ÖĞRENEN ÖĞRETMENLER

Halil İbrahim İZGİ
Tüm Yazıları
24 Kasım Öğretmenler Günü. Tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun.

Malum öğretmenlik kutsal meslektir, peygamber mesleğidir. Bu nedenle öğretmenlerin de kutsal olduğu düşünülür. O fikirde değilim. Sadece öğretmenler değil para karşılığı çalışılan hiçbir meslek erbabı kutsal değildir. Din için çalışanlar da devlet için çalışanlar da kutsal değildir. Yapılan iş kutsal olabilir, o ayrı. Ama o kişiye kut sağlamaz o mesleği yapmak. Ruhban sınıfı yoktur mesela dinimizde. Bir işi ücretsiz, sırf insanların faydası için yapıyorsak o zaman ayrı.

24 Kasım’ı böyle mi kutluyorsun diye soracak olursanız evet derim. Ülkemizde Suriyeli çocuklar var. Bunlardan bir kısmı Türk okullarında eğitim görmeye çalışıyor. Verilen dersleri yapıp daha iyi bir geleceğe koşmak istiyorlar. Bir öğretmen olan eşimin gönüllü olarak hamiliğini yaptığı Suriyeli bir öğrenci akşam mesaj yazıyor: Ödevimi yapamıyorum yardımcı olur musun? Ödevin ne? Atatürk’ün Türk milletine milli bilinç aşılama yöntemleri. Yapamazsa öğretmeni zayıf not verecekmiş. Zavallım ödevin ne olduğunu bile anlamamış. Hanım dilinin döndüğünce anlatmış ve kendi yazabileceği başka bir konu önermiş. Öğretmen güya vatanseverlik yapıyor. Savaşın ortasından kalkıp gelmiş çocuğun anlamayacağı zorlukta bir ödevi kafasından boca ediyor. Öğretmenler kutsal filan değildir. Bazıları işte böyle aşağılık komplekslerini kendilerinden daha aşağı olduğunu düşündüğü kişilerin üzerinde gideriyor.

Daha insanlığı öğrenememiş birisi neyi öğretebilir ki?

Başka bir öğretmen profiline geçelim. Bu öğretmenin sınıfında da Suriyeli öğrenci var. Sınıfta fazla söz almayan öğrencisine ders aralarında ve derslerden sonra kendisi bizzat hiçbir karşılık beklemeden ders veriyor. Bu da öğretmen bir önceki bahsettiğim de.

Sadece para kazanmak için öğretmenlik mesleğini sürdüren her gün mesleğine ve öğrencilerine sövüp sayan gözlerinden ateş çıkan kişiler kutsal olabilir mi?

Yapacakları en iyi şey öğretmenlik yerine tabiatlarına uygun başka iş yapmaları olacak ama devlet kapısına giren oradan bir daha zor çıkar. İyi örnekleri tenzih ederim.

Öğretmenler ülkede her zaman kıt kanaat geçinen bir meslek grubu olmuştur. Şartların iyileştirilmesi gerekir. Bir maaşla dört çocuk okutan bir öğretmen çocuğuyum. Mesleğin zorluklarını bilirim.

Öğrencileri için kendi gecesini gündüzüne katan da var. Tüm mesaisini devlete sövüp saymaya ayıran da. Öğrencileri için kendilerini paralayanlar da var, öğrencilerinin geleceğini parçalayan da.

Başka bir pencereden daha bakıp yazımızı bitirelim. Öğretmenlik bitmeyen bir öğrenciliktir. Tüm öğrenciler mezun olur da öğretmenler okuldan çıkmaz. Emekli olup binadan çıksalar da öğrencilerinin zihninde yaşamaya devam ederler. Aldıkları para biter de aldıkları gönüller hiç tükenmez. O nedenle…

Mesleğini silah olarak kullanmayan tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü tebrik ederim. Öğrenmeye devam eden tüm öğretmenleri de ayrıca tebrik ederim. Özellikle insanlığı öğrenen ve öğretenleri. Zira öğrenmeyi bırakan kişinin öğretecekleri de bitmiş ya da bitmek üzeredir.