Nazca çizgileri, başkent Lima’nın 400 kilometre güneyinde yer alan geometrik desenler. Milattan önce 500 ile milattan sonra 500 yılları arasında yeryüzüne işlenen desenlerin en ünlüleri maymun, sinekkuşu ve örümcek şeklinde olanlar. 725 metrekarelik devasa bir alanı kapsayan çizgileri, Nazca insanlarının o tarihte nasıl çizebildiği hala çözülemedi. Bu sorunun önemli olmasının nedeni ise çizgilerin sadece yüksekten görülebilmesi. Yer hizasında durulduğunda çizgilerin oluşturduğu desenleri görebilmek imkansız. Nazca ise düz bir arazi olduğundan o zamanki insanların bu desenleri hangi hesaplamalarla çizebildiği sorusunun cevabını bilim insanları bulamadı. Nazca çizgilerinin oluşturulma amacının ise astronomik olayları takip etmek olduğu, çizgilerin yıldızların hareketlerine karşılık geldiği düşünülüyor. 1994 yılında UNESCO, Nazca çizgilerinin arkeolojinin çözülememiş en büyük gizemlerinden olduğunu ifade ederek Dünya Mirası listesine aldı.

İşte bu evrensel değerdeki Nazca çizgileri, bölgede yer alan pek çok uyarı tabelası ve güvenlik önlemi ile korunuyor. Geçen hafta ise bir kamyon şoförü, eşsiz nitelikteki Nazca çizgilerine kendi sanatsal yorumunu kattı. Jainer Jesus Flores Vigo (40), otoyol gişelerinde ücret ödememek için ana yoldan saparak Nazca çizgilerinin olduğu araziye girdi. Tüm uyarıları göz ardı eden adam, Nazca çizgilerindeki üç desene büyük hasar verdi. Peru Kültür Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada kamyonun geçişinin arazinin yüzeyinde derin yarıklar oluşturduğu ve şoförün durdurulana kadar yaklaşık 100 metrelik alandaki üç desene kalıcı zarar verdiği belirtildi. Şoför, daha sonra yaptığı açıklamada bölgenin tarihi değerinden haberi olmadığı için araziye girdiğini söyledi.

Peru’da yaşanan son olay maalesef dünyanın çeşitli yerlerinde insan etkisiyle zarar gören doğal ve kültürel mirasın örneklerinden sadece biri. Suriye’deki iç savaşta Halep’teki Emevi Camii gibi altı UNESCO Dünya Kültürel Mirası yıkıldı ve zarar gördü. Yine geçen yıl Avustralya’nın Büyük Bariyer Resifi, tarihin en büyük beyazlama olayını yaşayarak yüzde 93’ünü kaybetti. Bilim insanları beyazlayan mercan resifinin tekrar yaşama dönemeyeceğini söyledi. Nazca çizgilerinde oluşan hasarın ise düzeltilip düzeltilemeyeceği konusunda Perulu yetkililer çalışıyor.

 Rusya ilk turistik uzay yürüyüşlerini 2019’da başlatıyor, fiyatı ise dudak uçuklatıyor

Rusya, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) dışında uzay yürüyüşleri için ilk turistik gezileri başlatmaya hazırlandığını açıkladı. Üstelik turlar 2019’da başlıyor. Rusya, bu turlara katılacak turistler için Uluslararası Uzay İstasyonu’na otel gibi kullanılacak odalar ekleyecek.

