İslâm düşüncesinin sosyo-psikolojik olarak en üst seviyesi, ‘mârifet’ basamağı olarak bilinir. Mârifet seviyesine ulaşan kişinin hayâta bakışında adâlet, barış, gönül ve çevre huzuru merkez noktası alır. Aynı bakış açısı, böyle kişilerin çoğunlukta ve ağırlıkta olduğu toplumlar için de geçerlidir. Bu bakış açısına sâhip olan bireyler ve toplumlar, hayır kavramını en önemli değer olarak korurlar.

Yüzyıllar boyunca eriştiği coğrafyalarda sosyo-ekonomik ve eko-politik olarak huzûru tesis eden bir kültürün evlatları olarak, çoğunluğu gizli olan birçok kişi ve kuruluş, aynı amaçla gayret göstermektedirler. Bu kuruluşlardan bâzılarının ise zâhirde olması ve bilinmesi gerekir ki, yaptığı hizmet, mârifete örnek bilinsin ve örnek alınsın. Bu kuruluşlardan biri Türkiye Maarif Vakfı’dır.

Türkiye Maarif Vakfı, artık uluslararası bir terör örgütü hâline gelmiş olan FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kurulmasına rağmen, kısa sürede yurtdışında teşkilatlanma başarısı göstermiştir. FETÖ’nün kendini şirin göstermek için ‘hizmet’ kılıfı ile kurduğu, ama şer odağı olarak çalışan okulların büyük bir bölümü kapatılmıştır. Büyük bir bölümü de can çekişmektedir. FETÖ okullarının can çekişmesinde en büyük pay Türkiye Maarif Vakfı’nındır.

Kosova’daki Maarif Okulları

Eylül ayının ilk haftasını Kosova’nın Prizren şehrinde geçirdim. 200 bin nüfuslu Prizren’in her hangi bir Anadolu kasabasından eksiği yok, hatta fazlası var. Prizren’den geçirdiğim bir hafta boyunca buradaki Maarif Vakfı Okulu’nun müdürlüğü yürüten kıymetli dostum Ali Sedat Aslan’ın misâfiri oldum.

Prizren’deki Maarif Vakfı Okulumuz, şehir insanının hem takdirini hem de güvenini kısa sürede kazanmış. Bu yıl henüz ikinci yılı olmasına rağmen, kontenjanının tamâmına yakınını doldurmuş. Elbette bu başarıda, Türkiye Maarif Vakfı’nın ve hükûmetimizin hem maddî hem de mânevî desteği var. Başkanlığını Prof.Dr. Birol Akgün’ün yürüttüğü Türkiye Maarif Vakfı, Prizren gibi Kosova’nın en önemli şehrinde açılan okul ile, hem ülkemizi ve bizi başarıyla temsil edip dostlarımıza güven veriyor, hem de FETÖ’nün tezgâhını bozup düşmana korku salıyor.

FETÖ’nün Prizren’deki Yalanları

Her renge bürünmelerine rağmen bir tek kendi rengini göstermeyen FETÖ, yalanlarına Prizren’de de devam etmektedir. Prizren’de Maarif Vakfı Okulu açılmadan önce, yıllık ücreti 3 bin $ olan FETÖ okulu, Maarif Okulu açıldıktan sonra fiyatını bin 500 $’a indirmek zorunda kalmış ve karalama kampanyası yaparak Maarif Okulu’nun fiyatı bin 500$ olmasına rağmen, etrâfa Maarif Okulu’nun fiyatının 2 bin $ olduğu yalanını yaymış. Bunun yalan olduğu kısa zamanda anlaşılınca, Maarif Okulu’nun açıldığı ilk yıl FETÖ okulunun öğrenci kaybı, yüzde 30’a ulaşmış. MİT’in operasyonundan sonra halkın güvenini kaybeden FETÖ’nün hâin elemanları ülkeyi bir bir terk ederken, okulun da kısa sürede kapacağı anlaşılmaktadır.

Ayrıca FETÖ okullarının Türkiye’de tanınmaması sebebiyle, bu okullardan mezun olanların Türkiye’de üniversite okuması mümkün değildir. Bunun için de bir takiye formülü geliştiren FETÖ, Avrupa’daki bâzı ülkelerle eğitim iş birliği anlaşması yapıp, lise son sınıfı bu okullarda okumuş göstererek kendince “temizlenmek” yoluna gitmektedir. Elbette tüm bu süreç, devletimizin takibiyle tespit edilmekte ve kuzu postuna bürünmeye çalışan FETÖcülere fırsat verilmemektedir.

Kosova ve UÇK

Kurtlar Vadisi dizisinin ilk bölümünde Ali Candan’ın eğitim verdiği milisler olarak tanıdığımız UÇK’nın Kosova’nın bağımsızlığında önemli bir yeri vardır. Sırplara karşı verilen mücâdelede millî kahraman olarak kabul edilen, başta Adem Yaşari olmak üzere, komutanların anısı, Prizren başta olmak üzere tüm Kosova’da yaşatılmaktadır. Buna kurumsal bir hassasiyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı Prizren Okulu’nda UÇK’nın önemli isimleri için okul içinde bir köşe hazırlamıştır.