OTOMOTİVİN KOVİD SINAVI!

Ahmet ÇELİK 14 Ara 2020

Ahmet ÇELİK
Tüm Yazıları
Son bir yılına tanık olduğumuz ve anlaşılan daha bir süre daha yaşayacağımız bu dönemde olumsuz etkilenen sektör kalmadı.

Neredeyse bir yılımızı “pandemi sürecinde” ve Kovid 19 gölgesinde geçirdik. İnsanlık adına milat sayılabilecek bu dönemden bundan sonra da “pandemi öncesi- pandemi sonrası”  diye nesilden nesile geçeceği kesin. Son bir yılına tanık olduğumuz ve anlaşılan daha bir süre daha yaşayacağımız bu dönemde olumsuz etkilenen sektör kalmadı. Herkes etkilendi ve bu etkileşim daha da sürecek gibi. İşte bu düşüncelerle mart ayından bu yana neler yazmışız, sektör neler yapmış diye şöyle bir baktım. Başta markalar, özellikle de Türkiye’de üretim yapan otomotiv markaları ilk reaksiyonu gösterip hemen ekipman üretimine geçmişler. Bu destekleri hala sürüyor. Sonra sektörün ilgili dernekleri ODD, OSD, OYDER, Taysad dönemsel yeni stratejilerini planlamışlar. Benim zaman zaman kantarın topuzunu kaçıran eleştirilerim olmuş, dernekler ve dernek yöneticileri hakkında. Geriye dönüp baktığımda şimdi biraz haksızlık yaptığımı anlıyorum. Şu anda satış rakamlarına, markaların ve derneklerin çalışmalarına bakınca otomotiv sektörünün bu süreci atlatılabilecek en hasarsız şekilde atlattığını görüyorum. Hele hele Avrupa’daki otomotiv sektörünün seyrine bakınca, Türkiye’nin bu süreci başarıyla yönetmiş olduğunu görmek mümkün. Onca handikapa;  dövizin nerelerden nerelere geldiği nokta, ÖTV ve ÖTV matrah dezavantajı, satın alma gücünün düşmesi, pandemi nedeniyle ekonomide yaşanan aşırı daralma, işsizlik sayılarının artmasına rağmen yıl sonu beklentisi 800-900 bin aralığında. Yani geçmişte “normal” hayatımızdan daha büyük bir beklenti. Durum sıfırda böyle 2.EL’de de mükerrer satışlarla birlikte 8 milyonluk bir Pazar yaşanıyor. 2.EL fiyatlarının altın devrini yaşadığı bir süreçten söz ediyoruz. Motosiklet ve traktör pazarı da kendi içlerinde rekordan rekora gidiyor. Krizi de beraberinde getiren pandemi süreci otomotiv sektörü için fırsata dönüşmüş durumda. Rakamlar bunu gösteriyor. Gerisi yalan… İşte geçmişteki alınan önlemlere, demeçlere, çabalara bakıp da yıl sonundaki rakamlara bakınca ortaya bir başarı çıkıyor. Demek ki, marka yöneticileriyle, dernek yönetimleriyle otomotiv sektörümüz Kovid 19 sürecinden başarıyla çıkmış denebilir. Geçmişteki süreçte bazı spesifik örneklere bakıp bunun tersini düşünüp yazsam da şimdi gelinen noktada başarının da hakkını vermeliyim. Takım tutar gibi marka veya yönetici tutmadığım için; gelinen noktada somut rakamlara bakarak objektif düşüncelerimi paylaşmak gazeteci olarak görevim… Bu yılın bitmesine 15 gün kaldı. Tüm olumsuzluklara rağmen otomotiv sektörümüz 2021’e bu birikimle girecek. Şimdilik olumsuz senaryolar yazılsa da ben bu süreci atlatan sektörün 2021’e de bu birikimle güçlü şekilde gireceğine inanıyorum.

Yeni düzen basın lansmanlarına tanık oluyoruz..

Evet sektör olarak yukarıda özetlediğim süreci yaşıyoruz. Bu arada biz otomotiv gazetecilerinin de iş yapış şekilleri değişiyor. Basın bültenlerini artık önce sosyal medyadan paylaşır olduk. Basın lansman toplantıları online yapılıyor. Geçen hafta düzenlenen Aytemiz Petrolleri’nin düzenlediği online toplantısından önce “Basın toplantısını gerçekleştirseydik size kahve ikram edecektik, bir araya gelemiyoruz ama size toplantıda içmeniz için kahve yapma seti gönderiyoruz” notuyla gelen kahve seti bu yeni düzenin önemli bir parçasıydı… Toyota’nın yeni Yaris toplantısı için “karantinada evde ailenizle hoşça zaman geçirmeniz dileğiyle” diye gönderdiği tabu da yeni dönemi özetlemesi açısından önem taşıyordu.

Bu hafta da Peugeot 3008 ve 5008’in basın lansmanı var. Basın toplantısı online değil. Yaklaşık 50 otomotiv gazetecisinin onlara tahsis edilen 3008 test otomobilleriyle gideceği ve açık hava sinema düzeninde hiçbir temasın yaşanmayacağı bir basın toplantısına tanıklık edeceğiz. Diğer toplantılara oranla en yaratıcısı bence bu. Peugeot Türkiye yöneticileri bu dönemde yapılabilecek en ilginç basın lansmanlarından birini gerçekleştirecekler… Bu hafta yaşayıp göreceğiz. Haftaya da açık hava sinema düzeneğiyle gerçekleştirilen ilk basın toplantısı izlenimlerimi aktarırım…