Şimdiye kadar dünya genelinde yedi kişi uzay turisti olarak uzaya çıktı. Bunların sonuncusu 2009 yılında uzaya giden Kanadalı iş adamı Guy Laliberte’ydi. Ünlü şarkıcı Sarah Brightman da 2015 yılında uzay turisti olacaktı fakat uçuşu sebebi bilinmeyen bir şekilde sonradan iptal edildi. Şimdi ise Rusya uzay turizmi çalışmalarını hızlandırıyor. 10 gün için planlanan bir uzay seyahatinin maliyeti ise 100 milyon dolar olacak. Önceki uzay seyahatleri de 10 gün sürüyordu fakat uzay yürüyüşü tur paketinde yoktu. Rus uzay şirketi Energia, zenginlerin uzay yürüyüşü için bu parayı ödemeye hazır olduğunu söyledi. Energia, geçen yıl 2022 yılı itibariyle Ay etrafına turist götürmeye hazırlandığını duyurmuştu. Şirketin uzun vadeli planları arasında 2050 yılı itibariyle Ay yüzeyinde istasyon oluşturmak da bulunuyor. Rusya’nın bu hamlesinin arkasında ise NASA’nın 2019 itibariyle Rusya’ya Soyuz uzay aracını kullanmak için ödediği paralardan vazgeçecek olması gösteriliyor. NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’na erişim için Rusya’nın Soyuz uzay aracını kullanıyor ve her bir astronot için yıllık 70 milyon dolar ödüyordu. Artık iki yeni uzay mekiği üreten NASA, 2019’dan itibaren Rusya’ya ödeme yapmayacak. Uzay araştırmaları için kullandığı önemli bir kaynağı kaybeden Rusya ise çareyi uzay turizmine yönelmekte bulmuş görünüyor.

Uma Thurman’dan cinsel taciz itirafı

Geçen yıl patlayan ve Hollywood’u sarsan cinsel taciz iddialarına bir yenisi daha eklendi. Geçen ay yapılan Altın Küre Ödülleri’nde kadın sanatçıların endüstrideki cinsel tacizi protesto etmek için siyah giyindiği Hollywood skandalları, Bill Cosby’ye açılan tecavüz davası ve yapımcı Harvey Weinstein’a yapılan suçlamalarla başlamıştı. Aralarında Angelina Jolie, Cara Delevingne, Kate Beckinsale, Gwyneth Paltrow, Salma Hayek gibi ünlü oyuncuların bulunduğu onlarca isim, yapımcı Harvey Weinstein tarafından cinsel tacize hatta tecavüze uğradıklarını birbiri ardında itiraf etmiş ve sosyal medyada "me too” yani “ben de” etiketi ile paylaşımlar yapmıştı. Weinstein skandalının patladığı tarihlerde kült Kill Bill ve Ucuz Roman (Pulp Fiction) filmlerinin başrol oyuncusu Uma Thurman da sosyal medya hesabından Weinstein’ın kendisini de taciz ettiğine dair göndermede bulunmuş ama açıklama yapmamıştı. Daha sonra kendisine yöneltilen sorular karşısında üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen bu konuyu konuşmaya kendisini hazır hissetmediğini, hazır olduğunda açıklama yapacağını söylemişti. Beklenen açıklama Thurman cephesinden geldi. Thurman, 1990’lı yılların ortasında Weinstein’ın kaldığı Londra Savoy Oteli’ndeki odasında kendisini taciz ettiğini ve tecavüze kalkıştığını söyledi. Thurman, o zaman odadan kaçarak kurtulmuş ancak ertesi gün Weinstein’den kendisine sarı gül buketleri gelmiş. Thurman, bu olaydan önce Paris’te Weinstein’ın kendisini odasına çağırıp bornozla karşıladığını, yapımcının tuhaf bir karakteri olduğu için bunu flört ya da taciz olarak yorumlamadığını da söyledi.

Thurman’ın iddialarına karşılık olarak rehabilitasyonda olan Weinstein’ın sözcüsü, açıklama yaptı. İddiaları yalanlayan yapımcı, Thurman’a dava açacağını söyledi. Weinstein’ın açıklamasında, Paris’te Thurman ile aralarında flört olduğunu düşünen yapımcının Londra’da ilişki yaşamak istediği fakat Thurman reddedince geri çekilip özür dilediği yer aldı. Thurman’ın taciz ve tecavüz girişimi olarak aktardığı iddialarını Weinstein’ın sözcüsü “üzücü bir yanlış anlaşılma” olarak yorumladı. Hollywood’u sarsan cinsel taciz ve tecavüz iddialarına her gün bir yenisi eklenmeye devam ederken Weinstein’ın Thurman’a açacağını belirttiği davanın sonucunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz.