RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN ALMANYA ZİYARETİ

Ozan CEYHUN 26 Eyl 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
BM 73. Genel Kurulu görüşmelerine katılması nedeniyle ABD'de bulunan Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, perşembe günü, 27 Eylül 2018 tarihinde (yarın), Almanya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirecek.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in daveti üzerine onun konuğu olarak Berlin’e gelecek olan Başkan Erdoğan son 15 yıl içinde hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı olarak Almanya’ya çok sayıda ziyaret gerçekleştirdi. Bu sefer gündeme gelen ziyaret Türkiye ve Almanya son yıllarda yaşanan zor dönemin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi açısından çok önemli bir rol oynamakta.

Özellikle ABD ve Başkanı Trump’ın yanlış politikalarından etkilenen iki ülke olan Türkiye ve Almanya’nın geçmişte olduğu gibi günümüzde de yakınlaşması ve ilişkilerinin normalleşmesi iki ülkenin çıkarları açısından en doğru olanı. Başkan Erdoğan, BM 73. Genel Kurulu’nda haklı olarak “dünyanın beşten büyük olduğunu” dile getirerek BM’yi “Uluslararası güvenliği temin ile mükellef BM Güvenlik Konseyi gibi kurumlar Bosna’da, Kosova’da, Filistin’de, Ruanda’da, Yemen’de, Arakan’da olduğu gibi Suriye’de de sessizliğe gömülmüştür.” sözleri ile eleştirirken Alman kamuoyunun da hislerine tercüman oldu. Özellikle “sığınmacılar” konusunda Türkiye ve Almanya çok hassas iki ülke. Türkiye’nin bu konuda ne büyük fedakarlıklar yaptığı ve yapmakta olduğu iyi bilinmekte. Almanya içinde ve AB genelinde “sığınmacılar aleyhine” konuşan ve AB ilkelerine ters düşen taleplerin her geçen gün daha yüksek sesle dile getirilmesine rağmen Şansölye Angela Merkel’in de bu konuda ne derece titiz olduğu iyi bilinmekte. Hükümet ortağı CSU’ya ve kendi partisi içindeki “sığınmacı karşıtlarına” hatta AB üyesi bazı ülkelerin başbakanlarının “AB değerlerini ayaklar altına alan” uygulamalarına rağmen Merkel, “sığınmacılar” ile ilgili “insan haklarına aykırı” taleplere karşı direnmeye devam etmekte.

Eminiz “sığınmacılar” konusu 27 ve 29 Eylül 2018 tarihlerinde Almanya’yı ziyaret edecek olan Başkan Erdoğan ve Şansölye Merkel’in hem 28 Eylül hem de 29 Eylül günleri yapacakları görüşmelerde önemli rol oynayacaktır.

Elbette iki ülke arasında konuşulacak çok konu var. Özellikle Fetullah Gülenci terör örgütü “FETÖ” mensubu subayların 15 Temmuz 2016 tarihindeki başarısız ama kanlı darbe girişimi sonrası Almanya’nın “talihsiz tutumu” nedeniyle ilişkiler çok darbe aldı ve bu konu hala iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermekte. 

Türkiye haklı olarak Almanya’dan Fetullah Gülenci terör örgütü “FETÖ” ve terör örgütü PKK’ya yönelik olarak “terörü lanetleyen bir hukuk devletine yaraşır” tutum ve uygulamalar beklemekte. “FETÖ” terör örgütü mensupları için Almanya “bir otel” gibi istismar edilmekte. Almanya’nın buna izin vermemesi aslında Almanya’nın kendi çıkarları gereği bir zorunluluk. Terör örgütü PKK ise Almanya’nın “iç güvenliğini tehdit eden” bir tehlike. Almanya toplumunun sürekli huzurunu bozan bu terör örgütünün uzantısı konumundaki derneklerin “terör propagandası” yapmasına kayıtsız kalınmamalı.

Bu ve tüm diğer konuların ele alınacağı bu önemli ziyaretin sorunların hemen çözümü açısından olmasa da sorunların çözülmesi sürecinin başlaması açısından değeri büyük. İki ülke arasında en üst düzeyde başlayacak olan “yapıcı diyalog” sadece Türkiye-Almanya ilişkileri için değil aynı zamanda Türkiye ve AB ilişkileri açısından da çok önemli. Almanya isterse bu alanda ufak ufak ama verimli adımların atılması da mümkün olacaktır.

Elbette doğal olarak bu ziyaretten rahatsız olanlar ve Türkiye ile Almanya arasında yakınlaşmayı ve normalleşmeyi istemeyenler de var. Bu nedenle bu ziyaret öncesi bazıları demeçlerle başkaları karşı etkinlik hazırlıkları ile meşguller. Demokratik sınırlar içinde kaldığı sürece bu kimseyi rahatsız etmez. Bazıları için bu ziyaret “unutulan isimlerini hatırlatmak için de bir fırsat” olduğundan medya üzerinden bol mesaj vermekteler. 

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in, Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan onuruna vereceği davete katılmayacaklarını açıklayan bazı isimlerin bu açıklamaları sevindirici. Örneğin PKK terör örgütünün destekçisi bir milletvekilinin orada olmaması teröre karşı olan tüm demokratları mutlu eder. Sol Parti ya da AfD gibi bizzat Almanya demokrasisi için sorun teşkil edenlerin gelmeyecek olması da bizi çok sevindirmekte. 

Diyaloğa değer veren ve iki ülke arasında var olan sorunların yalnız ve yalnız diyalog ile çözümünün mümkün olduğuna inanan Alman dostlarımın ve muhataplarımız ile bir arada olacağımız Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Devlet Başkanımız Erdoğan onuruna “Bellevue Sarayı’nda” vereceği davet aynı zamanda son yıllarda bazı tedirginlikler yaşamakta olan Almanya’daki Türk Toplumunu da bir nebze rahatlatacaktır. Almanya toplumunun ayrılmaz bir parçası olan Türkiye kökenli Almanyalılar çok sevdikleri Türkiye Devlet Başkanı Erdoğan’ın Berlin’de Almanya’nın yöneticileri ile samimi bir ortamda olmasına çok olumlu yaklaşmaktalar. Bu sayede Alman ve Türkler arasında son yıllarda toplum içinde gündeme gelen “uzaklaşmanın” sona ereceğini ummaktalar. 

Bu ziyaret Almanya’da toplumsal açıdan da bu nedenle çok değerli.

Dileğimiz bu ziyaretin uzun bir aradan sonra iki ülke ve aynı zamanda AB için hep birlikte ihtiyaç duyduğumuz bir başlangıca vesile olması.