Geçtiğimiz hafta Nijerya'da bir dizi tuhaf olay meydana geldi. Haberlere tek tek baktığında insan ya Nijerya'da çok korkunç şeyler olacağını ya da ülkenin çok büyük gelişim göstereceğini düşünüyor. Hepsi bir araya gelince ise kafalar iyice karışıyor. Sinema tarihinin kült filmlerinden İyi, Kötü ve Çirkin'deki gibi iyi, kötü ve ilginç haber sıralamasıyla gidelim.

İyi haber: Eğitime Online Katkı

Nijeryalı genç girişimci Godwin Benson, Tuteria isimli bir online platform geliştirdi. Tuteria, Nijerya'da yaşayan ve bir konuda eğitim almak isteyen insanları yaşadıkları yerin çevresinde bu konuda eğitim vermeye gönüllü kişilerle birleştiriyor. Ücretsiz bir eğitim platformu olan girişim Afrika İnovasyon Ödülüne layık görüldü. Bunun haricinde bir de Facebook kurucusu Mark Zuckerberg de geçtiğimiz gün kişisel Facebook sayfasından geçen ayki Abuja ziyareti sırasında bizzat tanıştığı Benson'u kutladığı bir mesaj yayınladı. Tuteria'nın artık tüm kıtaya yayılarak eğitim ve ekonomik gelişime katkıda bulunmak gibi önemli bir misyonu var.

Kötü haber: Nijerya'nın Kaduna Eyaleti Şiiliği Yasakladı

Kaduna Eyaleti Valisi Nasır el-Rufai, Kaduna eyaletinde Şiiliği yasakladı. İslami Hareket üyelerini yedi yıl hapis ya da para cezası ya da ikisi birden bekliyor. Hapis cezasının miktarı belirtilmedi. Geçen Ağustos'ta Kaduna'da 348 Şii, ordu güçleri tarafından öldürülmüştü. Kaduna eyaleti, Şii mezhebi mensuplarını devlet düşmanı kabul ediyor. Şimdiye kadarki tüm müdahalelerini de zorunlu hallerde yapılmış ve dengeli güçle karşılık verilmiş olarak tanımlıyor. Şiiliğin yasaklanma sebebi, toplumsal barış, asayiş ve huzuru tehdit etmesi olarak açıklandı. Kaduna'daki Şii hareket, 1979 İran Devriminden etkileniyordu. Bir inanç sistemini yasaklamak inanç özgürlüğüne ve temel insan haklarına tamamen aykırı. Bunun yerine birlikte var olma yollarını bulmak gerekiyor.

İlginç haber: HIV Pozitif Çöpçatanlık 

Gelelim ilginç habere... Nijerya'da bir çöpçatan, ülkedeki yüksek AIDS hastalığı oranını göz önüne alarak AIDS hastalarını birbirlerine tanıştırmaya başladı. Michael Ugochukwu isimli çöpçatan başkent Abuja'da HIV pozitif insanların çöpünü çatıyor. Toplumun istenmeyen, hor görülen, dışlanan kesimi olarak tanımladığı HIV pozitif insanları birbirlerine tanıştırarak şimdiye kadar 100'ün üzerinde çifti evlendirmiş. Ugochukwu'nun yaşları 19-72 arasında değişen 7000 müşterisi var. Networke kaydolmak için çalışan kişilerden 6 dolar alıyor ama işsizlere ücretsiz. İki taraf da birbirinin HIV virüsü taşıdığını biliyor böylece çekinmeden, gizleyip saklama derdi olmadan birbirlerini tanıyabiliyorlar. Ugochukwu'nun asıl amacı bu insanların toplumdan dışlanmasını önlemek ve HIV virüsüne karşı bilinci arttırmak. Kolay gelsin diyoruz.

