Kürk konusunda yıllar içinde çok bilinçlendik, o hayvanlara acı çektirilerek üzerlerinden kürklerinin alınması videolarını seyrettik.

Gerçekten olacak şey değildi.

Bilerek alamazsın, giyemezsin, merhametin buna asla izin vermez, veremez.

Benim de eski yıllardan bir vizon paltom var, o zaman hiç bilmiyordum, bana evlilik yıldönümü hediyesi olarak eşim almıştı.

Kaç kere giydim bilmiyorum, ama bir elin toplam parmaklarını geçmez.

Sonra vizon kürk nasıl elde ediliyor, acı içinde seyrettim ve o günden sonra bir daha üzerime hiç giymedim.

Ama bunu protesto edenlerden, hayvan severim ama aslında linç severim diyen insanlardan korktuğum için yapmadım, sadece kendime, bunu bir daha giymemelisin dedim o kadar.

Yani vicdanım ve kâhyası öyle karar verdik.

Neyse, konu ben değilim, Bülent Ersoy.

Hafta içi kadına soruyorlar, kürkünüz sahi mi? Evet diyor.

Bugün giydim, bundan sonra da giyeceğim, size de hesap vermeyeceğim, üşüyorum, sağlığım için mecburum, ayrıca seviyorum, umurumda değilsiniz diyor.

Ama umuru oluyor ve yazılı bir açıklama yapıyor.

Hayvanlar yaşasın diye, insana öl demek diye başlayan satırları var.

Sen misin bunu diyen, Twitter sırtlanları atlıyor konunun üzerine, güya kadını linç ediyorlar.

Sen öl, sen geber, hala niye ölmedin, sen öldüğün gün hayvanlar bayram edecek, Allah senin belanı versin.

Daha neler yazıyorlar inanamazsınız ve bu küfür kafir Twitter’da TT oluyor.

Hayvan severmiş bunlar.

Bu tabiri hiç sevmiyorum.

Mesela ben hem insanları hem hayvanları seven biriyim ama en çok ağaçları, çiçekleri, tabiatı seviyorum.

Bülent Hanım çıksa, hayvanlar eziyet çekiyormuş doğrusu dert etmiyorum, ya da çok üzülüyorum ama giymeyi daha çok seviyorum, sizde ki bu baskı, bu faşistlik nedir, bana hakaret, küfür, beddua etmeye ne hakkınız var?

Yaptığınız insan haklarına sığmaz, benim insani haklarımı, kişisel tercihimi sorgulayamazsınız.

Toplumsal bilinç, toplumsal duyarlılık başka bir şey.

Önce insan olun.

Bakın madem bu kadar duyarlısınız, merhametlisiniz.

Şu anda çok önemli bir duruşma var.

Linçten fırsat bulduğunuz zamanda, hepiniz bir toplanın Afyon’a gidin, 17 yaşındaki lise öğrencisi genç kız Gizem, mezuniyet imtihanlarına hazırlanırken, senelerdir annesine, kardeşine ve kendisine işkence yapan babasını öldürdü.

Duruşması var, toplanalım gidelim, kamuoyu baskısı oluşturalım, savcıyı etkileyelim deyin.

Bu arada yine binlerce tweet atalım, evde karısına çocuklarına işkence yapan utanmaz babalara ders verelim, bu davalara bakan savcıları, hakimleri etkileyelim, baskı altına alalım, deyin.

Kürk giyene hakaret edemezsin.

Hakaret, küfür, beddua ederek insan olmazsın.

Ne hakkın var ne haddin.

Hadi bir kadın, bir çocuk için, yazın, toplanın yürüyün de görelim.

Bu ikiyüzlülük bu riya, size de fazla gelir, yeter artık, insanlık boyutlarını aştı.

Funda’nın aklındakiler…

Beyazıt’ı, annesini çok seven, insanlara saygılı bir adam diye çok severim.

Yıllarca evimizin oğlu diye seyrettik ve sevdik onu, çok komiktir, çok eğlencelidir.

Çok para kazandı, çok zengin oldu.

Bütün sezon haftada, bölüm bilmem kaç TL alarak "o ses “de jüri idi.

Tüm yarışma boyunca ne zaman, ama ne zaman seyretsem para ile ilgili şaka yapıyordu.

En son youtuber olmuş, kanal açmış, arkadaşları ile video çekerken, diyor ki!  İnsan ölürken ne bırakır; abone sayısı. Kahkaha kahkahalar, sonra geçen hafta Yılmaz Erdoğan ile çektiğim video bilmem kaç milyon tıklandı. 

Demem o ki.

Devamlı para, devamlı rakam konuşmak, eşek yükü parası, evleri, serveti olan bir adama, Beyazıt’a hiç yakışmadı.

Beyazıt, eş yok, çocuk yok, bu telaş, dahası ve daha da dahası niye ki.

Dikkat et, seni bozdu bence. 

Bizden biri demezler bak.

... Yeni bir dizisi başlıyormuş, bu nedenle Hande Doğandemir ile röportaj yapmışlar.

İlişki falan sormuşlar, saygıya çok önem veriyormuş.

Sosyal medya sormuşlar, o kadar acımasız eleştiriler oluyor ki, müthiş bir acımasızlık ve kötülük görüyorum demiş.

İnsanlar empatiden, sevgiden, anlayıştan yoksun demiş.

Ne kadar haklısınız Hande hanım.

Biz de magazin programı yaparken, sizin vizyona giren filminizi konuşmuştuk ve o arada kilo mu aldı acaba, yoksa zaten baldırları kalın, bir kadın mı diye konuşmuştuk.

Magazin programı ya, tarihin arka odası programı değil ya, Pelin Çift ile Gündem Ötesi değil ya, eften püften konuşurken, siz, masanın erkek programcısına, ben diğer kadın partner için, "senin iğrenç kadın partnerlerinden utanıyorum" yazmıştınız.

O erkek partnerde zevkle bize göstermişti.

Ne kadar haklısınız Hande hanım, size o kadar hak verdim ki!

İnsanlarda sevgi yok, anlayış yok, empati yok, saygı yok, hiç dayanışma yok..

Kadın kadına, utanalım, iğrenç diyelim, bitsin gitsin.

Sevgiler.