KORONASI TATİL

Hakan DİKMEN 18 Mar 2020

Hakan DİKMEN
Tüm Yazıları
2020 dünyaya bir sürü felaketin geldiği yıl olarak anılacak. Yangınlar, depremler, kavgalar, ülkesinden sürülen insanlar, normal ve ekonomik savaş. Hepsi bu yılın ilk üç ayında oldu.

2020  dünyaya bir sürü felaketin geldiği yıl olarak anılacak. Yangınlar, depremler, kavgalar, ülkesinden sürülen insanlar, normal ve ekonomik savaş. Hepsi bu yılın ilk üç ayında oldu.

Bu yıl Çin için fare yılı. Acaba tarihte veba yı da yayan Fareler sıra dışı olmaya mahkum yeni korona virüsüyle ilgili mi? Şaka bir yana bir anda dünyayı tehdit eden bu yeni yüzyılın vebası Korona virüsü ile bir çok ülke ciddi bir şekilde uğraşıyor. Etkisi ve yayılma hızı çok büyük oldu.

Onlar neredeyse bir aydır uğraşırken bu virüs bizim ülkede biraz kompleks yarattı. "Herkeste var bizde neden yok". "Yok canım var da saklıyorlar" “ben önlem alayım da gerisi boş”. Diye konuşanların sayısında büyük artış oldu. İşte derken geçen gece yarısı bizim ülkede de anons edilen ilk vaka ile karşılaştık. Ama diğer ülkelerden tecrübe edinmiş hükumetimiz durumu çok  iyi yönetmeye çalışıyor. Ama halkın ağzı torba değil ki büzesin. Şimdi de  "Acaba hangi şehirde?" merakı başladı. Belki bu yazımı okurken şehir ve hasta da belli olur. Artık herkes Corona virüsü üstadı olacak. Tüm gece programları hep aynı şeyin etrafında dönüp duracak. aslında işin ekonomisi daha da önemli. Bizim gibi döviz girdisi açısından ülke ekonomisinin büyük bir kısmını Turizm oluşturan ülkelerde panik başladı. Turizm geliri yüksek olan ülkeler durumu iyi yönetmek istiyorlar. Aslında biz virüsten başka bir çok etkin gündemle boğuşuyoruz. Ordumuz Suriye'de bozguncularla, teröristlerle uğraşıyor, diğer yandan Yunan sınırında Avrupa'ya gitmek için türlü çile çeken garibanlar var. "Ekonomi derseniz başka çile. Bence hiç ekonomiye girelim  demeyin.  Ama demiş bulunduk. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili  Koronavirus salgınının uluslararası turizm gelirlerinde 30 ila 50 milyar dolarlık kayba yol açtığını belirtmiş. Daha bu bir kaç aylık bilanço. Yapılan araştırmalar seyahat endüstrisindeki kaybın 1.7 milyar dolara ulaşacağına ilişkin öngörüleri ifade ediyor.  Özellikle havayolu şirketlerinin coronavirus etkisiyle zor günler geçireceğini belirtmek hiç de zor değil.

Henüz resmi olarak açıklanan bir kişilik coronavirus vakası olmasına karşın Türkiye de bu olumsuz dalgadan etkilenmekte, özellikle yurt dışı turlara olan talepler neredeyse sıfırlandı. Virüs etkisinden önce alınan turların iptalleri için tüketici acentelerin kapısını çalmakta, zaten zor durumda olan sektör bundan olumsuz etkileniyor.

Öte yandan başta Çinli turistler olmak üzere pek çok yabancı turist haklı olarak, ardı ardına rezervasyon iptallerine başladı. Virüsün Avrupa ülkelerini de ciddi anlamda etkilemiş olması, Çin’den doğan açığı Avrupalı turistler ile kapatabilme çabalarımızı da zorlaştırmakta. Rusya ile diken üstünde devam eden ikili ilişkiler de sektör açısından ciddi bir risk. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, en iyimser senaryo olarak bile toparlanmayı Temmuz ayında yani sezon ortasında beklemekte.

Buraya kadar biraz iç karartık ama neyse deyip;  Gelelim asıl konumuza. Nasıl yapacağız da "korunarak tatil" yapacağız? Yani " Koro'nası Tatil"...

 İsim babası sayfayı beraber hazırladığımız Mehmet Yeşil.

Önümde son günlerde herkesin günde en az bir kere baktığı risk haritası var. Geçen haftaya göre ülkemiz tek başına sapasağlam duruyordu. Etraf cayır cayır kırmızı bizim ülke boştu. İnşallah bir hasta ve sıfır ölümle bu imtihandan başarıyla çıkarız. Neyse bir de bardağın su dolu tarafına bakalım. Eğer sıkıldıysanız ve de gezmak isterseniz nereye gideceksiniz. Bugun bunu araştırdım ve size rehber olsun istiyorum. Şunu hemen söyleyim, Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs Covid-19'un görüldüğü ülke sayısı 90'ı geçti. Özellikle salgının İtalya'ya sıçramasının ardından Avrupa ülkelerindeki vaka sayıları hızla arttı. Covid-19'un Ortadoğu'daki yayılması ise büyük oranda İran üzerinden oldu. Ancak tüm komşularında virüs görülmesine karşın henüz Covid-19'un sıçramadığı ülkeler de var.  Salgının merkez üssü Çin ile sınır komşusu olmalarına rağmen Orta Asya ülkeleri Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'da da henüz virüse rastlanmadı. İran'ın sınır komşusu Türkmenistan'ın yanı sıra Özbekistan da Covid-19'un görülmediği ülkeler arasında yer alıyor. 

