Bu zora işaret eden ilk maç sonrası yazımda evinde oldukça etkili oynayan Linz rövanşının çetin geçmeye aday olduğunu, ancak gününde bir Beşiktaş’ın zoru kolay edip istediğini alabileceğini ifade ederken “Umarım öyle de olur.” diyerek bitirmiştim.

Dün 90. dakikaya kadar oynanan futbola bakınca ne kadar haklı olduğumuzu da gördük.

Her iki yarıda da üstün olan ev sahibi iki farklı skoru yakalayıp turu cebine koymuştu ki;

İstenmeyen Negredo ‘Burada bitmez’ dedi.

Gününde bir Beşiktaş yoktu ama günü bayrama çeviren Negrodo yetti.

Şenol Güneş ilk maçta başlangıç 11'inde görev verdiği Gökhan Gönül ve Necip Uysal’ın yerine rövanşta  Adriano ve Enzo Roco'ya forma verirken, İstanbul’da sahada yürüyen, ardından Süper Lig’de oynanan Akhisar maçında da etkisiz kalan Kanadalı santrafor Cyle Larin’i yine ilk 11’de başlatınca ‘Neden bu ısrar?’ diye sormadım değil.

Oyunda kaldığı 72 dakikada top ezmekten başka bir şey yapmayan Larin, kalesinde güven vermeyen Tolga Zengin, asabi Medel, tutuk Babel, dan-dun oynayan Tolgay hangi birini sayalım?

Takım halinde kötü bir Beşiktaş vardı dün sahada.

Ve o kötü takım az kalsın Avrupa’ya erken veda edecekken; oyuna sonradan giren tu-kaka Negredo çıktı sahneye ve turu Linz’in elinden bir Kartal gibi kaptı.