NURİ DEMİRAĞ'LAR YİNE YETİŞECEKTİR!

Musa ALİOĞLU 05 Haz 2016

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Bundan birkaç yıl önceydi. Havacılıkla ilgili bir arkadaşımla zaman zaman yaptığımız sohbetlerden birine başlamıştık. Söze şöyle başlamıştı ''Valla helal olsun senin hemşehrilerine.

Bundan birkaç yıl önceydi. Havacılıkla ilgili bir arkadaşımla zaman zaman yaptığımız sohbetlerden birine başlamıştık. Söze şöyle başlamıştı ‘’Valla helal olsun senin hemşehrilerine''. İkitelli’deki bir atölyede harikalar yaratıyorlar. Ama kimsenin haberi yok.

Bir Trabzonlu olarak, hemşehrilerimin bazı yeteneklerini elbette biliyordum. Örneğin geçmişte ilkel yeraltı imalathanelerinde aslını aratmayan çok iyi tabancalar yaparlardı. Devlet, özel sektöre silah üretme izni verince bu imalathaneler birer birer kapandı. Ben, hemşehrilerim ne yapmış diye düşünürken arkadaşım bombayı patlatmıştı.  ‘’Küçük bir atölyede İHA denen insansız hava aracı üretiyorlar’’

Gerçekten çok şaşırmış ve kim bu insanlar diye doğrusu merak etmiştim. Baykar Makine diye bilinen Bayraktar kardeşlerin şirketinin bir ortağı  sayın Cumhurbaşkanının dünürü ve  haliyle şirketin diğer bir ortağı olan oğlu, Selçuk Bayraktar da damadı.

Trabzon Sürmeneli olan bu insanların başarıları giderek duyuldu ve hakları teslim edildi. İşte böyle insanlara çok ama çok ihtiyacımız var. Yıllar önce Anadolu’nun bir başka köşesinden, Denizli Babadağ’dan Trabzon’a bohçacılık yapmaya giden ve dev bir holdingin temellerini orada atan Ahmet Nazif Zorlu’nu başarı hikayesi daha bir farklı. O da önceleri ‘’Biz uçak yapabilir miyiz’’ diye sormuş ve cevabını kendi kendine vermiş.  Tam 40 milyon dolar harcayarak o da İHA yaptı ve inancın nelere kadir olduğunu ispatladı.

Biz gerçekten uçak yapabilir miyiz? Öncelikle yapabilme inancını taşımak ve inanmak lazım. Bir zamanlar askeri alanda  ‘’Kendi uçağını, kendin yap’’ diye kampanyalar yaptık. Bağışlar, yardımlar ve bol propagandadan başka geriye bir şey kalmadı. Ticari yolcu uçağı yapabilmenin tartışmaları yeniden alevlendi. İddialı, inançlı bir gurup insan buna inanıyor. Onları destekleyenlerde var.  Ama bize uçak satanlar bu işten hiç hoşnut değil. Önceleri böyle söylediğimizde gülüp geçerlerdi.  Şimdi ise nerden çıktı bu iş diyerek bizi  izliyorlar.

Bizden birileri de onlara katılarak ‘’Bu iş olmaz’’ korosuna destek veriyor.  Altyapı yok, teknoloji yok o kadar para yok diyerek işe çomak sokmanın peşindeler.  Sertifikasyon meselesi var diyorlar. Yapsak bile kime satacağız diyorlar.  Elimizdeki uçakları ne yapacağız diye de ekliyorlar. Yani kısaca dışarıya içerden destek veriyorlar. Dünya değişiyor. Ticari kuralları ve kalıpları de yıkmanın zamanı gelmiştir. Otomobil yapacak ‘’Babayiğit’’ aranırken, bir gün uçak  ve motorunu yapacak ‘’Delikanlılar’’  görürsek hiç şaşmayalım derim.

Bu pazarda Airbus ve Boeing dünyayı paylaşmışlar. Tüm bunlara rağmen Brezilya gibi enflasyon rekortmeni bir ülke Embraer, Kanada Bombardier,  İtalya ATR üretebiliyor. Fokker’lar, Saab’lar pazarda az da olsa var. Fakat, Rusya ve Çin uçak sanayiinde sessiz ve derinden gidiyor.  Boeing’ın bir pazar araştırmasına göre 2011 ile 2030 yılları arasında 33 bin 500 uçağa ihtiyaç varmış. Halen havada 25 bine yakın uçak var. Demek ki, ki bu pazar büyük ve herkese yetecek kadar..

Uçak yapan motor yapmaz kuralı var. Ama bu iki dev firma,  binlerce parçayı, yüzlerce ayrı tedarikçiden alıp bunları bir araya getirip sonra da uçağı ben yaptım diyor. -Bizim TAI’den bile parça alıyorlar. Yani demem o ki, Nuri Demirağ’lar yine yetişecek ve biz er veya geç uçak yapacağız. Siz çok oldunuz diyecek iç ve dış mihraklara rağmen. İyi uçuşlar Türkiye’m…