PORTAKAL ÇİÇEĞİ VESİLE TANITIM ŞAHANE

Yaşar İÇEN 09 Nis 2019

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Adana sokaklarını sarıp sarmalayan mis kokulu 'Portakal Çiçekleri' burnumun direğini sızlatan çocukluk anılarım eşliğinde İzmir'e alıp götürdü beni...

Rengarenk çiçekli, böcekli, her tonda yeşilli, Hıdırellez’in şifacısı ısırgan otlu, gevrekli, boyozlu, mis gibi hanımeli ve nergis kokulu sokaklar...

Portakal Çiçeği Festivali vesilesiyle yüreği de mutfağı gibi dumanı üstünde tüten sıcacık Adana’daydık. Tezcanlı Adanalıların misafirperverliğine kendimizi emanet ettiğimiz o iki güne yurt dışından gelen can dostlarımızın kattığı özlem dolu kavuşmalar da ayrı bir lezzet kattı doğrusu.

Adana’da yer gök insan doluydu ve biz de o coşkulu insan denizinde damla misali yerimizi aldık. Türkiye’nin neredeyse her yerinden ve yurtdışından gelen misafirlerin renkleri ‘Portakal Çiçeği Festivali’ne ayrı bir güzellik katmıştı.
Bilhassa Almanya’dan gelen ‘Hamburg Eyaleti İstasyon Tiyatro Gurubu’ kattığı renk ve coşku ile festivalin odağı haline geldi. Almanya’da her biri kendi alanında etkili konuma sahip politikacı, akademisyen, kurum amiri, diplomat, sanatçı, iş insanı ve daha pek çok alanda çalışan onlarca insandan oluşan Hamburg İstasyon Tiyatro Grubu tüm çalışmalarını gönüllülük ve Türkçe esasıyla yapıyor. Sosyal sorumluluk misyonu ile sergiledikleri tiyatro oyunlarının izleyicilerden aldığı alkışlar onları fazlasıyla motive etmeye yetiyor. Portakal Çiçeği Festival bünyesinde sahneledikleri tek kişilik oyunun yansımasını ilerleyen günlerde sizlerle paylaşmak istiyorum.

Portakal Çiçeği Festivali’nin etkinlik takviminden hiç bahsetmiyorum çünkü çeşitliliği ve adedi açısından her güne, her alana yansıyan çok zengin bir program vardı. Bunun yanı sıra esnaf belki de aylarca yapamayacağı satışı birkaç günlük festival sürecinde yaptı. Kısaca hem biz misafirlerin hem de ev sahibi Adana’nın keyfi yerindeydi.

İllerin tanıtımında ve ekonomik kalkınmasında doğru çerçevede yapılan bu tür etkinlikler çok önemli. Kendimizi geliştirmeden, doğru tanıtım yollarını denemeden ve tabii ki bunlar için gereken bütçeyi temin etmeden ‘eee neden kimse beni görmüyor ve gelmiyor’ diye sitem etmek çok abes olur. Her şehir kendi gücü dahilinde çaba göstermeli kapılarını açma konusunda.

Evet Adana Portakal Çiçeği Festivali iki eksik dışında her açıdan çok iyi geçti. Peki neydi iki eksik??
* Her şey mükemmeldi fakat Adanalılar ve sokağın işleyişi festival konusunda bilgilendirilmemiş ve hazır değil gibiydi. Kaldırımlara yığılan kumlar, taşlar ve inşaat malzemeleri çok kötü görüntü yaratmakla birlikte insanlara zor anlar yaşatıyordu. Tarihi belli olan festival döneminde bu görüntüler çok rahatsız ediciydi. Ayrıca Adana dışından gelen misafirlerin araç yoğunluğunu azaltmak için Adanalılar festival süresince araçlarını trafiğe çıkarmamayı deneseydi ve esnafın kaldırımları rahatlatması sağlansaydı keşke...
* Festivalin adı ‘Portakal Çiçeği’ olmasına rağmen yeme içme yine ön plana çıkmıştı. Tamam kebabı başta olmak üzere zengin bir mutfağı var Adana’nın fakat sokak ve parklardaki duman yeri göğü bu kadar kaplamasaydı, baharın ve portakal çiçeklerinin kokusunu sindire sindire hissetseydik tüm hücrelerimizle daha iyi olmaz mıydı? Restoranlar bu işi gayet iyi götürürdü halbuki...