KOVİD-19'A KARŞI GÜVENLİ EV NASIL YARATILIR?

Esra KAZANCIBAŞI
Tüm Yazıları
Kendinizi, aynı evi paylaştığınız ailenizi koronavirüsten nasıl koruyabilirsiniz?

Evinizde sizi koronadan koruyacak 9 önlem!

Koronavirüse karşı güvenli bir ev nasıl yaratılır? Kendinizi, aynı evi paylaştığınız ailenizi koronavirüsten nasıl koruyabilirsiniz? Eğer, evde yaşlı bir aile büyüğünüz varsa, kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet, KOAH gibi kronik sağlık problemi olan bir aile ferdiniz bulunuyorsa, okula giden bir çocuğunuz varsa evinizde korona virüsüne karşı ne tür önlemler almalısınız? İşte, Kovid-19’a karşı evinizde almanız gereken 9 önlem:

1. GÜVENLİ VE TEMİZ EV ORTAMI YARATIN!

Son günlerde dışarıda sürekli maskeyle gezen, sosyal mesafelerini korumaya her şartta özen gösteren iki arkadaşım Kovid-19 tanısı aldı. Önlemlere dikkat etmelerine karşın onlara koronavirüs bulaşmasına yol açan sebep neydi? Farkında olmadan yaptıkları bireysel korunma yanlışları mı vardı? İşte bunları arkadaşlarımla konuştuğumda aile içinde Kovid-19 kaptıklarını öğrendim. Yani önlem aldıkları sokakta, işyerinde, markette değil; kendilerini en güvenli hissettikleri yerde koronavirüse yakalanmışlardı.

Dünyada ve Türkiye’de Kovid-19’da ikinci dalga yaşanıyor. Özellikle Ekim ve Aralık arası çok riskli bir dönem. Dışarıda sosyal mesafenizi koruyup maskenizi takıyor olabilirsiniz ama maalesef sadece bunlar yetmiyor. Evinizi de güvenli hale getirmeniz, Kovid-19 açısından temiz ev yaratmanız gerekiyor.

2. MÜMKÜNSE MİSAFİR KABUL ETMEYİN!

Çoğu kişi dışarıda sosyal mesafeyi koruyor. Buna karşın aynı apartmanda oturan, kendisi gibi Kovid-19 önlemleri konusunda hassas olduğuna inandığı bir komşusunu, arkadaşını evinde misafir edebiliyor. Yine aynı şekilde anneler, babalar evlerinde çocuklarını, torunlarını ağırlıyorlar; bazen özlem gidermek için sarılıp, öpüşüyorlar. İşte Kovid-19’un fırsat beklediği ortamların başında insanların kendilerine yakın gördüğü kişilerle evlerdeki böyle buluşma anları geliyor.

Eğer, kız kardeşiniz, baldızınız, kayınbiraderiniz, oğlunuz, kızınız sizinle aynı evde yaşamıyorsa ne kadar dikkat ederse etsin; onun da potansiyel bir Kovid-19 taşıyıcısı olabileceğini lütfen aklınızdan çıkarmayın. Çünkü son zamanlarda Kovid-19 testi pozitif çıkan pek çok tanıdığımda maalesef bu aile içinde, arkadaş ve eş-dost ortamında bulaşma öyküsü var. Bu yüzden özellikle Kovid-19’un pik yaptığı  içinde bulunduğumuz aylarda en yakınlarınızla bile mümkünse görüşmeyin, evinize misafir kabul etmeyin. Karantina günlerindeki gibi evinizde güvende kalın. Hele evinizde yaşlı bir aile büyüğünüz varsa, kalp, diyabet, KOAH, astım, organ yetmezliği gibi kronik hastalığı olan bir akrabanız bulunuyorsa riski göze almayın, evinizde misafir ağırlamayı, misafirliğe gitmeyi birkaç ay erteleyin.

