LİBYA'NIN KAZANANLARI YA DA KAYBEDENLERİ

Güngör YAVUZASLAN
Tüm Yazıları
BM öncülüğünde, Libya'da kalıcı ateşkes sağlamayı amaçlayan Cenevre'deki 5+5 Ortak Askeri Komite toplantılarının dördüncü turunda kalıcı ateşkes kararı alındı.

Türkiye kamuoyunu aydınlatan analist ya da uzmanlar ülkemizin dışarıda attığı adımları “kazanım” ya da ‘’kaybetme’’ üzerine odaklanarak anlatır. Suriye ve Libya’daki gelişmelere “oranın insanları” penceresinden bakmak gerçekliklerle daha çok örtüşmektedir. Suriye Suriyelilerin, Libya Libyalılarındır. Libya üzerine güncel haberler ve analizler yaparken Akdeniz’in ortasındaki komşumuzu anlayarak başlamak daha sağlıklı olacaktır.

BM öncülüğünde, Libya'da kalıcı ateşkes sağlamayı amaçlayan Cenevre'deki 5+5 Ortak Askeri Komite toplantılarının dördüncü turunda kalıcı ateşkes kararı alındı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Libya Özel Temsilci Vekili Stephanie Williams, Libya'da savaşan tüm tarafların kalıcı ateşkeste anlaştığını dünyaya duyurdu. Anlaşma taraflar tarafından basın önünde açıklanmasa da;

 -Ülkedeki bütün paralı askerler çıkarılacak -Seçimler düzenlenecek -Türkiye/Libya anlaşması korunacak -Bütün petrol sahaları üretime başlayacak -UMH ve Libya ordusu birleşecek.

Ateşkes anlaşması 6 maddeden oluşuyor. Altı madde sahadaki gerçekliğe göre oldukça iyimser. Anlaşmasının 2'nci maddesi Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Libya'da bulunan bütün milislerin ülke topraklarını terk etmesini öngörüyor. Türkiye’nin meşru olarak bulunan askeri ve diğer personelleri “milis” güçlerin dışında. Zaten, darbeci Hafter tarafının Wagner-Çadlı-Sudanlı- milislerinin varlığı dolayısıyla kolaylıkla uygulayabilecek bir madde değil.

Ulusal Mutabakat Hükümeti için ise yabancı devletlerle imzalanan askeri anlaşmaların dondurulmasını öngörüyor ve eğitim anlaşması vurgulanmış metinde. Anlaşma yapılan ülke askerleri ya da danışmanları da 3 ay içinde Libya topraklarından ayrılacak.

Yine 4. madde, iki taraf içinde savaşan ve ordu içine katılmamış gurupların dağıtılmasını öngörüyor. Bu madde uygulanmasında ise kendini Kaddafi rejiminin ordusunun devamı gören Hafter tarafı, neredeyse bütün UMH güçlerini kanun dışı kabul ediyor. Anlaşmanın 5. Maddesinde silahlı gruplar, silahları alındıktan ve konuşlandıkları alanlardan çıktıktan sonra,  belirlenecek şartlarla orduya dahil edilebilecek. Soru şu hangi orduya? Cevabı ise anlaşmada atıfta bulunulan yeni müşterek bir gücün oluşturulması sürecinde. Cenevre anlaşmasında; iki taraf arasında ulaşımın açılmasını, askeri işler, anlaşmaların yeni kurulacak hükümete bırakılmasını, medya yoluyla saldırıları, tarafların bırakmasını öngörüyor. Taraflar sorunsalların artık daha kapsamlı bir halde çözülmesi amaçlıyor.

KALICI MI YOKSA YENİ ÇATIŞMALARA MI NEDEN OLACAK?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kalıcılığı ne kadar olur zaman gösterecek yaklaşımı öne konan 3 aydan 18 aydan çünkü anlaşmalara göre 18 ay içerisinde seçim yapılması planlansa da kaynaklar 18 aydan önce değil 2021 yazında seçim planlandığını belirtti. İlk olarak üç ay içinde Libya’da bulunan yabancı güçlerin ve yabancı paralı askerlerin ülkeden çıkarılması gibi bir şartı var. Bu madde ateşkesin ve uzlaşının yol haritasını belirleyecek.

RİSKLER, KIRILGANLIKLAR VE OLASILIKLAR

Türkiye’nin bekleyeceğiz yaklaşımının ötesinde anlaşma iki taraf içinde sahada zor uygulanabilirlik özellikleri taşıyor. Çünkü anlaşmanın uygulanmasında “GARANTÖR” bir güç yok. UMH, kendisine tek askeri desteği veren ve adeta kurtarıcısı olan Türkiye ile pozisyonunu koruyabilecek mi? Darbeci Hafter tarafı ise, Rus Wagner milisleriyle ilişkisini ve diğer darbeci Sisi Mısır kolaylıkla sonlandırabilecek mi? Türkiye yanlısı Faiz Serrac'ın başkanlığını yaptığı UMH'den de daimi ateşkes anlaşmasına destek var. Aynı şekilde Libya Devlet Konseyi de ateşkese destek vermişti. Peki diğer yerel aktörler aşiretler ne düşünüyor. Sirte ne olacak? Sahadaki askerler ve milisler ne düşünüyor?  Ankara bekleyip görelim dedi.. Ya sonrası..