Rigobert Song, Fransa'ya gönderildi

Galatasaray ve Trabzonspor'un eski yıldızı Kamerunlu ünlü futbolcu Rigobert Song, geçen hafta pıhtı atmasına bağlı olarak beyin kanaması geçirmiş ve komaya girmişti. Türkiye'deki futbolseverleri oldukça üzen haberin ardından internette sık sık Song'un sağlık durumuyla ilgili spekülasyonlar çıktı. Song'un öldüğüne dair çıkan haberler de geçtiğimiz günlerde yalanlanmadı ve son ameliyatının başarılı geçtiği açıklandı. Kısmi felç geçiren yıldız futbolcunun yeğeni, Song'un artık solunum cihazına bağlı olmadan nefes alabildiğini söyledi. En son gelen haberler Kamerun hükümetinin tüm masrafları bizzat karşılayarak Song'u bir ambulans uçak ile Kamerun'un başkenti Yaounde'deki Yaounde Acil Merkezi'nden Fransa'ya gönderdiği yönünde. 40 yaşındaki Song komadan çıkmasının ardından uçakla Paris'e götürüldü. Paris'te Pitie Salpetriere Hastanesi'nde tedavisine devam edilecek.

Song, 2004-2008 yılları arasında Galatasaray'da oynamış, şimdiki eşiyle de o dönemde evlenmişti. Ardından Trabzonspor'a transfer olan Song, futbolu 2010 yılında Trabzonspor'da bırakmıştı. Daha önce 137 kez Kamerun milli takım formasını giyen futbolcu, takım kaptanlığı da yapmış, iki kez Afrika Uluslar Kupasını kazanma sevinci yaşamıştı. Ayrıca da dört kez milli takımla Dünya Kupasına katılmıştı. Kamerun'un Indomitable Lions takımının antrenörü olan, dünya basını ve futbolseverlerin güzel haberlerini beklediği Song için eski takımları Galatasaray ve Trabzonspor da sosyal medya hesapları üzerinden geçmiş olsun dileklerini iletti.

Arnavutluk Prensi dünya evine girdi

İtalyan işgali nedeniyle 1939'da ülkelerinden sürgüne gönderilen ve ancak 2003'te geri dönebilen Arnavutluk kraliyet ailesi ikinci kraliyet düğününe ev sahipliği yaptı. 33 yaşındaki Arnavutluk Prensi Leka(33), oyuncu nişanlısı Elia Zakharova(32) ile dünya evine girdi. Arnavutluk'un başkenti Tiran'da yapılan düğüne Belçika Prensesi Lea ve İspanya Kraliçesi Sofia dahil 20 kraliyet ailesi ile 100 aristokrat katıldı. Paris'te eğitim gördükleri sırada tanışan çift, 2010 yılında nişanlanmıştı. Prens 2. Leka, Güney Afrika'da doğup büyüdükten sonra eğitimini Paris'te sürdürmüştü. Memleketine ise ilk defa 20 yaşında gidebildi. O zamandan beri Tiran'da yaşayan Prens 2. Leka, ailesinin gayrimenkulleri ile fakir aileler ve yetim çocuklara yardım eden Kraliçe Geraldine Vakfı'nı yönetiyor. Ayrıca Arnavutluk Devlet Başkanı Bujar Neshani'ye danışmanlık yapıyor. Düğün, diğer kraliyet aileleri nezdinde Arnavutluk kraliyet ailesinin resmen tanındığını göstermesi açısından önem taşıyor. Ayrıca devlet erkanının katılması bakımından da İtalyan faşist işgalinin ardından hain ilan edilip Güney Afrika'ya sürgüne gönderilen ve tarih kitaplarından tamamen silinen kraliyet ailesinin resmi görevi olmasa da sembolik varlığının kabulü anlamına geliyor. Düğünde ülkenin Müslüman, Hristiyan, Yahudi cemaat liderleri de tam kadro hazır bulundu. Bu da Veliaht Prens 2. Leka'nın Müslüman olduğu halde Katolik bir kadınla evlenerek ülkede hoşgörü ortamının en önemli tohumunu attığı kabul edilen kral dedesine bir saygı ve selam olarak yorumlanabilir. Çift, Tiran'da yaşamaya devam edecek. Bundan sonra Avrupa'nın çeşitli kraliyet ailelerinin etkinliklerinde de genç çifti görmeye hazır olabiliriz.