ÖZEL OKULLAR EĞİTİM YUVASI MI YOKSA TİCARET ALANI MI?

Aslıhan AKDAĞ TÜRKER
Kuşkusuz ki her anne babanın en çok istediği şey çocuklarının iyi birer okulda eğitim görmesidir.

Kuşkusuz ki her anne babanın en çok istediği şey çocuklarının iyi birer okulda eğitim görmesidir. Eğer ki maddi durumunuz yeterliyse çocuğum devlet okulundaki kalabalık sınıflarda okumasın diyerek özel okullara yöneldiğiniz bir gerçek. Eğitimi iyi olmalı, imkan ve fırsatları iyi olmalı, öğretmenlerin bilgi, birikim ve anlayışları en üst seviyede olmalı. Bir de kesemize uydurduk mu, çocuklarımızın geleceklerini o seçtiğimiz okula gözümüz kapalı ya da emin olamadan emanet ediyoruz. Kesenize uyması tabi ki pek bir şey değiştirmiyor yine de çuvallarla parayı ödüyorsunuz. Şimdi bakıyorum 2021 yılı en düşük uygun fiyatlı anaokulu, yani hayata başlangıç, belki de oyundan öteye çok nadir geçen seviye fiyatları kırk bin TL ile seksen bin TL arasında değişiyor. Evet evet 40.000,00 TL -80.000,00 TL sanırım rakamla yazılışı da böyle. Bu dediğim gibi daha başlangıç fiyatı, ilkokulda fiyat artıyor, ortaokulda artıyor, lisede artıyor.

Bu sene 2 Temmuz’da karneleri alıp tatile çıkan çocuklar ardında, işten çıkarılan öğretmenlerini bıraktılar. 2 gündür sosyal medyada tatil sevincini anlayamayan velilerin isyan dolu paylaşımlarını görüyorum. Bugüne kadar büyük başarılara ve hizmetlere imza atan Milli Eğitim Vakfı okulları, 115 okul, 4 öğrenci yurdu, 4 öğretmenevi ve bir öğretmen lokali yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı'na devretti. Ayrıca 360 öğretmenevi ile eğitim merkezi ve sosyal tesisin yapımı, onarımı ve donatımına katkıda bulundu. On binlerce okula Türk bayrağı, yüzlerce okula Atatürk büstü gönderdi; on binlerce öğrenciye de burs verdi.

Uzaktan eğitim sürecinde bile eğitimi okuldan yapan, okula gitmeyi zorunlu kılan MEV Özel Öğretim Kurumlarının, o başarılardan geldiği nokta, okulların kapandığı gün hamile öğretmenleri işten çıkararak Anayasal hak ihlalinde bulunan, insanları zor durumda bırakan bir MEV Özel Öğretim Kurumları... Sadece hamile öğretmenler değil, hasta çocuğu olan öğretmen, 4. Sınıf okutacak sonuncu senesine gelmiş olan öğretmen, fazlalık görünen bütün öğretmenler... Tabi ki kadrolar küçültülebilir ama bunun ibrazı tatilin başladığı gün değil mart, nisan aylarıdır. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in acilen bu özel okul işten çıkarmalarına bir müdahalede bulunması gerekiyor. Zira okullar insanların güvenecekleri eğitim yuvaları olmalıdır, ticarethane değil.