3. EVİNİZDE DE MASKE TAKIN, SOSYAL MESAFEYİ KORUYUN

“Bu benim kız kardeşim, erkek kardeşim. Onda asla Kovid-19 yoktur” diye düşünmemelisiniz. Koronavirüs yakın akraba, samimi arkadaş, dost ayrımı yapmaz. Eğer bir akrabanız, arkadaşınız evinize ziyaretinize gelirse, maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun. Sosyal mesafeyi korumak adına 4 kişiden fazla evinize konuk kabul etmeyin. Misafirinizden de maskesiyle oturmasını rica edin. Küresel ciddi bir hastalıktan bahsediyoruz. Kimsenin alınmaya, sitem etmeye hakkı yok! Misafirinizi ağırladığınız ya da konuk olduğunuz süreyi bir özlem giderme olarak görüp, mümkün olduğunca kısa tutun. Sohbetiniz sırasında odanın camı ya da balkon kapısı mümkünse hep açık kalsın.

4. EVİMİZDEKİ YAŞLI AİLE BÜYÜKLERİMİZİ KORUYALIM

Evlerimizdeki yaşlı aile büyüklerinin çoğu torun bakıyor, bazen onları okula götürüyorlar. Sitede, mahallede arkadaşlarıyla oyun oynayan torunlarının başında yine büyükanneler, büyükbabalar duruyor. Oysa, çocuklar ve özellikle gençler, hastalığın genellikle belirtilerini göstermemekle birlikte bulaştırıcı olabiliyorlar. Okulların kademeli olarak açılmaya başladığı bu günlerde evdeki aile büyüklerimiz ile çocuklarımız arasına sosyal mesafe koymaya itina göstermeliyiz.

Ev içindeki okul- çocuk kaynaklı bulaşmaya örnek olarak bir arkadaşımın geçtiğimiz hafta yaşadıklarını paylaşmak istiyorum. Sosyal mesafeye çok dikkat eden, hatta aldığı korona önlemleri nedeniyle yakın çevresinde çoğu kişinin dalga geçtiği arkadaşım, Kovid belirtileri göstermeye başladı. Kendisine yapılan test sonucu pozitif çıktı. Arkadaşım çok şaşırdı. Kovid-19 konusunda takıntı derecesinde önlem almasına karşın hastalığı nasıl, nereden kaptığına kafa yoruyordu. Temaslı taraması için Sağlık Bakanlığı’ndan gelen filyasyon ekipleri iki çocuğuna da test yaptı. Endişe içinde çocuklarına yapılan Kovid testi sonuçlarını bekliyordu. Bu arada “Hayat Eve Sığar” uygulamasından son günlerde riskli kişiler ile temasta bulunup bulunmadıklarını kontrol etti. HES’teki durum raporuna baktığında gözlerine inanamadı. Arabasıyla okula götürdüğü oğlu, son günlerde riskli dört kişiyle temas etmişti.

Demek ki, karantina altında olmalarına rağmen bazı öğrenciler, veliler ya da görevliler okula gelmişlerdi. Ertesi sabah gelen test sonuçlarında oğlunun da kendisi gibi pozitif olduğunu öğrendiğinde pek şaşırmadı. Karantina ve 14 günlük sosyal izolasyon kurallarına uymayan vurdumduymaz ve sorumsuz kişiler nedeniyle Kovid-19 önce oğluna, sonra da kendisine bulaşmıştı. Şimdi arkadaşım da, oğlu da karantinadalar.

İşte bu anlattığım olayda olduğu gibi, eğer okul ya da oyun çağında bir çocuğunuz varsa ve evinizde  kronik hastalığı olan ya da yaşlı bir yakınınız bulunuyorsa lütfen dikkatli olun. Çocuklarınızın bu kişilerle temasına mümkün olduğunca sınırlama getirin.

Çin, İtalya ve ABD’de enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının yaptığı bir araştırmaya göre, her 100 Kovid-19 hastasından ikisini 18 yaşın altındakiler oluşturuyor. Yani Kovid-19 çocukları ve gençleri daha az etkiliyor ama eğer kendi çocuğunuz Kovid olursa, onun aracılığıyla eve gelebilecek bir hastalık riski sizin için ne yazık ki yüzde 100 oluyor. Bu yüzden çocuklar ve gençler aracılığıyla bulaşma riskini lütfen göz ardı etmeyin.

