MİAMİ

Hakan DİKMEN 09 Oca 2019

Hakan DİKMEN
Magic City de denilen Miami, Amerika Birleşik Devletleri'nin Florida eyaletinin ikinci büyük kenti. Atlas Okyanusu kıyısında plajlarıyla ünlü.

Miami’ye para kazandıran sektörlerin başında gelen turizm sektörüdür. Burada halkın %66,75’i İspanyolca konuşuyor. Miami, esasen göçmenler tarafından kurtuluş idealleri üzerine kurulmuş ve ilerlemek için bir fırsat olarak görülen bir şehir. Miami “geleceğin şehridir”.

Amerika’da Türklerin en çok yaşamak istediği ve yaşadığı şehir Miami. Yaklaşık 15 bin Türk yaşıyormuş bu şehirde. Burası herkese açık bir şehir. Yani en lüks tatilden sırt çantasıyla çıktığınız seyahate kadar bütçenize uygun güzellikte imkanlar sunuyor.  Değişik lokantalar, barlar, eğlence yerleri ve deniz tüm dünya turistlerine çekici geliyor. En soğuk olduğu zaman -ki bu dönemde yağmurlar da var.- Hava sıcaklığı 20 derece. İşte bu güzel şehiri size anlatmak istiyorum bugün.

South Beach görülecek 10 mekân listesinin başlarında yer alır.

Miami denildiği zaman aklımıza ilk önce deniz geliyor. Lincoln caddesi, Ocean drive diye saydığımız yerlerin hepsi bir tatil yeri olarak, en iyi şekilde dizayn edilmiş. Miami’nin en turistik bölgesi burası.  Art Deco otelleri, şık restoranları ve bozulmamış kumsallarını çevreleyen en iyi gece kulüpleri popüler bir tatil alanı olan South Beach ile tanınır.  Plajlar, alışveriş, şovlar, müzeler ve daha fazlası siz çok cezbedecek.

Downtown

Miami, Güney Florida’nın kültürel, finansal ve ticaret merkezi. Son zamanlarda nüfus artışı ve yeni gökdelen inşaatları ile Miami’nin en hızlı büyüyen bölgesi Downtown. Ayrıca önemli müzeler, parklar, eğitim merkezleri, şirket merkezleri, devlet daireleri, tiyatrolar mesela meşhur Olympia Theater, mağazalar ve birçok ülkenin konsoloslukları da bu bölgede bulunuyor.  Eğer siz de benim gibi basketbol hayranıysanız ve NBA sezonunun devam ettiği bir dönemde Miami’deyseniz mutlaka Miami Heat’i izlemek keyifli olacaktır.

Miami, Müzik Haftası ve Ultra Müzik Festivali  çok kalabalık ve eğlenceli oluyor.

Ne zaman gidelim derseniz, ilkbahar, doğanın uyandığı güzel çiçeklerin bize merhaba dediği güzel bir mevsim. Hava buğulu sıcak yaz gelmeden önce geçirdiğiniz son harika serinlikte ama üşütmeyen bir güzellikte olur. Ayrıca, baharın başında yani 20 Mart - 25 Mart arası gerçekleşecek olan, hayal edebileceğiniz her DJ’in büyük gösterisine sahne olan Miami, Müzik Haftası ve Ultra Müzik Festivali  ile övünmektedir. İşte bu tarihler sakin ama eğlenceli Miami’yi size sunar. Ondan sonrası kalabalık sıcak ve deniz ile merhaba der size. 

Mesai günlerinde etrafta takım elbiseli, iş koşturmacası içindeki çalışanların arasında mayo, parmak arası terliklerle gezmek keyifli olacaktır. Özellikle South Beach ve civarında tatilciler ve şehir hayatı iç içe geçmiş durumda. Bu durum bana biraz Antalya’yı hatırlatıyor.

Çok hoş bir kumsalı var. Bol bol denize girebilirsiniz. Belki de kendinizi Hialeah’de bir horoz dövüşünde bulabilirsiniz. Ya da Hibiscus Adası’ndaki gölgeli bir konakta dinlenebilirsiniz.  Miami’den evinize döndüğünüzde anlatacağınız uzun masallarınız olacak.

Umarım 2019 yılı sizin için mutlu huzurlu ve sağlıklı geçer. Ve bol bol gezersiniz. Siz gezmek için zaman ayıramazsanız bana dua edin ben çok gezeyim size anlatayım.

Miami’de Little Havana yani nam-ı değer Küba Mahallesi

Miami’ye kaçan Küba’lıların bulunduğu her zaman eğlenceli 24 saat canlı mahalle, turistlerin en fazla merak ettiği bölge. Çünkü burası, arabaları sokakları duvardaki Grafitileri ile sanki Havana… Zaten bu yüzden de buranın adı “Little Havana”.  Buraya geldiğinizde harika Latin yemeklerini ve Latin müziğini keşfedersiniz.  Bir anda dansa davet edilip kendinizi tanımadığınız insanların kollarında dans ederken bulabilirsiniz.

ABD’de yaşayan Kübalıların yaşamlarının içine girebileceğiniz Küba Mahallesinin sokaklarında dolaşmak farklı bir zevk verecek size. Burası öyle Küba’ya benziyor ki, Puro fabrikaları bile var. Örneğin, “Little Havana Cigar Factory” yi ziyaret edip Küba purosu alabilirsiniz. Bu arada her yıl mart ayının ortalarına doğru “Calle Ocho” festivali düzenlenmektedir, eğer bu dönemde buradaysanız kaçırmamak lazım.

Küba’nın meşhur hamburgeri Frita

Bir fritayı Küba burmalı bir burger olarak düşünün. Standart kanvas, kırmızı biber, kimyon ve diğer baharatlarla terbiye edilmiş ve düz bir ızgarada pişirilmiş kıymalı börek aslında. Sonra bir Küba ekmeği üzerine yerleştirilir ve doğranmış çiğ soğan, ketçap ve patates çubukları ile süslenir. Her frita mağazası peynir, muz, chorizo veya sahanda yumurta gibi süslemeler sunsa da geleneksel olanı ilk önce tatmak en iyisi. Giderseniz bir tane de benim için yiyin.

Bu güzel iştah açıcı sandviçler Kübalı işçiler için 
düşünülmüş olup Bizim Ayvalık tostuna benziyor

Jambonlu ve peynirli sandviç gibi klasikleri yapan Kübalılar pek övünüyorlar.  Florida’daki Kübalı işçiler “Küba’dan kaçıp Miami’ye gelince parasızlıktan bu yemeği bulmuşlar. Anahtar malzemeleri almak, eti, turşuları ilave etmek ve hepsini hardalla bulayıp yumuşak bir Küba ekmeği somununun içine yerleştirmek yeteri kadar harika, bizim tost makinası gibi ama düz tavada kızartıncaya kadar sıcak bir şekilde bastırıyorlar. Buna bir de tereyağı ekleyince öğle yemeğinde “nirvana senin ellerinde” diyor yiyenler.

Fort Lauderdale

Miami sanki yapma bir şehir gibi. Bir başka ilgi çekici yer de Fort Lauderdale. Birçok Türk’ün de evinin olduğu, kanallarıyla meşhur olan bu semt, turistler için de ilgi çeken yerlerin başında geliyor. Fort Lauderdale Venedik’i aratmayan kanalları ve çevresindeki evleri, plajları, eğlencesi ile gerçekten görülmeye değer. Kanallarda sandal ya da teknelerle gezerken elinizi suya sokmamanızı tavsiye ederim. Çünkü bir anda koca bir timsah ellerinizden öpebilir.

Everglades Ulusal Parkı

Siz eğer hayvanları göreyim hele bir de hem ülkemizde olmayanlardan olsun, hem de nesilleri tükenmeye yüz tutmuş hayvanlar olsun derseniz “Everglades Ulusal Parkı’na gitmelisiniz.

 Everglades Ulusal Parkı, denizayısı, Amerikan timsahı ve zorlu Florida panteri gibi sayısız nadir ve nesli tükenmekte olan türler için önemli bir yaşam alanı. Eşsiz bir manzaraya sahip.  Aynı zamanda uluslararası bir hazine bu park. Bir Dünya Mirası, Uluslararası Biyosfer Koruma Alanı, Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan ve “Cartagena Antlaşması” kapsamında özel olarak korunan bir alan.  Everglades Ulusal Parkı’ndaki Tehlike Altında 15 çeşit hayvan var. Benim ilgimi çeken boyu 5 metreden fazla olan Timsahlar ve Florida panteri oldu. Aslında Ağaçkakanlar ve Fareler Batı Hintli denizayısı da “Mycteria Americana” denilen balıklara benzeyen leylek türü de burada korunuyor. Nesilleri tükenmesin diye çok itina ediyorlar. Bu parkta üç tane kamp yeri var. Geceleri burada kalabilir ve hayvanları çok yakından hissedebilirsiniz. Seslerini sabaha karşı su arayışına çıkışları çok etkileyici.