MURAT ERKAN DÖNEMİ

Ersin AKMAN 30 Mar 2019

Ersin AKMAN
Tüm Yazıları
Geride bıraktığımız birkaç hafta Turkcell ve Turkcell çalışanları için çok hızlı geçti. Şirketin tepe yönetiminde hiç beklenmeyen bir değişiklik oldu ve şirkette Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Murat Erkan, 15 Mart'ta Turkcell'in yeni Genel Müdürü olarak atandı.

Murat Bey bizim sektörde herkesin övgüyle bahsettiği, birçok arkadaşımın adıyla hitap ettiği bence çok sempatik bir yönetici. Sektöre yeni giren gençlerin bile “Murat Abi” diye hitap edebildiği, benim “Murat Bey” dediğim, gördüğüm kadarıyla bulunduğu ortamda insanları kasmayan, kimsenin üzerinde herhangi bir otorite kurmaya çalışmayan biri.

Zaten iki haftadır konuştuğum, bir araya gelme şansı yakaladığım Turkcell çalışanlarının vücut dilleri de şirketin Murat Erkan’a emanet edilmesinin içeride yaşattığı bayram havasını anlatmaya yetiyor. Ben bunca yılın ardından kendisini yakın bir geçmişte Superonline Genel Müdürü olarak tanıdım; ardından Superonline – Turkcell birleşmesi nedeniyle de birkaç basın toplantısında karşılaşma şansı yakaladım. Boş konuşmaması ve karşısındakini kulak kabartarak dinlemesi benim ilk dikkatimi çeken özellikleriydi. Sanırım bu atamanın Turkcell personelinde yarattığı doping etkisinin de en büyük nedeni bu. Murat Bey’in dinleyen, anlamaya çalışan biri olması.

Ne tesadüftür ki geçen hafta boyunca Turkcell ile iş yapan birçok farklı markanın yöneticileri ile de bir araya gelme şansı yakaladım ve Murat Bey’in iş ortakları üzerinde bile bir bahar havası yaşattığına şahit oldum. Sanki sadece en tepe yönetici değişmemiş de mevsim değişmiş, Turkcell ekosistemi içinde iş yapış şekilleri değişecekmiş gibi bir beklenti sezinledim.

Öğrendiğim kadarıyla Murat Bey’in Superonline döneminden beri bayi ağına karşı özel bir ilgisi var. Turkcell’de göreve başladıktan sonra da Turkcell Mağazaları konusunda epey mesai harcamış biri. Yani bence Türkiye’nin en önemli markalarından biri olan Turkcell’in görünmeyen gücü konusunda epey bilgiye ve deneyime sahip. O nedenle sadece genel müdürlük binasında değil en uzak şehirdeki bayinin yaşadığı heyecanı bile anlamak mümkün.

Herkes mutlu görünüyor

Çünkü Türkiye’nin tüm şehirlerine, hatta kasabalarına kadar yayılan Turkcell Mağazaları’nı işleten Turkcell bayilerinin hafızaları ne yazık ki bazı kötü deneyimlerle dolu. Mesela bir Turkcell yöneticisine e-posta gönderip bazı sorunlardan bahsettiği için bayilik sözleşmesi feshedilenler olduğu söyleniyor. Birkaç ay önce konuşma fırsatı bulduğum ve 25 yıldır Turkcell için çalışan çok büyük bir bayi “Eskiden bizim buradan bakıldığında İstanbul’daki genel müdürlük binası kalemiz gibi görünürdü. Şimdi ise etrafı timsahlarla dolu bir hendekle korunan şato izlenimi veriyor. Çoğu arkadaşımız yaklaşmaya korkuyor” diyerek sahada çalışanların merkeze bakışını özetliyor.

Sanırım kimse Turkcell’de işlerin kötüye gittiğini veya gideceğini düşünmüyordur. Yani herkes Turkcell’in geleceği konusunda pozitif düşünüyor olmalı. Turkcell geride bıraktığı 25 yıl içinde o kadar büyüdü ki içinde bulunduğumuz iletişim çağında finansal anlamda kötü sonuçlar üretmesi çok kolay değil. Bu nedenle de bence düzenli olarak büyümeye devam edecek. Ancak Turkcell’i Turkcell yapan birinci halka içinde görev alanların daha huzurlu çalışma arzularını da göz ardı etmemek gerekiyor.

Bu nedenle de Murat Bey’in göreve getirilmesini tıpkı bir Turkcell çalışanıymış gibi ben de memnuniyetle karşılıyorum. Çünkü yılda en fazla üç, bilemediniz beş kere aynı ortamda bulunacağım yöneticinin gereksiz yere ortamı germeyeceğine, güler yüzüyle insanları rahatlatacağına eminim.

Ayrıca şirketin büyüme hedeflerinde emin adımlarla ilerlemeye devam edeceği konusunda da kafamda en ufak bir soru işareti yok. Çalışanları huzurlu olan bir şirket, işi ortaklarına da para kazandırıyorsa zaten en az bir parçası olduğu ülke ekonomisi kadar büyüyecektir.

Murat Erkan’ın pozitif tavrının Turkcell ile bazı problemler yaşayan aboneleri de etkilemesi ve şirketle barışmalarını sağlaması mümkün. Ne de olsa hiçbir abone her ay düzenli olarak faturasını ödediği şirketin bir yöneticisi tarafından Twitter’da azarlanmak, bloklanmak veya bir paylaşımı nedeniyle mahkemeye verilmek istemez. Bunlardan herhangi biri veya bir benzeri başına geldiği zaman da o sistemin bir parçası olmama opsiyonlarını değerlendirmeye başlar.

Tabii ki beni en çok ilgilendiren şey bir abone olarak Turkcell’e karşı hislerimin değişip değişmeyeceği. Yani Turkcell’in ödediğim paranın karşılığı olarak bana iyi bir hizmet vermeye devam edip etmeyeceği. Turkcell abonesi olmaktan memnun olup olmayacağım. Benim tüm bu konularda da içim rahat. Murat Erkan yönetimindeki Turkcell’in hem abone ihtiyaçlarını karşılama hem de teknoloji dünyasında yaşanan gelişmeleri ülkemizde de hayata geçirme konusunda en azından bugüne kadarki performansın gerisinde kalmayacağını düşünüyorum.

Açıkçası bir yayıncı olarak da bu atama ile ilgili herhangi bir negatif düşüncem yok. Murat Erkan’ın atamasının vekaleten yapılmış olması nedeniyle şirket yönetim kurulunun halen bir genel müdür arayışında olabileceği fikirlerine de katılmıyorum. Bence kısa bir süre içinde vekaleten gerçekleşen bu atamanın “asaleten” şeklinde revize edildiğini de duyacağız.

Ayrıca Türk Telekom CEO’su Paul Doany ile Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan’ın ortak altyapı kullanımı gibi bence çok önemli olan bazı konularda çok daha kolay anlaşacaklarını umuyorum. Rekabeti sadece yönettikleri şirketi değil sektörü büyütme anlamında yapabileceğine inandığım bu iki yöneticinin bizlere daha hızlı internet bağlantısını ve daha yüksek kalitede sesli iletişimi olabildiğince ekonomik şartlarda verebilmek için yarışacağını hayal etmek istiyorum. Bu nedenle de Murat Erkan atamasına seviniyorum. Umuyorum ki ülkemizin büyük şirketlerinde görev alan üst düzey yöneticiler arasında daha fazla Murat Erkan ekolünden insan görürüz…