MİLLÎ EĞİTİM'İN E-OKUL BİLGİLERİ GÜVENDE Mİ?

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
Sanal ortamdaki verilerin ve bilgilerin güvenliği internet çağının en önemli konularından biridir.

Geçen yıl, en büyük sosyal medya platformlarından biri olan Facebook’un kullanıcı bilgilerinin yetkisiz ve kanunlara aykırı bir şekilde üçüncü kurumlarla paylaştığı ortaya çıkmıştı. Bu, tam anlamıyla bir skandaldı ve Facebook’un kurucusu Zuckerberg, Amerikan senatosuna canlı yayında ifâde verdi.

Olay, “özür” ile örtbas edildi. Zâten Amerika Birleşik Devletleri için özür dilemek, en büyük yanlışların affı için yeterli sayılabilirdi. Irak’ı kimyasal silah şüphesiyle işgâl edip bir buçuk milyon kişinin ölümüne sebep olduktan ve Irak’ın siyâsî istikrârı altüst edildikten sonra, iddia edilen kimyasal silahlar bulunamayınca Amerika Birleşik Devletleri sâdece “We’re sorry!” (Üzgünüz) demekle yetinmişti.

Sanal ortamdaki verilerin ve bilgilerin güvenliği internet çağının en önemli konularından biridir. Kullanıcı adı ve şifresinin ele geçirilmesi, bir anda banka hesâbının boşaltılmasıyla sonuçlanabilir. Hatta ele geçirilen hesaplardan terörist örgütlerle iletişim kurmak, sosyal medyadan ırkçı içerikli paylaşımlar yapmak gibi içinden çıkılamayacak sorunlarla karşılaşılabilir.

Bu kurumlar ne?

Ben, bir veli olarak sık sık bâzı eğitim kurumlarından telefonlar alıyorum. Devlet okulu veya özel okulda çocuğu bulunan her veli, haftada en az iki-üç defa bâzı kurumlardan gelen “burs ödülü” telefonuna mâruz kalmaktadır. Velisi olduğum çocuklarımın adıyla ve özellikle lisede oğlumun ve benim adım verilerek açılan telefonlarda bu eğitim kurumlarının özel ders, sınav takviye, sınav koçluğu, tercih danışmanlığı gibi hizmetlerinin reklamını dinlemek durumunda kalıyorum.

Meseleye kendi yaşadığım tecrübelerle kişisel örnek vererek açıklık getireyim. Olur olmaz zamanlarda gelen telefonlarda hiçbir nezâket kuralına dikkat etmeden velisi olduğun oğlumun ya da kızımın adı-soyadı ve okuduğu okul bilgileri eksiksiz şekilde sıralayan birinin sesini duyuyorum. Özellikle oğlum gelecek yıl üniversite sınavına gireceği için, okuduğu okulun çevre ilçelerinde bulunan “eğitim kurumları”nın hedefi hâline gelmiş durumda. Tâbi henüz reşit olmadığı için, onunla ilgilenen kurumlar velisi olarak ben ve annesiyle muhatap oluyor.

Öğrencinin anne ya da babası aranıyor. Kime ulaşıldığına bakılmadan kısa bir süre sonra diğer ebeveyn aranıyor. Hangi derslerde eksiği bulunduğu, sanki ilçe millî eğitim müdürlüğünden arama yapılıyor gibi ayrıntılı olarak belirtiliyor. Sonra asil ve yedek burs sınavı listesinde bulunduğu söyleniyor ve sınav adresi ve ön kayıt bilgileri veriliyor.

E-okul güvenli mi?

Öğrencilerin güncel not bilgilerine bu kadar ayrıntılı bir şekilde erişilebiliyor olunması, başka güvenlik sorunlarıyla ilgili şüphe uyandırıyor. Bu bilgilerin erişilmesi konusunda ilk akla gelen zâfiyet ihtimali, E-Okul sisteminin siber saldırılara ve sızmalara karşı korunmasız olmasıdır. Öğrencilerin nüfus bilgileriyle birlikte bütün ayrıntıların bulunduğu E-Okul sistemi ne kadar güvenlidir? Dersânelerin kapatılmasıyla ortaya çıkan boşluğu doldurmak için değişik yöntemler icat eden kurumların eriştiği bu bilgiler, kötü niyetli ve yasadışı kurumların da eline geçebilir.

Daha da önemlisi, üniversiteye girişte önemli olan ders notlarının güvenliği konusunda oluşacak bir şüphe, ÖYSM’yi de zan altına sokacaktır. Sisteme yasadışı yollarla sızabilenler, FETÖ’nün soruları çalarak yaptığı usulsüzlükleri siber yollarla yaparak hem maddî çıkar sağlayabilir hem de devlet otoritesinin sarsılmasına sebep olabilir.

Yasal düzenleme gerekli

Bu konuda gerek devlet okullarının gerekse özel okullarında E-Okul sistemdeki bilgilerin gizliliği ve korunması konusunda âcilen yasal bir önlem alınması gerekmektedir. Bu bilgilere erişim konusunda yetkilendirilen kişilerinden, devlet ya da özel kurumda çalışıyor olmasına bakılmaksızın, gizlilik konusunda bir taahhütnâme alınmalıdır. Bu bilgilerin hangi makamdaki kişilerin erişimine açık olacağı yasal olarak düzenlenmelidir. Ayrıca bu bilgilerin kişisel olarak kopyalanması ve paylaşılması mümkün olmamalıdır. Böyle bir yasal düzenlemenin ihlâli durumunda cezâî müeyyideler tespit edilmelidir.