KÜLTÜREL FAALİYETLERDE YENİ NESİL İHTİYÂCI

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
Futbol üzerinden verdiğim örnekleri aklımızın bir kenarında tutarak devam edelim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en üst makam olarak "kültürel iktidar" konusundaki eksiklikleri dile getirmesinin üzerinden çok zaman geçmemesine rağmen, konu güncelliğini yitirmeye başladı.

Konuya futboldan bir örnek vererek giriş yapayım. Türk futbolunun gerek kulüp takımları, gerekse millî takım olarak yakaladığı başarılarda öne çıkan bir söylem olmuştur: “İyi bir nesil yakaladık.” Kulüp takımlarımızın art arda üç veya dört yıl şampiyon olması, Galatasaray’ın Mustafa Denizli ile Avrupa’da yarı final oynaması, Fatih Terim ile Avrupa’da şampiyon olması; millî takımın Şenol Güneş ile dünya üçüncülüğü ilk akla gelen örneklerdir.

Futbolumuzda yakalanan başarılarda takımı meydana getiren nesil kadar, o neslin devamlılığı da önemlidir. Devamlılık da dinamikliğe ve genç olmaya bağlıdır. Futbolda yakaladığımız başarıların devamlı olamamasının arkasındaki sebep de, başarılı olan takım kadrolarının yaşlarının, bu başarıyı devam ettirmeye uygun olmamasıdır. O başarıyı elde eden futbolcuların çoğunun yaşı bir sonraki şampiyonaya katılamayacak kadar ileridir. Başarı için tecrübe elbette gereklidir, ancak bu tecrübe ve bilgi birikimi ile gelen başarının devamlılığı için uygun yaş da önemlidir. Bu yüzden bu başarılar hem kısa dönemli olur, hem de kişisel seviyede kalır. Futbolda Alman, İngiliz, İtalyan gibi ekollerin olmasının arkasında da başarının sürekliliği vardır. Bu ekollerin kulüp ve millî takımları hep dinamiktir.

Futbol üzerinden verdiğim örnekleri aklımızın bir kenarında tutarak devam edelim.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en üst makam olarak “kültürel iktidar” konusundaki eksiklikleri dile getirmesinin üzerinden çok zaman geçmemesine rağmen, konu güncelliğini yitirmeye başladı. Bu eksiklikleri giderme konusunda yapılan çalışmalar da bürokratik atâlet içerisinde, idâre-yi maslahat seviyesinde yukarı çıkamıyor.

Yapısı ithâl edilen çalışma şekilleriyle yürütülen kültürel faaliyetler ve bunları daha etkili hâle getirme gayretleri de kadük kalıyor. Zira belli bir coğrafya ve inanç yapısına âit kültür kodlarını harekete geçirmek ve güncel ihtiyaçlara cevap vermek için, o coğrafyaya özgü ve organik yollar kullanılmalıdır. Eğer yoksa, önce bu yollar oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, Avrupa’daki çok farklı bir coğrafya ve inanç yapısında kullanılan yol ve yöntemler ithâl edilerek yapılan çalışmaların sonuçları ortadadır. Bunlar, Cumhuriyet’in kuruluşunda yapılan ve özellikle muhafazakâr kesimin çok eleştirdiği devrimlerde yapılan uygulama yanlışlarının günümüzdeki birer tekrarıdır. Maalesef muhafazakâr kesim tarafından yapılmaktadır.

Kültür İnsanları ve Kültür Faaliyetleri

Yine futboldan bir örnek vereyim. Aktif futbol hayatında başarılı olan bir sporcunun, mutlaka iyi bir teknik direktör olacağı söylenemez. Hem iyi bir futbolcu hem de iyi teknik direktör olanlar vardır, ama aynı sebepler her zaman aynı sonuçları doğurmaz.

Kültür açısından da benzer bir süreç söz konusudur. İyi bir yazarın, iyi bir müzisyenin, iyi edebiyatçının, iyi bir dans sanatçının, mutlaka iyi bir kültür idarecisi olacağı söylenemez. Elbette başında bulunduğu kültür faaliyetinin veya kültür kurumunun faaliyetlerinin sanatsal tarafına hâkim olması gerekir, ancak iyi bir müzisyeni, bir konser salonunun yöneticisi yapmak, idârî sorunlara sebep olabilir ve olmuştur. Ayrıca bu gibi uygulamalar, o sanatçıların da sanatlarını yapamaması demektir.

Yaşlılara Saygı, Gençlere Fırsat

Şu anda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın yakınmalarından vazife çıkararak yapılan çalışmalarda, en çok dikkatimi çeken şey, ne yapıp ve yapamayacağı senelerdir görülen kişilerin bu çalışmalarda başı çekmesidir. Bu isimlerin yaptıkları eksiğiyle fazlasıyla ortadadır. Dönemin şartları dikkate alınarak takdire lâyıktır. Ancak eskiden elli senede değişen şartlar günümüzde birkaç senede değişmektedir. Dolayısıyla kültür faaliyetlerinde hedef kitle olan gençlere hitap etmenin yeni yolları keşfedilmedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, il ve ilçe belediyeleri ve özel kuruluşların düzenlediği veya desteklediği kültür faaliyetleri konusunda başı çekenler arasında bu çalışmaları uzun vâdeli hâle getirecek genç nesil bulunmamaktadır, ya da sayıları çok azdır. Gençlerin bakış açısını yansıtacak, hedeflenen genç nesille iletişimin inceliklerini aktaracak kişilerin sayısı yeterli değildir. Tecrübe, bilgi ve birikimlerini daha verimli kullanmak yerine, “iyi futbolcu iyi teknik direktör olur” yanlışına benzer adımlar atılmaktadır.

Kültürel faaliyetlerinin idare, sevk ve organizasyonunun daha verimli şekilde yapılması için üniversitelerimizin ilgili fakülte ve bölümlerindeki öğrencilerden kısa vâdede, akademik müfredata güncel ihtiyaçlara cevap verecek programlar ekleyerek yetiştirilecek olan genç nesil kadrolarla orta vâdede, daha verimli ve hedef kitleye ulaşan  kültürel faaliyetler yapılacaktır.

Bu soruna çözüm amaçlı yapılan faaliyetlerin birçoğunda, “belli isimler köşe başları tutulmuş” görüntüsünün verilmesi, meselenin “kültürel iktidar” gibi büyük bir vizyondan, “kişisel ikbâl” gibi küçük bir bakış açısına indirildiğini izlenimini vermektedir.