ORMANYA GELİŞEREK BÜYÜYOR

İsmail ŞAHİNBAŞ
Tüm Yazıları
Doğa ve insanın ilişkisi, insanoğlunun varoluştan günümüze kadar hep doğanın zararına olmuştur. Gelinen nokta günümüzdeki medeniyetin zafer olarak gördüğü yıkım; evcilleşen bir doğadır.

Doğanın evcileştirilmemesi gerektiği gibi doğadaki sorunların çözümü doğada aranmalıdır. Bu kapsamda Avrupa'nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya'da, böceklerle mücadele çalışmaları kapsamında ağaçlara yarasa evleri asılması örnek bir davranış olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ekoloji kelimesi ‘hane’ anlamına gelen Yunanca ‘oikos’ kelimesinden türetilen bir terim olduğu düşünüldüğünde günümüzde kullanıldığı biçimiyle çevreden farklılaşmaktadır. Ekoloji, insanın içinde varlık kazandığı ve bir parçasını oluşturduğu doğal ortamla olan ilişkilerini ele alan bir kavramdır. Bu açıdan bakıldığında Ormanya’da yapılan çalışmaların önemi artmaktadır. Tüm çalışmalar bu kapsamda düşünülmelidir.

Böceklerle mücadele

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin prestij projelerinden biri olan Ormanya Doğal Yaşam Parkı bir ilke imza atıyor. Avrupa’nın en büyük doğal yaşam alanı olma özelliğine sahip 4 bin dönümlük alana yayılan Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nda böcekler ile mücadele edilecek. Böcekle mücadele çalışmaları kimyasal ilaçlarla değil, Türkiye’de bir ilk olarak yarasalar ile sağlanacak.

Zararlı böceklere karşı yarasa önlemi

Çankırı Karatekin Üniversitesi ile iş birliğinde yürütülen proje kapsamında bünyesinde 69 türde 830 hayvan barındıran Ormanya’ya yarasa evleri asıldı. Böcekle mücadelede kimyasal ilaçlar yerine yarasalar kullanılacak. Çankırı Karatekin Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Tarkan Yorulmaz, yaptığı açıklamada, Kocaeli Büyükşehir Belediyesince açılan Ormanya Doğal Yaşam Parkı'nın doğallığı korunmuş bir saha olduğunu belirtti.

38 tür yarasa böcek ile besleniyor

Ormanya'da doğanın korunmasına yönelik çeşitli faaliyetler yapıldığına dikkat çeken yetkililer; “Bu çalışmalarda hem yarasaların buradaki tür çeşitliliğini korumayı, hem de yarasaların ekolojik hizmetlerinden faydalanmayı hedefliyoruz. Yarasaların doğaya sundukları hizmetlerden en önemlisi, zararlı böceklerin popülâsyonlarının engellenmesini sağlamak. Türkiye'de 39 yarasa türünden 38’i böceklerden besleniyor.

Projeden, Ağustos, Eylül ayında güzel sonuçlar alacağız. Yarasalar ile birlikte uygulanan biyolojik kontrol çalışmaları, kimyasal kontrolden daha etkindir ve daha tercih edilir. Burada da onu uygulamaya çalışıyoruz. Buradaki zararlı böcekleri azaltmak asıl amacımız” dedi.

“Yarasaların korunmasına da bir katkımız olacak”

38 türde böcekle beslenen yarasa türünün, yaklaşık 27'sinin çeşitli sebeplerle ormanlarda aktivite gösterdiğine işaret eden yetkililer, şu bilgileri verdi; “Yarasalar orman içlerindeki yaşlı ağaç kovuklarında yuvalanabiliyorlar ya da başka yerde yuvalansa da beslenmek maksadıyla ormana geliyorlar. Bu bilgiden anlıyoruz ki ormanlar içerisindeki böcekler yarasaların önemli besin kaynaklarını oluşturuyor. Biz de burada zararlı böceklerle sivrisineklerle yarasaları nasıl kullanabiliriz diye düşündük ve böyle bir proje geliştirdik. Yarasalar, yaban hayatının gizemli türleridir. İnsanlar yarasaların vampiri çağrıştırmasından dolayı çekinirler. Burada onların doğal hizmetlerini de gösterip, yarasaların daha sevimli hale gelmesini sağlayacağız. Yarasaların korunmasına da bir katkımız olacak” ifadesini kullandı.

3 farklı tipte 25 adet yarasa evi asıldı

Ormanya Doğal Yaşam Parkının farklı bölgelerine 3 farklı tipte 25 tane yarasa doğal yaşam yuvası yapıldı. 25 yarasa yuvası Ormanya Doğal Yaşam Parkı’nın değişik yerlerine asıldı. Birinci aşamada bu yuvalara yarasaların yerleşmesi hedefleniyor. Daha sonra Ormanya Doğal Yaşam Parkı’na kaç yarasa türü yerleştiği belirlenecek. Yarasaların hangi böcek türleriyle beslendikleri dışkıların araştırılmasıyla belirlenecek.

İyi insan için iyi iş

‘İyi insan için iyi iş. Yerel kaynaklardan yerel ihtiyaçları karşılamak için yapılan üretim en rasyonel ekonomik yöntemdir’ olarak özetlenen teorisini geliştiren Alman ekonomist ve düşünce adamı Ernst Friedrick Schumacher’in çerçevelenip asılacak sözü ile bitirelim:

“Çağdaş insan kendini doğanın bir parçası olarak değil, yazgısı onu egemenliğine almak ve yenmek olan bir güç olarak hissetmektedir; oysa bu savaşı kazanacak olursa, kendisini de yenik düşen tarafta bulacağını unutmaktadır.”