesinin yayın organlarından “arkeolojik kazı” başlığıyla işleniyor. Her hâlde böyle bir icraat, İstanbul yerine “Konstantinapolis” ismini görmek isteyen Patriotların perde arkasından gelecek desteği için yapılıyor olmalıdır.