5. EVDE “AÇIK ALAN” KURALI

Kapalı ortamlarda hastalığın yayılma riskinin yüksekliği hep aklımızın bir köşesinde olmalı. Havalar soğuyor; sonbahar ve zorlu kış mevsimi önümüzde. Havalar tam soğumadan, güneşli günlerde mümkün olduğunca açık ortamlarda buluşmak ya da evinizin imkanına göre balkon veya bahçede oturmak veya odanın penceresini açık bırakarak sosyal iletişimde bulunmak en doğrusu.

6. BULUŞMALARDA 4 KİŞİ KURALINA UYUN!

Eğer, işiniz ya da sosyal yaşamınız gereği dışarıda buluşmanız gereken kişiler varsa, dört kişiyi geçmeyin ve aranızda bir boşluk bırakarak oturun.

Koronavirüsle mücadelemizden galip çıkana kadar kalabalık, uzun masalarda yapılan iş toplantılarına, doğum günü, evlilik yıldönümü yemeklerine bir süreliğine ara verin. Altı, sekiz ya da on kişinin oturduğu uzun masaları bir düşünün. Masanın başında oturan kişi, diğer uçtaki kişiyle iletişim kurmak isterken yüksek sesle konuşacak; nefesi, ağzından çıkan salgılar damlacık yoluyla buluşan Kovid-19 virüsünü ortama yayacak. Sosyal mesafenin bulunmadığı, maske kullanılmayan böyle kalabalık bir masada oturanların nasıl olası bir virüs çemberinde  olduğunu düşünebiliyor musunuz? Korona pandemisinde şahsen böyle bir masada oturmayı, hele ortadaki olmayı hiç istemem.

İngiltere ve Yunanistan başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde de benzer kararlar alındı. Dış mekânlarda altıdan fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklandı. İngiltere’de eğer altı kişiden fazla insan bir arada ise, hemen polis gelip ceza yazıyor. İlk ceza 100 sterlin. Kural ihlalilin tekrarlanması durumunda ceza katlanarak artıyor ve 3 bin 200 sterline kadar çıkıyor.

HES’E BİLDİRİMDE BULUNUN

Başkalarıyla dışarda buluşmanız gereken durumlarda masa düzeninde sosyal mesafeyi koruyan ve Kovid-19 önlemlerine uyan, arada bir boş sandalye bırakmanızı anlayışla karşılayan mekanları seçmemiz gerekiyor. Bu tür kurallara uymayan işletmeler görürseniz lütfen akıllı telefonlarınıza indirdiğiniz “Hayat Eve Sığar” uygulamasıyla Sağlık Bakanlığı’na bildirimde bulunun.

7. ARABANIZDA DA GÜVENLİ ORTAM YARATIN

Aynı evde yaşadığınız yakınlarınız dışında zorunlu olmadıkça arabanızı kimseyle paylaşmayın. Kovid-19 günlerinde ortak araba kullanma alışkanlığımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Aynı evde yaşamıyorsanız buluşma yerine herkes kendi arabasını kullanarak gitmeli. Eğer, arabaya ev dışından birini aldıysanız mutlaka camlar açık olsun ve maske takın.

8. SANAL ALIŞVERİŞ, SOSYAL TEMASI SINIRLAR

Mümkün olduğunca alışverişlerinizi sanal ortamda yapın. Sanal alışveriş, iletişimde bulunduğunuz kişi sayısını sınırlar. Eğer, alışverişlerinizi dışarda yapıyorsanız, maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun. Market arabalarını kullandığınız süre boyunca eldiven takın. Unutmayın, sizden önce yüzlerce kişinin eli o arabalara değdi. Marketten çıkar çıkmaz hemen eldivenlerinizi atın, ellerinizi mümkünse yıkayın, değilse kolonya ile ovalayın. Eve vardığınızda ilk işiniz ellerinizi iyice yıkamak ve paketleri Kovid-19 önlemleri doğrultusunda temizlemek olmalı.

9. KAPINIZIN ZİLİNE VE TOKMAĞINA DİKKAT!

Evimize gelince rahatlıyor, mutlulukla zili çalıyoruz. Ama şöyle bir düşünün, sizin dışınızda zile kuryeler, posta ve kargo servisleri, sanal market görevlileri başta olmak üzere pek çok kişinin eli değiyor. O yüzden kapınızın tokmağını, zilinizi sık sık temizlemeyi ihmal etmeyin.