Düne kadar bunlardan biri de ülkemizdi. Zaten 1 kişide görüldü ve o da dış ülkeden gelen bir vatandaşımız olduğu için biraz mutluyuz. Avrupa'da 9 Mart 2020 itibariyle koronavirüsün görülmediği ülke sayısı sadece 2: Karadağ, ve Kosova.

Bugün size Kosova’nın gezilecek yerlerini anlatıp da içinize biraz olumlu gezme dürtüsü oluşturayım istiyorum. Herkes eve sığınıp makarna, börek yemesin. İşte ilk olarak anlatacağım yer Kosova.

Kuzeydoğu ve doğusunda Sırbistan, kuzeybatısında Sancak, batıda Karadağ ve Arnavutluk, güneyde Makedonya ile çevrilidir. Bütün Balkan ülkelerinde olduğu gibi çok etnikli bir yapıya sahip olan Kosova’da yaklaşık iki milyonluk nüfus çoğunluğu Arnavutlar olmak üzere Sırp, Türk, Boşnak, Hırvat, Torbeş, Rum gibi etnik gruplardan oluşan bir ülke.

Kalabalık şehir merkezinin dışında, uluslararası restoranları ve akıllı kafeleri ile kendinizi yüzyıllardır kenti tanımlayan şirin Türk yamaç mahallelerinde bulacaksınız

Büyük İskender’in öyküsü ile başlayan tarih İsa’nın havarilerinin öyküsüyle Sultan Murat’ın, Sultan Reşad’ın kattıklarıyla turistler için ideal bir mekan olmuş.

Avrupanın ortasında coğrafyanın kalbine benzetilebilecek Kosova 10.877 km² yüz ölçüme ve yaklaşık iki milyon nüfusuyla çok çekmiş bir ülke. İşte size bir kaç turitik mekan ve hikayeleri.

Yerli halk bu camiye Emperyal Camisi diyor. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1461 yılında yapılmış.

Kosova, Türk tarihinin şanlı hükümdarlarından, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya doğru kapılarını açan padişah olan Sultan I. Murat Hüdâvendigâr’ın defnolunduğu türbeye ev sahipliği yapmaktadır. Sultan I. Murad Hüdavendigar, 1389 yılında büyük bir zaferle sonuçlanan Kosova Meydan Muharebesi’nin ardından savaş meydanındaki askerlerin durumunu incelerken Miloş adlı bir Sırp tarafından at üzerinde iken zehirli bir bıçakla hançerlenmiştir. Hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçen Sultan I. Murad Hüdâvendigâr, yine bir savaş meydanında şehit düşmüştür. İç organları Kosova'daki türbesine gömülmüş, naaşı ise bozulmaması için ilaçlanarak, Bursa’daki türbeye defnedilmiştir.

"Meşhed-i Hüdâvendigâr Türbesi

Bölge halkı açısından Türk ve Müslümanlığın bir sembolü olarak görülen yapı, sadece Kosova’daki Müslümanların değil dünyanın dört bir yanından gelen Türklerin ve Müslümanların önemli bir ziyaret noktasıdır.

Priştine, trafiği tıkanmış sokakları ve uyumsuz mimari tarzları onu açıkça çekici bir yer yapmasa bile, iyimserlik ve potansiyel dolu hisseden hızlı değişen bir şehir. Şehrin birkaç değerli müzesi ve galeri var ve yakındaki ilginç yerler için bir üs olarak hizmet ederken, çoğu ziyaretçi için Priştine, atmosferin herhangi bir klasik turistik manzara kadar cazibe olduğu bir yerdir.

GRACANİCA ( Arnavut)  MANASTIRI

Diğer adıyla Arnavut Manastırı, Priştine yakınlarında adını aldığı kasabada bulunmaktadır. UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan görkemli yapı eski bir bazilika kalıntısı üzerine kurulmuş ve oldukça yıpranmış olmasına rağmen hala turistlerin ilgi odağıdır.

 Hem Osmanlı tarihinin eşsiz güzelliklerini görmek ve öğrenmek için hem de bu virüslü muhabbetlerden uzaklaşmak için gidebilirsiniz.

Bana bu yazıyı yazdım diye kızabilirsiniz de. “Döviz oldu şu kadar, virüs gelmiş kapıya kadar sen ne diyorsun” deyebilirsiniz. Ama moral de lazım yaşamda.

Sağlıklı huzurlu mutlu veee Virüssüz günler diliyorum.