Vah futbolum vah.. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, bazı şeyleri aklamaya yönelik bir program için BeinSport ekranlarına konuk oldu. Hemen hemen her konuda konuştu. Hakemler, futbolumuzun şu anki durumu, yayıncı kuruluş Bein Sports ile ilişkilerin çok iyi gittiğiyle ilgili her şeyi konuştu. Tüm konuştuklarından anlayabildiğimiz kadarıyla, futbolumuzda her şey iyi gidiyordu. Ayrıca; Fenerbahçe ile Bein Sports arasında yaşananlarla ilgili çok açık olmasa da yorumlar yaptı. Anlattıklarından anlayabildiğimız kadarıyla Bein Sports, TFF Başkanı Nihat Özdemir’in anlattıklarından olması gerektiği kadar da mutlu olmuştur. 

      Konuları arasına sıkıştırdıklarından anladık ki, Fenerbahçe Bein Sports’la ilgili yaşananlarda hata yapmış. Nasıl hata yapmışı anlayabilmek çok zor. Onu TFF Başkanına sormak lazım ama sorulsa bile nasıl bir yanıt verir bilinmez. Çoğunluğunu Fenerbahçeli taraftarların kiraladığı decoder abonelerini, yapıldığında çok rahatsız eden, başka bir takımın maçının yayınlanması sırasında, yayın içine dış ses olarak yansıtılan küfürleri sadece bir özürle geçiştirenleri, bununla da yetinmeyip kendilerini neredeyse haklı çıkarma çabasında olanlara verilen tepkiler konusunda yanlış yaptıklarını ima etmeye çalışmak, sorun çözmek yerine, sorunları iyice derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. 

      TFF Başkanının o gece anlattıklarında neler söylediğini oradan alıntılayarak buraya aktarmaya gerek yok. Ama, Bein Sport adlı yayıncı kuruluşun maç yayınlarına hiç de özen göstermemiş olduğunu, taraftar gibi davranarak belirli bir tavır sergilediğini, yanlı, gereksiz yorumlarıyla doldurdukları bu ekran sunucularıyla hangi sonuçlara varacaklarını göreceğiz. Bu yayıncı kuruluşla bu işlerin böyle devam etmeyeceği çok net görünüyor.

      TFF Başkanı, oldukça uzun konuştuğu o geceki konuşmasında, futbolumuzda yaşananlara da değindi. Konuşmalarından her şeyin iyi gittiğinden başka bir anlam  çıkarabilmek fazla iyimserlik olur. 

     Son haftalarda yaşananlarda, bir günah keçisi haline dönüştürülen hakemlerimizin, VAR ve AVAR hakemlerinin yarattığı psikolojik ortamlarda kendilerine olan güvenlerini iyice kaybettiklerini görememek, görmemek futbolumuzun geldiği durumu anlatmak için yeter de artar bile. 

      Ligimizde yaşananları seyreden başka kurullar da var. Hakemleri yöneten ve atamalarını yapan Merkez Hakem Kurulu bir başka alem. Olanları sadece seyrediyorlar. Başta bir kaç FIFA Hakemi olmak üzere, birçok hakemimiz bazı televizyon yorumcularının ağzına sakız olmuş durumdalar. Çoğu hakem veya futbolcu eskisi yorumcu, ekrana tutunabilmek için hakemleri eleştirmekten başka bir şey yapmıyor. 

      En önemlisi ise, ekranlara yansıtılarak eleştirilen pozisyon analizleri tam bir ekran komedisine dönüştürüldü. Özellikle de, eskiden hakemlik yapmış olan yorumcuların evir çevir ekrana yansıttıkları yorumlarına muhatap olan sahadaki hakemlerinin psikolojilerinin bozulduğundan, öylesine bir ortamda iyice kendilerini yalnız hissettiklerinden söz eden yok.

      Sezon başladığından beri VAR ve sahadaki hakemler arasında yaşananları sağır sultan bile duydu. Şehir efsanesine dönüşen bu durum hakemleri etkileyen bir duruma dönüşmüşken, şimdi de bir başka konu iyice gündeme yerleşti. AVAR hakemlerinin iyice gündeme yerleşen pozisyonları belirleyen çizgi konusu iyice efsaneleşti.  Yaşananlar ve uygulamalarında oynanan VAR çizgi komedisiyle ilgilenen yok. Son gelişmelerden anladığımız kadarıyla, Fenerbahçe’nin şikayeti üzerine uydurma, yanlış çizgi konusu, TFF tarafından araştırılmak üzere Savcılığa aktarılmış.

      Bu durum çok su kaldıracak gibi. Umarım, konu gariban bir çizgici teknisyen üzerine yıkılarak rafa kaldırılmaz. Tartışılan o maçlardaki ofsayt pozisyolarına çekilen çizgilerin yanlışlığını yayın sırasında herkes gördü. Ne sonuç çıkacak göreceğiz. TFF, MHK ve Kulüpler Birliği Vakfı, yaşananların netleşmesi,  ortaya çıkarılması ve dillere düşmekten kurtarılması konusunda neler yapacaklar? Kalan maçlar için var olan bu sorunlar mutlaka çözülmeli.

      TFF Başkanının ekranda anlattıklarından, var olan ve baş ağrıtan bu konuların çözümüne yönelik bir yaklaşım çıkaramadık da!